En Sıcak Konular

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta



Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta
0 0 0000

Astım KOAH'a çevirir mi?



Yani yapılan bir araştırmaya göre çocukluğunda sürekli-ağır astım tablosu gösteren çocuklarda ileriki yaşlarda KOAH gelişme riski 32 misli yüksek bulundu.

Bu araştırma Melbourne Astım çalışması kapsamında doğdukları 1957 senesinden 50 yaşına kadar takip edilen hastalar üzerinde gerçekleştirildi. Bu kişiler önce 7 yaşında iken o yaşa kadar hırıltı veya başka bir astım belirtisi göstermeyenler, bir viral enfeksiyonla ara sıra tetiklenen astım belirtisi gösterenler, viral enfeksiyonla ilgisi olmayan sürekli astımı olanlar ile sürekli-ağır astımı olanlar şeklinde dört gruba ayrıldılar.

Bu kişiler 50 yaşına geldiklerinde, ayrıntılı bir anket ve solunum fonksiyon testleri yapılarak tekrar değerlendirildiler. Buna göre 197 kişinin çoğu erkek olan 28’ inde KOAH gelişmiş olduğu belirlendi. Bu hastalar detaylı olarak incelendiklerinde şu özellikler belirlendi:

  • 28 KOAH’ lının 15’ inde çocukken sürekli-ağır astım vardı.

  • 8’ inde çocukken sürekli astım vardı

  • 4’ ü çocukken ara sıra astım atakları geçiriyorlardı.

  • Sadece bir KOAH’ lı hastada çocukken hiç astım bulgusu yoktu.

Bu araştırmada ilk değerlendirmenin yapıldığı 1960’ lı yıllarda birçok astım ilacının özellikle de sprey şeklinde kortizonun henüz kullanılmadığını hatırlatmak gerekir.

Ağır astım ve KOAH

Araştırmayı yapan uzmanlardan Andrew Tai ‘’Çocukluk çağındaki hastalıkların akciğer gelişimini etkilediğini ve KOAH için önemli bir risk faktörü yarattığını‘’ vurguluyor ve şunları ekliyor: Sürekli-ağır astımı olan çocuklarda akciğer fonksiyonları giderek kötüleşiyor ve nihayetinde KOAH gelişiyor. Bunun engellenmesi için çocukluk çağında astım belirtileri gösteren çocukların yakından takip ve çok iyi tedavi edilmeleri gerekir.


YORUM
Solunum yollarının en sık görülen hastalıkları olan KOAH ve astımın birçok benzer belirti ve bulguları olmakla beraber temelde birbirinden tamamen farklı hastalıklardır.

Halk arasında daha çok kronik bronşit ve amfizem gibi isimlerle bilinen KOAH, yani kronik obstrüktif akciğer hastalığı başta sigara ve hava kirliliği olmak üzere çeşitli zararlı gaz, duman ve partiküllerin uzun süre solunması sonucu oluşan, geriye dönüşü olmayan, hava yollarında ilerleyici daralmaya yol açan kronik enflamatuar bir akciğer hastalığıdır.

Astım, farklı nedenleri, oluşum mekaniz­maları ve semptomları olan bir hastalıklar grubudur; ataklarla ve iyileşme dönemleri ile seyreder. İyileşme dönemleri kimi hastada günlerce, kiminde aylarca, kiminde ise yıllarca sürebilir. Astımın üç temel özelliği vardır:

  1. Astımlı hastaların bronşları hiperreaktif, yani aşırı duyarlıdır.

  2. Astımlı hastaların bronşlarında tedavi ile hatta bazen tedavisiz tamamen düzelen yaygın bir daralma vardır.

  3. Astımlıların bronşlarında kronik bir enflamasyon, yani iltihap vardır.


Astım ve KOAH tamamen ayrı hastalıklar olmakla beraber bazen bunları net olarak birbirinden ayırt etmek mümkün olmadığı gibi, bazen bu iki hastalığın bir arada bulunabileceği de unutulmamalıdır.

Mesela; bazı KOAH’ lılarda havayollarında kalıcı bir darlık olmakla beraber atak dönemlerinde nefes açıcı ilaçlara verdikleri cevaplar astımlılardan farklı değildir. Ya da, havayollarındaki daralma nefes açıcı ilaçlarla veya kortizonla tamamen düzelmesi gereken astımda bazı hastalarda tıpkı KOAH’ lılarda olduğu gibi asla ve hiçbir tedavi ile düzelmeyen kalıcı kayıplar bulunabilir.

Bu araştırmada da belirlendiği gibi, çocukluğunda sürekli-ağır astım tablosu gösteren çocuklarda ileriki senelerde –hele de sigara içiyorlarsa- KOAH gelişmesi hiç de sürpriz değildir. Astımın bu sürekli-ağır formu tedavinin yanlış, eksik veya geç yapılması ile ilgili bir husus değildir; bu tamamen hastalığa ait bir özelliktir. Astımlıların yüzde 10 kadarında -teşhisin geç konması veya tedavinin eksik veya yanlış yapılmasıyla ilgisi olmaksızın- kronik bir seyir vardır; daha hastalığın başında aynen KOAH’ lılarda olduğu gibi ilaçlarla düzeltilmesi mümkün olmayan kalıcı bir havayolu daralması vardır.



Bu yazı 2,275 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 31 Ekim 2014 Günde 3 bardak süt kemik kırığı ve ölüm riskini artırıyor
    • 14 Mayıs 2013 Akademik sahtekârlık geleneğinin kime ne zararı var
    • 11 Aralık 2012 Yakında ruh hastası olmayan kalmayacak
    • 9 Ekim 2012 Bir Türk tıp alanında Nobel alabilir mi?
    • 3 Ekim 2012 Burun damlaları ile aldatılıyor muyuz?
    • 2 Ekim 2012 Kimi kime şikâyet edelim?
    • 1 Ekim 2012 Türkiye'de mamografi taramaları rezaleti
    • 16 Eylül 2012 Mamografi taramalarına karşıyım
    • 10 Eylül 2012 Modern tıbbın son numarası: Aşırı teşhis
    • 8 Eylül 2012 Mamografi kanser riskini arttırıyor
    • 7 Eylül 2012 Benzer ilaç nedir?
    • 28 Ağustos 2012 Meme taraması saç taramaya benzemez
    • 14 Ağustos 2012 Antibakteriyel ürünlerdeki büyük tehlike
    • 6 Ağustos 2012 Sağlıklı suda hiçbir mikrop olmamalıdır
    • 30 Temmuz 2012 Enerji içecekleri yasaklanmalıdır
    • 23 Temmuz 2012 Damacana mı musluk suyu mu?
    • 10 Temmuz 2012 İlaç tanıtımında bundan iyisi Şam'da kayısı
    • 23 Haziran 2012 Bir sağlık haberi skandalı
    • 13 Haziran 2012 Ot-Çöp tüccarlarından alacağımız dersler de var
    • 17 Nisan 2012 Sönmez gene döndü

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,597 µs