En Sıcak Konular

Engin Ardıç


Engin Ardıç
0 0 0000

Yavrum burjuvazi



Türkiye Sanayiciler ve İşadamları Derneği'nin yönetiminde sıradan deyimiyle bir "görev değişikliği" oldu, Aydın Doğan'ın kızı gitti, Cem Boyner'in hanımı geldi...
Sayın Yalçındağ ve Sayın Boyner hiç kusura bakmasınlar, olayın "Türkçesi" budur. "Aslolan" baba ve kocadır bu çekişmede!
Bu olay, Aydın Doğan'ın eski gücünü yitirdiğini, tırpanlandığını, dişlerinin söküldüğünü, "büyük sermayenin" sözcülüğünde gene "daha köklülerin" ağır bastıklarını gösterdi... Ama burjuvazinin de ağır sanayici falan değil "tekstilci" ağırlıklı olduğunu, yani ekonomi-politik bilimi açısından "manüfaktürden fabrika üretimine geçeli çok da olmadığını" hatırlattı...
Olayın sosyo-ekonomik ve de alafortanfonik çözümlemesi budur, gazetelerin ekonomi servisleri istedikleri kadar kibarlık etsinler.
Ümit Hanım'ın göreve gelmesi bir iyimserlik ve heyecan dalgası yarattı: Çok şükür burjuvazi titreyip kendine geliyordu!
Fakat gördük ki, hamam ve tas aynı, yalnızca tellak kadrosunda vardiya değişimi sözkonusu...
Ümit Hanım (ve çevresi), Anayasa değişikliği tasarısını beğenmedi.
"Yepyeni" bir anayasa istiyor, fakat günümüz koşullarında bunun hiç mümkün olmadığını gözden kaçırıyor. Tıpkı kocasının on beş yıl önceki ölü doğmuş, acul girişimi YDH gibi bir "hoş ama boş konuşma" sözkonusu.
"Bulduğuyla yetinmek" kavramı da kitabında yok herhalde...
O zaman da, politikası kolaya kaçmaktan ileri gidemiyor. Eleştirici ama yapıcı değil.
Yahu bu, dünyayı idare eden koskoca burjuva sınıfı değil midir? "Hesapça" Türkiye'yi de bunlar idare etmiyorlar mı?
Niçin ağırlığını koyamıyor? Niçin, devrim romantikleri tarafından "ağır ellerini toprağa basıp doğrulacağı" varsayılan "halk" gibi şöyle bir ayağa kalkamıyor? Niçin bütün yapabildiği "sızlanmaktan" ibaret kalıyor? Niçin otuz yıl önce bu anayasaya ağzını açmamış, tavrını koymamıştı da şimdi değişiklik önerisine burun kıvırıyor?
Ümit Hanım niçin anayasada eksik ve yetersiz olsa da buncacık bir değişikliğe bile taş koymaya çalışan bürokrasiye ve medyaya "höt" diyemiyor?
Haaa, demek ki, ülkemizde burjuvazi bürokrasiye karşı çıkar gibi görünse de aslında ona bakıp hizaya geliyor, hâlâ çıtkırıldım, hâlâ zayıf...
Tövbe, "İstanbul burjuvası" diyecektik.
Burjuvazinin bayrağı yeni bir zümrenin eline geçmiştir: Tarih boyunca daha ancak şimdi şimdi kendine gelebilen Anadolu şehirlerinin sanayici ve işadamlarının... O şehirlerin yokedilmiş olan gayrımüslim burjuvasının yerini almış Türk ve Müslüman eşrafının... Toparlanmaları doksan yıl sürdü!
Bu hükümet de "esas olarak" onların hükümetidir.
Yükselen sınıf hırslıdır, dinamiktir ve dindardır.
Cumhuriyetin ilk dönemini simgeleyen "bürokrasi sultası altında pısırık zengin" kimliğini de İstanbullu zenginlere bırakmış ilerlemiştir... Artık eşraf değildir, bürokrasinin "himayesine" ihtiyacı yoktur, Ermeni meselesinin hesabının sorulmasından da korkmamaktadır.
İstikbal bu zümrenindir.
Yakın zamanda MÜSİAD, TÜSİ- AD'dan çok daha ağır basacaktır toplumda.
İstanbullu burjuvalar "Aydın Bey'in kerimesi mi, Cem Bey'in refikası mı yoksa Güler Hanım'ın kendisi mi" diye tartışadursunlar...
Sevgili okul ve kantin arkadaşlarım Cem Boyner ve Güler Sabancı'nın hoşgörülerine sığınarak arz ederim efendim...
İmza: Engin Ardıç, işçi emeklisi

Bu yazı 1,038 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 26 Eylül 2012 Tayyip gitsin de Hitler mi gelsin?
    • 15 Ağustos 2012 Atraksiyon
    • 29 Temmuz 2012 Akşam diyordun Abbas
    • 23 Temmuz 2012 Özeleştirini yap Kemal arkadaş!
    • 16 Temmuz 2012 Fransa'nın Kılıçdaroğlu'su
    • 15 Temmuz 2012 Onları geri kazanalım
    • 4 Haziran 2012 Ay birbirinizden farkınız mı vardı?
    • 26 Mayıs 2012 İç savaş istediklerini söylemiştim
    • 29 Nisan 2012 Coşku duyulacaaak... Duy!
    • 13 Nisan 2012 Osmanlıca dersi de konulsun
    • 8 Nisan 2012 Osmanlı'da garaj mes'elesi
    • 23 Mart 2012 Hatırlayalım hatırlatalım
    • 7 Mart 2012 ''Haybeden Şef Gezisi''
    • 29 Şubat 2012 Senin de adın Kemal
    • 12 Şubat 2012 Lafının ardında dur
    • 19 Ocak 2012 Aman oğlum, vururlar ha
    • 6 Ocak 2012 Zurnanın zırt dediği yere henüz gelmedik
    • 5 Ocak 2012 İlker Paşa bize de ifade versin
    • 2 Ocak 2012 CHP'yi destekliyorum
    • 19 Aralık 2011 Olmayanı olduramazsınız

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,886 µs