En Sıcak Konular

Taha Akyol


Taha Akyol
0 0 0000

Bahçeli ne yapıyor?



CUMHURBAŞKANI Gül Hindistan’da gazetecilere “Kötü sözleri bir hafta yazmayın, bakalım ne olur?” demiş. Kim bu “kötü sözler”in sahipleri? Liderler...
Peki, liderler bir hafta “kötü söz” söylemeseler, bakalım ne olur?!
Siyasete seviye gelir, sorunlar ve çözümler konuşulur.
Liderlerin “kötü söz” yarışı ise, sadece çirkin olmuyor, dahası, siyasetin rasyonelleşmesini, çözümlere odaklanmasını da engelliyor.
Nezaket, nükte, mizah, espri gibi unsurlar siyasete hem güzellik getirir hem kavgalardan koruyarak rasyonelleşmeyi sağlar.
Buna en çok iktidarların dikkat etmesi gerekmez mi? Halbuki Başbakan muhalefetin her polemiğine tepki gösteriyor, polemikler gündemi dolduruyor. Ondan sonra da “Hizmetlerimiz gündeme getirilmiyor” diye yakınıyor!
Öyle bir noktaya geldik ki, hangi lideri “Bunu söyledi” diye eleştirsek, “Ama öbürü de şunu söyledi” diye karşı-eleştiri hazırdır.
Bahçeli dört medya patronu için “bunları” söyledi de Başbakan da diğer medya patronu için “şunları” söylemedi mi?

Türkeş’ten Bahçeli’ye
Bugün özellikle Bahçeli üzerinde durmak istiyorum. İki sebepten: MHP’de benim siyaset tecrübem oldu; üslubun, tarzın, yöntemin önemini görerek ve okuyarak iyi öğrendim.
İkincisi, şunu da hatırlatmak istiyorum; Bahçeli meşruiyetçi ve makul bir lider olarak tanınmış, geçmişte MHP’nin alamadığı oyları almıştır, ama son zamanlarda ölçüsüz derecede sert davranarak bu imajını zedeliyor. Buna dikkat çekmek istiyorum.
Bizim gençliğimizde “devrim, ihtilal“ gibi laflar büyülü kavramlardı. “İhtilalin kudretli Albayı” merhum Türkeş’in sert çehresi ve ketum duruşu bizde “Başbuğ”un emrinde bilmediğimiz bir ‘gizil kuvvet’ olduğu sanısını yaratırdı.
1970 yılında “Partimi ancak bir Nuh tufanı kapatabilir!” dediği zaman muazzam bir coşku yaratmıştı.
“Hayat Yolunda” adlı kitabımda, o dönemde sağlı sollu yakalandığımız bu büyüyü anlattım.
Zamanla gördüm ki, bu ‘gizil kuvvet’, taraftarları coşturuyor ama geniş kitlelerde kaygı uyandırıyordu. Hem gerçek dışı hem yanıltıcı bir görüntüydü bu.
12 Eylül’den önce de böyle düşündüğümü, yazıp konuştuğumu en yakından bilenlerden biri, Sayın Bahçeli’dir.

Lidere yakışan
Bugün; Bahçeli’nin ‘gizil kuvvet’ çağrışımı ve tehdit algısı yaratan sözlerinin aynı sakıncalara yol açmasından endişe ediyorum.
“Bir metre yaklaşanlar ne olacağını görecektir!”
“Onları ülkücü hafıza unutmayacaktır!”
“Haçlı kalıntıları... Siyaset sırtlanları!”
Bahçeli dört medya kuruluşuna böyle seslendi de ne oldu?
Haklı olarak, onlar da Bahçeli’nin konuşmasını yayımlamayarak tepki gösterdiler.
Ve medya kuruluşlarının üzerinde bir “Nuh tufanı” kopmadı! Kopamaz da zaten!
Gökalp, Köprülü, Mümtaz Turhan, Ali Fuat Başgil, Erol Güngör gibi büyük bir fikir mirasına sahip olan milliyetçilik düşüncesi böyle ‘gizil kuvvet’ korkuları saçan bir otoriteryanizm düzeyine düşürülmemelidir.
İstenmeyen sonuçlar yaratabileceği tecrübelerle sabittir!
Bahçeli’nin lider olduğu günden itibaren aşırı davranışları önlemeye büyük özen gösterdiğini herkes biliyor; Ahmet Türk de tebrik etmişti.
Bu son tavrı, o Bahçeli’ye yakışmıyor.
Bahçeli’ye ve diğer liderlere yakışan, üslupta makul, siyasette kucaklayıcı olmaktır.
“Ama öbürü bize şunu dedi, şöyle yaptı!”
Beyler, bâtıl emsal olmaz!

milliyet




Bu yazı 1,315 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 7 Kasım 2011 KCK ve hukuk
    • 30 Temmuz 2011 Afrika kampanyası
    • 29 Temmuz 2011 Stalinist milliyetçilik!
    • 22 Temmuz 2011 AKP’li bakan İnönü’yü övüyor
    • 20 Temmuz 2011 ‘Makas açılıyor’
    • 18 Temmuz 2011 Totalitarizmi eleştirmek
    • 12 Temmuz 2011 Anayasa da böyle yapılır
    • 7 Temmuz 2011 ‘Usta’ kabine
    • 1 Temmuz 2011 CHP Meclis’e
    • 27 Haziran 2011 Anayasa yapmak
    • 7 Haziran 2011 AKP, CHP, MHP uzlaşır mı?
    • 30 Mayıs 2011 Kürt meselesi nereye?
    • 27 Mayıs 2011 Hukuk ve yargı açısından 27 Mayıs
    • 26 Mayıs 2011 Proje savaşı
    • 19 Mayıs 2011 Ergenekon ve PKK
    • 12 Mayıs 2011 Demirel ve CHP
    • 11 Mayıs 2011 MHP
    • 18 Nisan 2011 2023 Vizyonu
    • 2 Nisan 2011 ‘Bizden yana adalet!’
    • 25 Mart 2011 Türkiye’nin rolü?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,893 µs