En Sıcak Konular

Hasan Celal Güzel


Hasan Celal Güzel
0 0 0000

CHP ve MHP'ye son Anayasa çağrısı



Sevgili okuyucular, demokrasimiz çok önemli bir geçitten geçiyor. Taşlar artık yerine oturuyor. Millet iradesinin önünü tıkayan engeller bir bir açılıyor. Son yüz yıldan beri devam eden oligarşik hâkimiyet, yerini milletin egemenliğine bırakıyor.

Jüristokrasinin son çırpınışları
Gündemdeki ‘Anayasa Reformu Paketi’, daha önce yapılan 16 değişiklikten çok farklı. Bu paketle bir yandan temel haklar alanında birçok ileri seviyede adımlar atılırken, diğer yandan devleti meydana getiren güçlerin demokratik dengeler içerisinde yerli yerine oturtulması sağlanıyor.
Özellikle ‘Yargı Reformu’ çerçevesinde getirilen yenilikler, Türkiye’nin demokratikleşmesi bakımından hayatî
önemde hükümler ihtiva ediyor. Yargı konusunda yapılmak istenen değişiklikler neticesinde, ‘yargı erki’nin tesiri azaltılmıyor; yargı mensuplarının ve yüksek yargının yetkileri daraltılmıyor; bilâkis ‘yargı bağımsızlığı’nı ve ‘tarafsızlığı’nı gerçekleştirecek hükümler getiriliyor.
CHP ve yandaşı yüksek yargı tarafından koparılan gürültünün ardındaki sebep, artık jüristokratik hegemonyanın sona ereceğinin çok iyi bilinmesidir. Eski Cumhurbaşkanı Sezer’in yüksek yargıya ve HSYK’ya
ideolojik peşin hükümlü, taraflı atamalarıyla oluşturulan antidemokratik jüristokratik hegemonya, yüksek yargının tabana yayılarak demokratikleşmesiyle etkisini kaybetmektedir.

MHP’nin tutumu
Efendim, CHP’nin tutumunun ve çırpınışlarının arkasındaki gerçekleri halkımız çok iyi takdir edebiliyor. Yıllardır partizanca tahkim ettikleri ‘son kaleleri’nin çöküşü, bürokrasi ve militarizmin gücünden sonra onları jüristokrasinin gücünden de mahrum edecek. Artık adalet terazisini istedikleri gibi eğip bükemeyecekler.
Lâkin, MHP’li dostlar kusura bakmasınlar ama onların CHP’nin jüristokratik hegemonyasının devamından ne çıkarları olabilir? Daha dün denecek kadar yakın bir zaman önce kendi teklifleriyle kabul edilen anayasa değişikliği, CHP’nin AYM’ye müracaatıyla siyasî şekilde, haksız olarak iptal ettirilmemiş miydi? Siyasallaşmış yargının ve darbelerin en büyük mağdurları onlar değiller miydi?
Şimdi âkıbetlerini görüp kıvırmaya çalışan CHP’liler uğrayacaklarını iyi bildikleri siyasî bâdireden çıkış yolu ararken, MHP’nin, sonunda kabul edileceği belli olan ve halk tarafından da sempatik karşılanan bir reforma karşı çıkmasının mantığını anlamıyoruz.
Bizce MHP uzlaşmaz tutumunu behemehâl değiştirmeli, kendi tekliflerini de uzlaşma masasına koyarak demokratikleşmeden yana tavır almalıdır. Bu takdirde, hem 2007 seçimlerinde olduğu gibi ANAP ve DP/DYP’nin durumuna düşmekten kurtulacak, hem de seçim sonrası yapılacak ‘Yeni Anayasa’da etkili olarak, Türkiye’nin birlik ve bütünlüğü konusundaki hassasiyetini devam ettirme imkânını bulabilecektir.

