En Sıcak Konular

Taha Kıvanç


Taha Kıvanç
0 0 0000

Bir CHP'ye bak, bir de etrafına...



Türkiye'de bir akıl ve mantıkla hareket eden, kendi çıkarıyla ülkesinin çıkarını harmanlamayı bilen, yanlışa pek az düşen sağduyulu insanlardan oluşan bir kesim var, bir de yek diğerini gaza geti-rerek hareket eden, akıl ve mantığını başkalarına ödünç veren bir başka kesim...

Birinci kesim halkoylamasında 'Evet' oyu kullandı, ikinciler ise 'Hayır' dedi. Yarın seçim olsa, ilk kesimdekilerin çoğu Ak Parti'ye, ikinci kesimdekilerin çoğu ise CHP'ye oy verecek...

Dünya Basketbol Şampiyonası'nda kürsüye çıkan takımlara kupa ve madalyalarını sunmak üzere sahaya gelen Başbakan Tayyip Erdoğan'a, tam da halkoylaması sonucundan muzaffer çıktığının öğrenildiği akşam, yakışıksız tavır sergileyen, yuhalayan bir kısım seyirciyi TV'de izlerken bu tahlili yaptım.

Adamlar, önünü arkasını düşünmeden, yaptıklarının nereye varacağının hesabını yapmadan, orada biri 'Yuh' sesini başlatır başlatmaz, Bremen Mızıkacıları korosuna katılıverdiler. Şampiyona için iki sahanın sıfırdan inşası, diğer ikisinin büyük çapta elden geçirilmesi, olayın Türkiye'de yapılması, gereken bütün imkânların takımımıza sağlanması hükümet tarafından ve eski bir sporcu olan Tayyip Erdoğan'ın yönlendirmesiyle gerçekleştirildi; bunu gözardı edebilir mi sağlıklı düşünebilen, mantıklı bir insan?

Ülkeyi daha demokratik yapacak, hukuk devleti ilkesine yakınlaştıracak bir anayasa paketine 'Hayır' diyebilenler bunu da yapar. Önce 'Hayır' oyu verir bunlardan bir bölümü, 'Evet' oyları önde çıkınca, 12 Eylül'de (1980) mağdur edildiğini hatırlayıp ertesi gün 'darbecilerden hesap sorulması' için savcılığa dilekçe bile verir...

Şimdi bir iddiamı yazacağım, dikkatle okunmasını isterim: Bazı partilerin siyaset biliminin sınırlarını zorlayan 'paternalistik' bir yapıda olması, sağa-sola yalpalaması, akıl ve mantığı zorlayan tavırlar içerisine kolayca girebilen yandaş kitlesinden kaynaklanıyor. Akıl ve mantıkla hareket etmesi beklenen insanlar farklı güdülerle davranıyorlarsa, partileri de onlara ayak uyduracaktır elbette...

O tiplerin kendilerini yakın hissettiği, seçimlerde oy verdikleri parti genellikle CHP oluyor. CHP, çoğu zaman makul davranmıyor ve temsil ettiği kitlelerin çıkarlarını ön planda tutması beklenen partilere benzemiyorsa, bence sebebi budur işte...

Halkoylaması öncesinde en hareketli ve sesini medyada en fazla duyuran kesim hangisiydi? Kendilerinden 'sanatçılar' diye söz edilen, sinema, müzik, tiyatro gibi uğraş dallarından ismi çokça duyulan kişiler... Hemen her gün birisinin bir yerlerde sarf ettiği görüşü okuduk, ya da Sezen Aksu ve Teoman gibi istisnaların "Ben 'Evet' diyeceğim" açıklamasına cevap yetiştirmesini...

Aralarında hayatının çok uzun yıllarını hapislerde geçirmiş İbrahim Balaban (ressam) gibi "Bu bir demokrasi oyunu; iktidarlar işlerine gelecek şekilde anayasayla oynayıp kendilerine uygun maddeler çıkaramaz; aksi halde toplumsal yapı hırpalanır" deyip göğsünü gere gere "Ben 'Hayır' oyu kullanacağım" diyenler vardı...

