En Sıcak Konular

Mehmet Altan


Mehmet Altan
0 0 0000

F-4 uçuran sanık gördünüz mü?



48. Ziraat Türkiye Kupası tüm medyayı Şanlıurfa’daki Trabzonspor-Fenerbahçe maçına kilitlemişken, Yunanistan’da alınan kemer sıkma önlemlerine karşı başlayan gösteriler ölümlü bir başkaldırıya dönüşmüştü...

Avrupa Parlamentosu’nda ise tutarlılık ve akıl harekete geçmiş, AP Bütçe Raporu’ndan “Türkiye için İmtiyazlı Ortaklık” ifadesi çıkarılmıştı.

Erzincan’daki Ergenekon Davası sırasında adliye üzerinde uçan F-4’ler konusundaki gelişmelere bakıyordum...

Biliyorsunuz davanın bir numaralı sanığı Orgeneral Berk “mazeret” bildirip duruşmaya gitmedi ama F-4’ler adliye üzerinde uçtu.

Sanık orgeneralin hem görevine devam ettiği, hem mahkemenin davetlerine uymadığı, hem de mahkeme salonu üzerinde jet uçurduğu “demokratik” bir rejime sahip olduğumuz için parlamentodan da hükümetten de ses çıkmıyordu... Sadece Hava Kuvvetleri Komutanlığı adliye üzerinde uçak uçurmanın “planlı bir eğitim uçuşu” olduğunu iddia ediyordu.

***

Bunlar benim tecrübeli bir Türkiye vatandaşı olarak duymaktan usandığım ve asla inanmadığım yalanlamalar...

Örneğin, 30 Nisan’ı 1 Mayıs’a bağlayan gece PKK tarafından basılan Tunceli’nin Nazımiye İlçesi’ne bağlı Sarıyayla Karakolu’nda görev yapan ve olup biteni çok iyi bilen bir tanığın Taraf Gazetesi’ne anlattığı ürkütücü gerçeklere Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de ilgisiz kalamayıp, Genelkurmay’dan resmi açıklama isterken, Genelkurmay adeta refleks kabilinden rutin yalanlamalarından birini yapıyor, olayın üstünü örtmeye çalışıyordu.

Hâlbuki tanık inanılmaz şeyler anlatıyordu:

“Bir kere, 1850 rakımlı. Yılın pek çok ayı yağış alan bir yer, sisli. Mesela 3 Kasım’da kar yağdı orada, Türkiye’de hiçbir yerde kar yokken bizim karakolumuzda kar vardı.

İki-üç ay boyunca hiç kimse ulaşamıyor. Bizim üç aylık erzakımız geliyordu, o şekilde idare ediyorduk.

Güneş açtığı zaman Sikorskyler gelir, ihtiyaç bir şey varsa getirir ya da gelecek gidecek adam varsa onu taşır. Mesela benim karakoluma ulaşmam için on beş gün beklemem gerekti.

Aslında oradaki karakol, birisine üstünlük sağlama amacıyla kurulmuş olamaz, daha ziyade bir mahrumiyet bölgesine birilerini göndermek gibi bir şey. O karakolun başka bir mahiyeti yok.

Düşünün ki siz, karakolunuza bir saldırı olacak, sadece bu saldırı için de söylemiyorum, dört saat boyunca hiçbir destek sağlayamıyorsunuz.

Çünkü teröristler gündüz güneşli havada saldırı yapmaz. Teröristin kendisine avantaj sağlayacağı havalar puslu, yağışlı havalardır.

Ama bizim askerimize gerilla savaşı için verdiğimiz silah piyade silahı yani normal savaşta kullanılan silahsa, bu silah en ufak bir su, bir nem gördüğü zaman çalışmıyorsa ne yapacaksın.”

Genelkurmay, tanığın bu tüyler ürpertici anlatımlarına kulak verip, zaaflarını gidermeye çalışacağına, bundan önce defalarca yaptığı türden kimsenin inanmadığı ve kulak asmadığı yalap şap yalanlamalara sığınıyordu.

***

Biz, 28 Şubat’ta Sincan’da “tank yürüten” ve “tankla balans ayarı yaptığını” söyleyen darbeciler gördük. Şimdiki moda acaba “uçak uçurmak” mı?

Benim anlamadığım hükümetin suskunluğu...

Unutmuş olabilirler, anımsatayım...

Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’nun 65. maddesi, “beş yıl ve daha fazla ceza gerektiren suçlardan yargılananların açığa alınması” yetkisini Milli Savunma Bakanı’na veriyor.

Mahkeme davetine uymayan... Hakkında ağır ithamlar olan... Ve bununla yetinmeyip, duruşma sırasında mahkeme üzerinde F-4 uçuran bu generali hükümet hala görevden almayı düşünmüyor mu? Üstelik halkın iradesi tehdit edilirken, uçan askeri uçakların masrafını da gene halk vergileriyle ödüyor.

***

Ağır iddialara rağmen görevde kalmaya devam eden bir generalin... Yargılandığı mahkemenin üçüncü kez yinelenen davetine aldırmayıp...

Duruşma sırasında mahkeme binası üzerinden F-4 uçurduğu bir ülkede...

Belki de halkın iradesinden, parlamentodan, muhalefetten, iktidardan, savunma bakanından ve görevden almadan filan söz etmek çok yersiz.

Çünkü fiili durum, “ne olduğumuzu” gösteriyor... Hala utanmadan bunun “parlamenter bir hukuk devleti” olduğunu söyleyen var ise beri gelsin...

star



Bu yazı 1,022 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 11 Ocak 2012 ‘Tanırım, iyi çocuklar’
    • 9 Ocak 2012 Genelkurmay’a o istihbaratı kim verdi?
    • 6 Ocak 2012 Demokrasi ile ‘biat sistemi’ arasındaki fark
    • 30 Aralık 2011 Bombalama emrini kim verdi?
    • 24 Aralık 2011 Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın adresi
    • 16 Aralık 2011 Susurluk’ta faili meçhul reytingi...
    • 14 Aralık 2011 Ergenekon büyürken uyuyamam...
    • 4 Aralık 2011 Şikeci siyasetin kirli çamaşırları
    • 2 Aralık 2011 Var mı bu yasayı çıkaracak babayiğit?
    • 30 Kasım 2011 Yüzde 3 Türkiye’yi keser mi?
    • 29 Kasım 2011 Devlet-ulustan ulus-devlete geçemeyince
    • 23 Kasım 2011 Ergenekon’un farkında mısınız?
    • 21 Kasım 2011 Birinci Cumhuriyet Dersim’dir...
    • 14 Kasım 2011 Kozinoğlu kalp krizinden mi öldü?
    • 9 Kasım 2011 Kararı alkışlıyor, Bakan’ı kutluyorum
    • 3 Kasım 2011 Almanya’daki Türkler, Türkiye’deki Kürtler
    • 31 Ekim 2011 Cinayet işlemeye özgürlük savaşı mı diyorsunuz?
    • 26 Ekim 2011 Hırsızlar da kardeşiniz mi?
    • 20 Ekim 2011 Keşke gerçek bir ordumuz olsaydı...
    • 19 Ekim 2011 Bir İsrailli kaç Filistinliye bedel?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,392 µs