En Sıcak Konular

Nuh Gönültaş


Nuh Gönültaş
0 0 0000

En büyük kaybeden, kılavuzu CHP olan MHP'dir...



"Evet", evet de "hayır" oylarının oranı hiç de azımsanmayacak kadar yüksek.
Türkiye bir konuda tam ortasından olmasa da ikiye bölündü.

Evet oylarının hepsinin AK Parti'ye verilmediğini de hesaba katarsak...

AK Parti'nin hayır oyu çıkan bölgelerde halihazırdakinden farklı politikalar gütmesi...

Bu bölgelerde yeni adaylara yönelmesi...

En önemlisi de, bu bölgelerdeki insanların korkularına yönelik yeni açılımlarda bulunması gerekiyor!

Tablo en son seçimdeki gibi çıkmış, özellikle Trakya ile Ege ve Akdeniz sahilleri AK Parti'ye hayır demiş.

Bu tablo ne yazık ki bir önceki seçim tablosu ile aynıdır.

Demek ki son seçimden bu yana AK Parti bu bölgelere yönelik fazla bir şey yapmamış!

Bu bölgelere yönelik yapılacaklar 2011 seçimlerinde AK Parti'nin yeniden iktidara gelip yapması gereken anayasa değişikliği için çok önemli.

AK Parti'nin yeniden iktidarını arzu ettiğimden değil, bu referandumdan sonra ülkede gerekli değişimi ancak AK Parti yapabileceği için böyle söylüyorum.

Referandum gösterdi ki AK Parti halkın kayda değer çoğunluğunun eğilimlerini doğru okuyor.

Ama MHP-CHP koalisyonu yanlışta ve halkı anlamamakta ısrar ediyor.

Şimdi...

Bu seçimin en büyük kaybedeni MHP ve Genel Başkanı Devlet Bahçeli'dir.

Devlet Bahçeli yanlış bir strateji seçmiş, CHP'nin peşine takılarak büyük bir taktik hataya imza atmıştır.

Referandumun sonuçlarına rağmen Bahçeli, Kemal Kılıçdardoğlu'ndan daha da sert açıklamalar yapmayı sürdürdü ve "Türkiye karanlık bir döneme girdi" dedi.

Bu ne büyük bir yalan...

Bu ne büyük bir kandırmaca...

Bu ne büyük bir aymazlık...

Sanırsınız Devlet Bahçeli renk körü.

Oysa değil.

Son derece bilinçli açıklamalar bunlar.

Gerçek Bahçeli bu işte.

Muhafazakâr Milliyetçi Hareket Partisi tabanını çatlatmıştır.

Zaten ülkücüler bu seçimde kendisini dinlememiş ve "evet" oyu kullanmışlar. Sonuçlardan bunu okumak mümkün.

Ama o hâlâ özgürlükçü, herkesi kucaklayan bir yapı yerine faşist bir devlet anlayışını savunuyor.

Dedim ya, CHP'nin peşine takılan tarihin çöplüğüne gidiyor.

Bakın Şimdi...

Mehmet Ağar'ı anan var mı?

Erkan Mumcu nerede?

Hüsamettin Cindoruk kim?

Süleyman Demirel'e saygı duyan kaç kişi var?

Mesut Yılmaz'a ne oldu, bilen var mı Allah aşkına...

Bütün bu isimlerin ortak paydası ne biliyor musunuz?

Hepsi CHP'nin kuyruğuna takılarak politika yaptı ve sonrasındaki ilk seçimde tarihin çöplüğünü boyladılar.

Şimdi de Devlet Bahçeli aynı hataya düştü.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP'nin peşine takılmamış, Meclis'e girmiş bir Bahçeli o zaman kazandığı itibarı bu referandumda müsrifçe harcadı.

MHP'yi CHP'nin peşine taktı ve böylece bu seçimin en çok kaybedeni unvanını kazandı.

Halk imhal eder, erteler ama asla ihmal etmez.

28 Şubatçılar...

Sistemi tıkamaya çalışanlar...

Bir telefonla Meclis'e giremeyen korkaklar...

Halkın gözünün içine baka baka totaliter bir yapının devamını arzu ettiğini söyleyenler...

PKK ile pazarlık içinde olanlar...

Şehit cenazelerini siyasete alet edenler...

Kurtuluşu PKK'da görenler...

İşte sizin tarihin çöplüğüne gitmeniz için "bir evet yetti."

Hadi bakalım 'hayır'ınızın hayrını görün.

Kılavuzu CHP olanın seçim kazandığı, halkın nezdinde itibar kazandığı görülmüş şey değildir.

Beyler, bayanlar, CHP'nin tarağı olsa kendi başını tarar...

bugün



Bu yazı 1,179 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 8 Temmuz 2012 Delikli demir ile mertlik arasındaki ilişki...
    • 5 Temmuz 2012 İki arada bir derede ölüm!
    • 28 Haziran 2012 Dessas-ı ehli dünyanın hafiyeleri veya satılık kalemler...
    • 26 Haziran 2012 Kılavuzu NATO olanın...
    • 17 Haziran 2012 Davet ile davete icabet...
    • 5 Haziran 2012 AK Parti celladına gülümserken...
    • 31 Mayıs 2012 Kürtaj emanete ihanettir!
    • 13 Mayıs 2012 28 Şubat dalgaları ve hükümetin kıyıları...
    • 26 Nisan 2012 CHP'nin tarihi en yumuşak yeri...
    • 24 Nisan 2012 Vatana ihanetin yasal dayanağı olur mu?
    • 19 Nisan 2012 Peki, AK Parti iktidarı bin yıl sürecek mi?
    • 17 Nisan 2012 Çevik Bir nefreti, Tayyip Erdoğan sevgisi...
    • 14 Nisan 2012 Adaletin rövanşı...
    • 8 Nisan 2012 İçimizdeki darbeciler yüzünden...
    • 29 Mart 2012 Gazete kapatmak çağ dışı bir çözümdür...
    • 22 Mart 2012 Talimatla akreditasyon olur fakat demokrasi olmaz...
    • 13 Mart 2012 Liderlik cesareti...
    • 8 Mart 2012 Stratfor ve WikiLeaks gazeteciliği!
    • 1 Mart 2012 Bu ülkede 28 Şubatlar bitmez!
    • 26 Şubat 2012 15 yıl sonra yeniden ''şubat soğuğu!''

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,244 µs