En Sıcak Konular

Mehmet Altan


Mehmet Altan
0 0 0000

Yargıya karşı orduevi



Dün Ankara’daki yoğun görüşme trafiğini merak ediyor musunuz? O zaman şu soruyu cevaplayın: Demokratik bir hukuk devletinde herhangi bir askerin “hükümete karşı komplo” kurmak gibi...

...bir iddia ile yakından uzaktan ilişkisi olabilir mi?

Söz konusu değildir.

Bizde nasıl?

Aynen dün yaşananlar gibi.

Yani...

“Askeriye” böyle bir iddiayla suçlanan bir kişinin terfisine uğraşıyor, bununla da yetinmeyip “sivil otorite”ye direniyor...

Tam bir kepazelik.

***

Sade bu mu?

Kepazelik diz boyu... 

Demokratik bir hukuk devletinde, haklarında “yakalama emri” olan darbe davasında sanık asker kişilerin Genelkurmay emri ile “orduevlerini” adeta “sığınma evleri” gibi kullandıklarına şahit oldunuz mu?

Bu oralarda olsa olsa tatsız bir komedinin konusu olur.

Hâlbuki buralarda nasıl?

Buyurun, haberi beraber okuyalım:

“Balyoz Davası kapsamında hakkında yakalama emri çıkartılan Orgeneral Çetin Doğan’dan sonra ikinci isim de Afyon’da yakalandı.

Afyon Orduevi’nden bankamatikten para çekmek için dışarı çıktığı sırada gözaltına alınan Şentürk, Balyoz Harekât Planı’nda emrindeki 62 askeri personel birlikte darbe sırasında ve sonrasında görev almakla suçlanıyor.”

Haklı olarak, konunun dışında iseniz, hakkında “yakalama emri” çıkarılan bir kişinin “orduevi”nde ne aradığını sorabilirsiniz?

Cevabı gazete haberlerinde bulabilirsiniz:

“İddiaya göre, Genelkurmay, haklarında yakalama bulunan muvazzaf ve emekli TSK mensuplarını olası bir yakalama riskine karşı 3 güvenli bölgeye taşıdı. Özellikle YAŞ’a girecek personelin bir gün bile tutuklu kalmaması için belirlenen 3 toplanma yerinin, oldukça korunaklı askeri bölgelerden oluştuğu ve polisin giremeyeceği alan olduğu belirtiliyor.”

***

Haberde “iddiaya” göre deniyor ama fiili durum “iddia”dan öte...

Neden mi?

Çünkü...

“Haklarında yakalama kararı verilen 24 emekli general ve subaya ulaşılamıyor. Emeklilerden sadece Çetin Doğan Bodrum Havaalanı’nda gözaltına alındı. Mahkemenin yakalama kararını gerçekleştirmek için harekete geçen polis, aralarında emekli Oramiral Özden Örnek ve emekli Orgeneral İbrahim Fırtına’nın da bulunduğu 24 sanığın ifade verirken bildirdikleri adreslere gitti ancak bu kişiler adreslerinde bulunamadı. Polisler tutanakla ‘firar’ durumunu 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ne bildirdi”...

***

Ayrıca...

“Emekli asker sanıkları adreslerinde bulamayan polis bu kez 24 sanığın resmi ifadelerinde verdikleri cep telefonlarını aradı. 

Tüm sanıkların cep telefonlarının kapalı olduğu görüldü. 

Bunun üzerine polis, sanıkların resmi ifadelerindeki sabit ev ve işyeri telefonlarını aradı.

Ancak bu numaralardan da cevap alınamadı. Sanık generallerden bazılarının karar açıklandığı gün savcı ve polise İstanbul Adliyesi’ne gideceklerini söyledi ancak bir daha kendilerinden haber alınamadı.”

***

Türkiye böyle bir ülke...

Askeriye, “mahkemeye” orduevleri ile direniyor...

Kimi hukukçulara göre alenen “yardım ve yataklık suçu” işliyor.

Yetmiyor...

Hükümete karşı tertip peşinde olduğu iddia edilen bir yüksek rütbeliyi “kuvvet komutanlığına” atamak için “sivil otorite”ye direniyor...

***

Silahlı olanın hukuku takmadığı bir durumun fiilen söz konusu olduğu bir ülkeyiz.

Biz de bu maskaralığın ancak “askeri cumhuriyet”lerde olacak bir skandal olduğunu anlatmaya uğraşıp duruyoruz.

Bu utanç verici durum değişene kadar da anlatmayı sürdüreceğiz.

star

 



Bu yazı 1,114 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 11 Ocak 2012 ‘Tanırım, iyi çocuklar’
    • 9 Ocak 2012 Genelkurmay’a o istihbaratı kim verdi?
    • 6 Ocak 2012 Demokrasi ile ‘biat sistemi’ arasındaki fark
    • 30 Aralık 2011 Bombalama emrini kim verdi?
    • 24 Aralık 2011 Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın adresi
    • 16 Aralık 2011 Susurluk’ta faili meçhul reytingi...
    • 14 Aralık 2011 Ergenekon büyürken uyuyamam...
    • 4 Aralık 2011 Şikeci siyasetin kirli çamaşırları
    • 2 Aralık 2011 Var mı bu yasayı çıkaracak babayiğit?
    • 30 Kasım 2011 Yüzde 3 Türkiye’yi keser mi?
    • 29 Kasım 2011 Devlet-ulustan ulus-devlete geçemeyince
    • 23 Kasım 2011 Ergenekon’un farkında mısınız?
    • 21 Kasım 2011 Birinci Cumhuriyet Dersim’dir...
    • 14 Kasım 2011 Kozinoğlu kalp krizinden mi öldü?
    • 9 Kasım 2011 Kararı alkışlıyor, Bakan’ı kutluyorum
    • 3 Kasım 2011 Almanya’daki Türkler, Türkiye’deki Kürtler
    • 31 Ekim 2011 Cinayet işlemeye özgürlük savaşı mı diyorsunuz?
    • 26 Ekim 2011 Hırsızlar da kardeşiniz mi?
    • 20 Ekim 2011 Keşke gerçek bir ordumuz olsaydı...
    • 19 Ekim 2011 Bir İsrailli kaç Filistinliye bedel?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,370 µs