CHP’ye çağrı
Efendim, CHP, jüristokrasi kalesini düşürmemek için elindeki bütün kozları kullanıp bitirmiştir. Artık, 2007 Nisan’ında olduğu gibi, askeri tahrik edip ‘muhtıra’ vermesini beklemek hayâldir. Bu saatten sonra Yargıtay Başsavcısı’nın da AK Parti’yi kapatma dâvası açması, sadece referandum oylarındaki ‘evet’lerin artması sonucunu doğuracaktır. CHP’nin müracaatı üzerine, AYM’nin siyasî bir kararla haksız şekilde referanduma engel olması ise, genel seçimlerde AK Parti oylarının artmasından başka bir netice vermeyecektir.
Anayasa paketi referanduma sunulduğunda, en az üçte iki çoğunlukla, yani yüzde 65 civarında oyla kabul edileceğine kesin nazarıyla bakılmaktadır.
Bu durumda, CHP için tek çıkış yolu, gecikerek de olsa AK Parti ile uzlaşmaktır. Bunun için ihtilâflı üç maddede şu şekilde anlaşma yoluna gidilebilir:
1. Siyasî Parti Kapatma: AK Parti, Yargıtay Başsavcısı’nın ön izin alması sisteminden vazgeçer. Venedik Komisyonu kriterlerine göre, parti kapatılması şiddete başvurma ya da şiddeti övme şartına bağlanır. Parti kapatma konusunda AYM’nin karar nisabı oybirliği olarak tespit edilir.
2. Anayasa Mahkemesi: 19 üyenin terkibinde, TBMM tarafından seçilecek üye sayısını azaltmadan, değişiklik yapılarak uzlaşmaya varılabilir.
3. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu: 21 üyenin terkibinde, tabandan seçilecek üye sayısı azaltılmadan, değişiklik yapılarak uzlaşmaya varılabilir.
Bu uzlaşma neticesinde, Anayasa değişiklik paketi 367’nin üzerinde oy alarak kolayca
kabul edilebilir. Referanduma lüzum kalmaz.
Siyasî gerginlik ortadan kalkar.
Bu durum, özellikle muhalefetin yararına olur.
Türkiye’de değişimin, modernleşmenin ve demokrasinin önüne geçilemez. Bütün mesele, gerçeklerin önceden görülebilmesi ve buna göre doğru olanın yapılabilmesidir.

radikal



Bu yazı 1,146 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 27 Mayıs 2012 27 Mayıs'ın hesabı sorulmalıdır
    • 5 Mayıs 2012 Darbeciler! Ordu artık hizmetinizde değil...
    • 29 Ekim 2011 Dikkat! PKK'nın tuzağına düşmeyelim
    • 3 Aralık 2010 Hedefteki ülke: Türkiye
    • 26 Ağustos 2010 Kardeş Pakistan'ın yardımına koşmalıyız
    • 27 Haziran 2010 Oyunun hedefinde iktidar ve Başbakan var (2)
    • 17 Haziran 2010 Terör ve politika
    • 27 Mayıs 2010 50 yıllık utanç: 27 Mayıs
    • 13 Mayıs 2010 Rusya ile tarihî anlaşma
    • 6 Mayıs 2010 CHP-MHP-BDP koalisyonu
    • 20 Nisan 2010 Kıbrıs'ta beklenen sonuç
    • 16 Nisan 2010 'Nerede muhabbet, orada Muhammed'
    • 11 Nisan 2010 CHP ve MHP'ye son Anayasa çağrısı
    • 8 Nisan 2010 Baykal'ın uzlaşma teklifi üzerine
    • 25 Mart 2010 Anayasa reformuna neden karşı çıkıyorlar? (1)
    • 12 Mart 2010 12 Mart Muhtırası
    • 4 Mart 2010 Ermeni iftiraları konusunda bayatlamış Amerikan politikası
    • 21 Şubat 2010 AK Parti'yi kapatma hazırlıkları
    • 31 Ocak 2010 Fişleme üzerine...
    • 21 Ocak 2010 Bu iddialar cevapsız bırakılamaz

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    14,837 µs