0 0 0000

G-20’de terörde kaçıncıyız?

Biz sabaha gözlerimizi gene baskın ve ölümlerle açarken... Dünyadaki tüm ciddi yayın organlarının dikkati Kanada’nın Toronto kentinde bugün başlayacak olan dördüncü G-20 Zirvesi’ne kilitlenmişti.

Zirve çok çekişmeli geçecek... Çünkü farklı iktisat politikaları öneren iki ayrı kamp var...

ABD, kamu eliyle ortalığa bir zaman daha “para saçmaktan” yana iken Almanya “sıkı mali politikalara” geri dönülmesini istiyor...

Nitekim, bugünkü Le Monde Gazetesi’nin manşetinde Almanya ekonomi bakanı ile yapılan özel bir mülakat yer alıyor.

***

Türkiye bu iki ayrı iktisadi yaklaşımdan hangisine yakın, Zirve’de “ne önerecek” onu pek bilmiyoruz ama dünkü gazetelerde G-20’de “kişi başına gelir” açısından 12. sırada olduğumuzu okudum. Aslında “boyumuzu posumuzu” iyi bilmek açısından, G-20’deki ekonomik performansı kısaca hatırlamak gerekiyor.

2009 yılı verilerine göre, G-20 üyesi ülkeler içinde en fazla milli gelire sahip ülke, 14 trilyon 256 milyar dolar ile ABD. ABD’yi, Japonya (5 trilyon 787,6 milyar dolar), Çin (5 trilyon 605,9 milyar dolar), Almanya (3 trilyon 828,7 milyar dolar), Fransa (3 trilyon 55 milyar dolar), İngiltere (2 trilyon 493,6 milyar dolar) ve İtalya (2 trilyon 419 milyar dolar) takip etmekte.

Geri kalanlara gelince...

Brezilya’nın milli geliri 1 trilyon 797,5 milyar dolar, Hindistan’ın 1 trilyon 411 milyar dolar, Rusya’nın 1 trilyon 403,7 milyar dolar, Kanada’nın 1 trilyon 336,4 milyar dolar, Avustralya’nın 1 trilyon 138,7 milyar dolar, Meksika’nın 999,1 milyar dolar, Güney Kore’nin 950,7 milyar dolar, Türkiye’nin 702,6 milyar dolar, Endonezya’nın 615,9 milyar dolar, Suudi Arabistan’ın 422,1 milyar dolar, Arjantin’in 354 milyar dolar ve Güney Afrika’nın 328 milyar dolar.

***

Kişi başına düşen milli gelir açısından Avustralya 52 bin 58 dolarla ilk sırada yer alıyor. Fransa’da kişi başına düşen milli gelir 48 bin 816 dolar, Almanya’da 46 bin 677 dolar, ABD’de 46 bin 380 dolar. Japonya 45 bin 371 dolarla kişi başına düşen milli gelir açısından 5. G-20 ülkesi olurken, Japonya’yı, 40 bin 466 dolarla İtalya, 40 bin 350 dolarla İngiltere, 39 bin 668 dolarla Kanada, 19 bin 498 dolarla Güney Kore, 16 bin 542 dolarla Suudi Arabistan, 11 bin 77 dolarla Hindistan takip ediyor. Türkiye kişi başına düşen 9 bin 961 dolar milli geliriyle listede 12. sırada kendine yer buluyor.

***

Şiddet ve terör ortalığı cehenneme çevirmeden önce. Türkiye’nin “Avrupa’nın 6.”, “dünyanın da 16. büyük ekonomisi” olduğunu sabah akşam dinleyip duruyorduk.  Hatta bu böbürlenme sonunda tüm iç ve dış dengeleri bozacak vahim hatalara yol açtı. Üstelik Osmanlı İmparatorluğu’nun çökmeden önce dünyanın en büyük 10. ekonomisi olduğunu da çoktan unutmuş gözüküyorduk.

***

Ne yazık ki bir anda kendimizi şiddetin başladığı 26 yıl öncesinde buluverdik.

Acaba neden?

Çünkü...

Türkiye, dünyanın 16’ıncı büyük ekonomisi ama bir yılda iki basamak yükselmiş olmasına rağmen rekabet sıralamasında hâlâ 61’inci sırada.

Uluslararası Rekabet Araştırmaları Kurumu’nun Başkanı Ali Koç da haklı olarak “Türkiye’nin rekabetçi olmadan hem bölgesel lider hem de global ekonominin önemli bir parçası olup kanaat önderi olması pek mümkün görünmüyor” demekte. Çünkü rekabet yok ise refah da, zenginlik de, özgürlük de, demokrasi de yok demek... Ne doğal, ne de beşeri değerlerini, kısacası hiçbir varlığını doğru dürüst kullanamıyorsun demek...

İşlevselliği olmayan büyüklük hiçbir işe yaramıyor çünkü...

***

Aynı yerde dönüp dolaşmaktan...

Övünürken, bir anda toplumsal alt üst oluşlara düşmekten kurtulmanın bir yolu da kaynaklarımızı en verimli biçimde kullanmaktan ve “Dünya Rekabet Ligi”nde ilk 10’a girmekten geçiyor. Bu da “akıl ile enerjiyi” evlendirmekle mümkün.

***

G-20’de “kişi başına gelir” sıralamasında 12’nciyiz ama bir hafta içinde şiddet ve teröre teslim olmada da birinciyiz. Bunun önemli nedenlerinden biri, ekonomimizin büyüklük sıralamasındaki 16.’lığına rağmen rekabette dünya sıralamasında 61. sırada olmamız.

Aradaki fark her türlü olumsuzluğun kaynağı çünkü...

Bu yazı 984 defa okundu.