En Sıcak Konular

Fehmi Koru


Fehmi Koru
0 0 0000

Sinirlenmek yok



Son zamanlarda askeri hedeflere yönelik terörist saldırılar arttı; her geçen gün bir yerlerde şehit cenazeleri kaldırılıyor. Türkiye kritik bir dönemden geçtiği için terörün artmasıyla Meclis'i üç haftadır meşgul eden anayasa değişikliği girişimi arasında ilişki arayanlar çıkıyor doğal olarak; ya da terörü Ergenekon örgütü ile irtibatlayan yazılar yayımlanıyor.

Hoşunuza gitmiyor mu bu yorumlar ve yazılar? Yapmanız gereken, yorumların ve yazıların yanlışlığını kanıtlamaktır. Sinirlenmeden, öfkelenmeden, iddiaları seslendirenlere "Mütareke basını gibiler" türü hakaret amaçlı sözcüklerle saldırmadan...

İstanbul'un işgal altına düştüğü dönemde (31 Ekim 1918 – 2 Ekim 1923) yaşananları Yakup Kadri 'Sodom ve Gomore', Ahmet Hamdi Tanpınar da 'Sahnenin Dışındakiler' romanlarında işlemişlerdi. İşgalci güçlere, onların emrine giriveren azınlıklara ve bizden işbirlikçilere karşı yoğun hislerle doludur her iki romanın yazarı... Nizamettin Nazif de işgal güçlerinin İstanbul'a girdiği günü gazetedeki köşesinde 'Kara Bir Gün' olarak tarihe geçirmiştir.

Türk basını Mütareke döneminde iyi bir sınav vermiştir.

Bugün ise tam tersi bir tablo var karşımızda: Medyamızda ülkenin ve halkın çıkarlarını ön planda tutanlar sayıca az; 'büyük medya' diye kasım kasım kasılanların halkla ve halkın tercihleriyle ne denli ters düştüğünü görmek için yalnızca son üç yılın olaylarına bakmak bile yeterli.

Jandarma karakollarını basarak ya da mayınlar patlatarak yeniden boy gösteren terör ile şu sırada tanıklık edilen kritik gelişmeler arasında irtibat kurmanın hiçbir mahzuru yok; tersine "Neden şimdi?" sorusunu herkesin daha güçlü bir biçimde sorması şart; olayların önü ancak böyle kesilir çünkü...

Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ son gelişmelerden kuşku duymuyor mu? Duymuyorsa o da duymalı.

Geçmişte defalarca parti kapatma davalarına ve kapatmalara taraf olmuş bir siyasi parti, yapılmak istenen değişikliklere en fazla destek çıkması gerekirken, parti kapatmayı zorlaştıran bir değişiklik maddesi Meclis'te reddedildi diye bayram ediyor...

Türkiye'yi daha demokrat yapacak maddelerle dolu değişiklik paketi, bu yolla işlevsiz kalacağını anlayan terörü yeniden hortlatıyor...

Karakol basma ve mayın patlatma olayları bu arka-planda gerçekleşiyor. Beyninde bir parçacık gri hücre bulunan herkesin kuşku duyacağı bir arka-plan bu. Kurmay eğitimi görmüş kişiler kadar mesleki açıdan meraklı gazetecilerin de böyle bir ortamda "Hayrola, ne oluyoruz?" sorusunu sorması beklenir.

Peki de, kurmay eğitimi almış biri, doğal kuşkusunu haberleştiren veya yazan gazetecilere nasıl olur da "Mütareke basını bile sizin yaptığınızı yapmadı" diyebiliyor?

Meslekler arasında farklılık olabilir, çıkar çatışması da; ancak garip gelişmelerin söz konusu olduğu bir ortamda meraklı gazeteciler ile kuşkucu kurmaylar arasında yaklaşım farkı olması beklenmez. Aksi halde karakol baskınlarıyla mayınlara daha çok gencimizi şehit veririz biz...

Herhalde bunu en fazla askerler istemez. "Yoksa isterler mi?" diye soran da çıkabilir; bu soruyu soranın üzerine yürümek yerine, ithama maruz kalanın böyle bir şey istemediğini gösteren kesin bir tavır sergilemesi gerekir.

Bu tür soruların yüksek sesle sorulabildiği ortamlar üzücü olaylara en kapalı ortamlardır. Soruların sorulamadığı, cevap yerine hakaretlerin uygun görüldüğü ortamlarla Türkiye'nin bir milim yol alamadığı herhalde herkes tarafından görüldü. "Bir daha mı, asla!" desek yeridir.

Sinirlerimize hakim olursak, sorunların üstesinden daha kolay geliriz.

yenişafak



Bu yazı 1,114 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Eylül 2012 Ak Parti kongresinin düşündürdükleri...
    • 28 Eylül 2012 Yalan dünya, hem de ne yalan
    • 23 Eylül 2012 Tartışma sağlık alametidir
    • 20 Eylül 2012 Darbeler, CHP ve Deniz Baykal...
    • 18 Eylül 2012 CHP’nin özrünün anlamı
    • 16 Eylül 2012 Hayasızca saldırının düşündürdükleri
    • 11 Eylül 2012 O da bir gün bitecek...
    • 9 Eylül 2012 Ne olur, ne olamaz...
    • 6 Eylül 2012 Suriye politikasına yeniden bakmak
    • 29 Ağustos 2012 Türkiye Pakistan, Hatay da Peşaver değil...
    • 26 Ağustos 2012 Hayatları oyun
    • 19 Ağustos 2012 Orhan Pamuk tiksiniyormuş, ben acıyorum...
    • 14 Ağustos 2012 Milletvekili neden kaçırılır?
    • 12 Ağustos 2012 ‘Yeni gazetecilik’ denen şey
    • 9 Ağustos 2012 Tuzak varsa tedbir nerede?
    • 3 Ağustos 2012 Komutan tanıklık yaptı
    • 31 Temmuz 2012 Abdullah Gül ‘yeniden’ ha, gerçekten mi?
    • 24 Temmuz 2012 Kılıçdaroğlu siyaseti kirli (mi) görüyor
    • 18 Temmuz 2012 CHP’nin Ak Parti açmazı
    • 17 Temmuz 2012 CHP makas değiştirirken...

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,813 µs