En Sıcak Konular

Mümtaz'er Türköne


Mümtaz'er Türköne
0 0 0000

Anayasa Mahkemesi hukuka bağlı mı?



Anayasa Mahkemesi bu sorunun cevabını, anayasa referandumu kararıyla verecek. Anayasa ve hukuk kuralları tereddüde meydan vermeyecek şekilde, Anayasa Mahkemesi'nin referandum paketini iptal edemeyeceğini söylüyor.

Anayasa Mahkemesi'nin uygulamak zorunda olduğu 148. madde, dağ gibi önümüzde duruyor. Mahkeme'nin, referandumu engellemek için bu anayasa hükmünü alenî olarak çiğnemesi gerekiyor. Anayasa Mahkemesi'nin Anayasa'yı çiğnemesi de, bir hukuk garabeti ile karşılaşmamız için yeterli değil. Anayasa Mahkemesi henüz yasalaşmamış bir anayasa değişikliği paketine de müdahale etmek zorunda. Engellenen şey mutasavver anayasa hükümleri değil, halkın bu konuda iradesini göstermesi olacak. Öyle ya, halk bu paketi kabul veya reddedebilir. Anayasa Mahkemesi halkın reddetmesi ihtimalini de önlemiş olacak. Henüz sona ermemiş bir yasa yapma sürecini yargılayacak ve hüküm verecek.

Anayasa Mahkemesi'nin paketi şekil açısından incelemesinde bile sorun var. Ya referandumu engellerse. Paketin içindeki maddeleri esastan incelemeye geçer ve genel endişeye uygun şekilde kritik maddeleri paketten çıkartırsa. Eğer, Anayasa Mahkemesi referandumu bu şekilde engellerse ne olur?

İlk olacak olan şu: Bir hukuk devletinde yaşadığımızdan artık hepimiz kuşku duyacağız. Anayasalı bir devletin çatısı altında, anayasa güvenceleri altında yaşamak bir yana, asgari olarak işleyen bir anayasal düzen içinde yaşamadığımız kanaatine varacağız. Sorun basit bir anayasa paketi sorunu değil. Pakette yer alan maddelerin çok ötesinde hukuk devletine dair çok kritik bir tartışmanın içindeyiz.

Referandumun engellenmesi, Anayasa Mahkemesi'nin kendisini hukukun üstünde görmesi anlamına gelecek. Çünkü Anayasa Mahkemesi hukuka değil, ideolojik tercihlerine uymuş olacak. Yazılı hukuk kuralları var. Bu kuralların Anayasa'da yer alan somut maddeleri, Anayasa Mahkemesi'nin sahip olduğu tercihleri sürdürmek için yeterli değil. O zaman bu kuralları yok sayabilirsiniz. Anayasa'nın başlangıç ilkeleri ile HSYK üyelerinin atama yöntemi arasında kurulacak ilişki, sadece ideolojik önyargılarla, devleti korunması gereken bir ideolojik mevzi olarak algılamakla açıklanabilir. Siz bu işi Anayasa'nın açık hükmüne rağmen yaparsanız, Anayasa'nın yerine de siz geçmiş olursunuz. Sonuçta ne olur? Anayasası olmayan, sadece anayasa yerine kararlar veren yargıçlarınız olur.

Sorun şurada: Böyle bir devleti yaşatamazsınız. Anayasası olmayan böyle bir devletle, halkınızı hukuk güvenceleri altında tutamazsınız. Halkınızı hukuk güvencesi altında tutamayınca o ülkenin birlik ve bütünlüğünü sağlayamazsınız. Halkın iradesi yerine bir düzine yargıcın ideolojik endişeleri geçince, düzenli ve öngörülebilir bir devlet cihazına sahip olamazsınız. Çünkü bu cihazı işletemezsiniz. İşletemediğiniz devlet cihazı ile hiçbir millî çıkarınızı koruyamazsınız. Düşmanlarınızla baş edemezsiniz. Dostlarınıza güven veremezsiniz. Gelişemezsiniz. İlerleyemezsiniz.

Anayasa Mahkemesi'nin alenî bir anayasa kuralını çiğnemesi ve halk iradesinin tecellisinin engellemesinin başka bir anlamı yok. Parlamento'ya dönüp, "senin yeni kuralları halka götürmene izin vermiyorum" demesi, Parlamento üzerine inşa ettiğimiz bütün siyasal sistemin, parlamenter demokrasinin felç edilmesi demek. Halka dönüp, "senin yeni anayasa kuralları konusunda irade sergilemene izin vermiyorum" demesi ise demokrasinin bu ülkede imkânsız olması demek.

Türkiye'nin uğraştığı dev sorunları gözünüzün önüne getirin. Türkiye iddialı bir dış politika ile sadece bölgenin değil, dünyanın dengelerini değiştirmeye çalışıyor. Yılların terör sorunu, demokratik açılımla büyüyen Türkiye'nin küçülen bir sorununa dönüşüyor. PKK'nın referandumu protesto etmeye hazırlandığı sırada, Anayasa Mahkemesi'nin bu protestoyu bile gereksiz kılacak bir karar vermesi ne anlama gelecek?

Anayasa Mahkemesi üyeleri, sadece yargıç olduklarını ve onlara üstlendikleri görevi veren, yani onları var eden kurallarla kayıtlı olduklarını hatırlamalı. Yoksa onların Türkiye'ye vereceği zarar, en yakın düşmanlarımızın hayallerinden bile büyük olacak.
 
zaman



Bu yazı 1,141 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Eylül 2012 Bu sefer çözülecek mi?
    • 16 Eylül 2012 Din eğitiminde devlet tekeli kalkıyor
    • 14 Eylül 2012 Siyaset, artık dine alet edilmiyor!
    • 13 Eylül 2012 CHP, PKK ile müzakere yapabilir mi?
    • 9 Eylül 2012 Merkez Sağ'ın son noktası
    • 7 Eylül 2012 Başbakan sertleşmekte haklı mı?
    • 28 Ağustos 2012 Hükümet haklı çıktı
    • 26 Ağustos 2012 Kawa ve Ergenekon
    • 24 Ağustos 2012 Terör sorunu ayrışıyor
    • 17 Ağustos 2012 Hem şiddet üreten, hem barış isteyen bir örgüt
    • 16 Ağustos 2012 'Paralel devlet'in iflası
    • 12 Ağustos 2012 Kürt, Türk, Alevî ve Sünni olmak
    • 10 Ağustos 2012 Yangını kim söndürecek?
    • 5 Ağustos 2012 Ordulaşan partiler ve partileşen ordular
    • 22 Temmuz 2012 Davutoğlu haklı çıkarsa?
    • 17 Temmuz 2012 'Hücre yenilenmesi'
    • 29 Haziran 2012 ÖYM'leri kaldırması için hükümete yetki verdiniz mi?
    • 24 Haziran 2012 Türkiye savaşa girer mi?
    • 21 Haziran 2012 Teröre teslim olmak
    • 19 Haziran 2012 Çözüme yakın mıyız?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,453 µs