Tarık Akan, kendisine mikrofon uzatanlara, "İslâmi faşizme destek vermeyin" demesi yetmezmiş gibi, kimin tarafından düzenlendiği tam bilinmeyen "Sanatçılar 'Hayır' diyor" tarzı etkinliklerde başı çekmeyi de bildi. Hazırlanan paketi 12 Eylül anayasasından daha kötü buluyormuş beyefendi; Hitler ve Mussolini'nin yaptıklarından farksız bir duruma sürüklermiş ülkeyi...

Çok izlenen bir dizide dünya edebi-yatından apartma repliklerle konuşan bir oyuncu da ahkâm kesmekten kendini alamamış, "Her vatandaş gibi gidip oyumu vereceğim, ama AKP'nin iktidarını sabitleyecek bir referandumda da gidip 'Evet' diyecek değilim" sözleriyle...

Roman da yazan bir TV sunucusunun ise, Tayyip Erdoğan'ın 1982 referandumunda 12 Eylül anayasasına 'Evet' mi yoksa 'Hayır' mı dediğini merak edeceği tutmuş, konuyla ne ilgisi varsa... Eğer oyunu kullandıysa, Tayyip Bey de, kendisine yakın başka insanların yaptığı gibi, şeffaf zarfın içerisine mavi 'Hayır' oyunu kullanmaktan çekinmemiştir 1982'de...

Zihniyeti görüyorsunuz... Avrupalı sanatçılar, siyaset adamları, yorumcular, "Türkiye bu değişikliklerle daha demokratik oldu, Avrupa standartlarına yaklaştı" açıklaması yaparken, bizdeki mukabilleri sandıktan 'Evet' çıktı diye ka-ralar bağlayacak neredeyse...

Halkıyla arası bu kadar açık bir sanatçılar güruhu olabilir mi? Halkını anlamayan insanlar roman yazarsa yazdığı roman okunmaya değer mi? Cezaevlerinde gençliğini yakmış bir düzene kendisini bu denli sadık hisseden bir insan nasıl 'sanatçı kumaşından' sayılabilir?

İşte bu tipler hemen yanıbaşında durduğu, görüşleriyle politikalarını etkilediği için, CHP, demokratik ülkelerdeki siyasi partilere hiç mi hiç benzemiyor.

O tiplerin fikir akrabaları da sandıkta tattıkları yenilgiye hazımsızlıklarını sahalarda protestoyla dışa vuruyor.

yenişafak



Bu yazı 1,291 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 17 Eylül 2012 Hem okudum, hem de yazdım
    • 4 Eylül 2012 CIA başkanı neden geldi?
    • 16 Temmuz 2012 Vicdanım buna da elvermiyor
    • 2 Temmuz 2012 Suriye nasıl bir ülke, Suriyeliler nasıl insanlar...
    • 21 Mayıs 2012 Bir geziden ilk notlar
    • 15 Mayıs 2012 ‘Yeni CHP’ nihayet sözcüsünü buldu
    • 16 Nisan 2012 Hangi patron, hangi yönetici, hangi yazar içeri alınır?
    • 23 Mart 2012 Ben demedim, o dedi
    • 13 Mart 2012 Köşemi bugün Cumhurbaşkanı Gül’e bırakıyorum
    • 9 Mart 2012 TR325 kodadlı becerikli uzman...
    • 20 Şubat 2012 ‘Operasyon’ diye ben buna derim
    • 30 Ocak 2012 Davos’ta Türkiye dersi
    • 27 Aralık 2011 Bu yılın Cumhurbaşkanlığı büyük ödülü...
    • 12 Aralık 2011 Ak Parti üzerine hesaplar
    • 9 Aralık 2011 Gül vetoya ne zaman karar verdi?
    • 14 Kasım 2011 Kriz çıkaranlar gidiyor, ama yerlerine gelenler de yabancımız değil
    • 24 Ekim 2011 Kaddafi’nin son demleri...
    • 3 Ekim 2011 Dr. Sallaso’nun kunduzunun izinde
    • 29 Ağustos 2011 Ben meraklı bir insanım, özür dilerim
    • 26 Ağustos 2011 Bütün kepazeliklerin anasını açıklıyorum

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,260 µs