En Sıcak Konular

Mahir Kaynak


Mahir Kaynak
0 0 0000

Bir senaryo



Değer verdiğim akademisyen bir dostum İsrail için farklı bir senaryodan söz etti ve bunu yazmamı istedi. İsteğini yerine getiriyorum.
İsrail ABD açısından da eski önemini kaybetti. Geçmişte onu tehdit eden Saddam’ı ABD’yi tahrik ederek tasfiye etti. Çünkü ABD’nin Irak’a yönelik harekatının bunun dışında bir nedeni yoktu ve söyledikleri sadece gerçek niyetini örtüyordu. İsrail şu anda kendisine yönelik tehdidin İran’dan geldiğini görüyor ve bu tehdidi ortadan kaldırmak için bir proje uyguluyor. Bu proje şöyle olabilir: İran nükleer silaha sahip olur ve kullanırsa bu İsrail için felaket olur. Bu nedenle erken davranmak ve İran’ın bu imkana kavuşmasını engellemek ister. Öyleyse İsrail’in İran’a saldırması sürpriz olmayacaktır. Hatta bu saldırıda, İran’ın nükleer tesislerini yok etmek için, kendisi nükleer silah kullanabilir. Bu saldırı Arap aleminde tepki görmek bir yana memnunlukla karşılanır üstelik bir korku nedeni de olur.

İran saldırının arkasında ABD’nin olduğunu düşünecek ve bölgedeki ABD varlığına saldıracaktır. Bu İran’la ABD’yi karşı karşıya getirecek ve İran bir tehdit olmaktan çıkacaktır.

Benim düşündüklerimden tamamen farklı olmasına rağmen bu ve benzeri senaryoların tartışılmasının faydalı olduğunu düşünüyorum. Meseleye bir dışişleri bürokratının davranışı, buna gösterdiğimiz tepki ve İsrail’in özür dilemesi olarak bakmak yüzeysel olabilir ve bölgedeki gelişmeleri doğru analiz edemememize sebep olabilir.

ABD’nin Irak’a saldırıları konusunda bazı senaryolar vardır ama hiçbiri gerçekçi değildir. Mesela ABD’nin zengin Irak petrollerini kontrol etmek istediği sık kullanılan sebeptir ama ABD’nin bu petrollerden sağlayacağı varsayılan para, harcamalarının yanında bahşiş düzeyindedir.

Birinci Körfez harekatından beri Türkiye’nin bölgede etkili konuma geleceğini düşündüm ve modelimi bu varsayım üzerine kurdum. Bu konudaki düşüncelerim basında da yer aldı. Bana göre Irak’ın işgalinin nedeni bu ülkenin Avrupa ve Uzakdoğu kontrolüne girmesini ve bölgede bir Kürt yönetiminin kurulmasını engellemekti. Genel kanı ABD’nin Kürtleri desteklediği yönündeyken böyle bir oluşuma ABD’nin karşı çıkacağını söylememin bir çelişki olduğunu biliyorum. Ancak son durum tezimin doğru olduğunu gösterir nitelikte. Önümüzdeki dönemde BDP’nin umulanın üzerinde oy alması ama bu partinin ayrılıkçı eğilimlerden uzaklaşması sürpriz olmamalıdır. Böylece çeyrek asırdır süren bu sorun çözülmüş olacak ve ülkemizin bütünlüğü bozulmayacaktır. Demokratik açılım bu sürecin en önemli belirleyicisi konumundadır ve bu konuda devlet çapında bir uzlaşmaya varıldığı görülmektedir.

Süreç İsrail için de olumlu sayılabilir. Yıllardır sürdürdükleri büyük güçlerin taşeronluğundan kurtulacak herkesin tehdit olarak gördüğü kötü adam rolünden çıkacaklar. Siyonizmi dünya için en büyük tehdit sayanların İsrail’in böyle bir sonuca razı olmayacağını söylemeleri doğaldır ama günümüzdeki mücadelelerin kökünü binlerce yıl eskide aramak ne derece doğrudur?

star



Bu yazı 1,275 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 5 Ağustos 2012 Yeni değil
    • 1 Temmuz 2012 Dünden bugüne
    • 13 Mayıs 2012 Yönlendirme
    • 14 Nisan 2012 28 Şubat
    • 8 Nisan 2012 Dış güçlerin rolü
    • 25 Mart 2012 Kürt sorunu
    • 11 Mart 2012 İstihbarat operasyonu
    • 4 Mart 2012 Zayıf yanımız
    • 19 Şubat 2012 Ekonomik kriz
    • 12 Şubat 2012 Suriye’de neler oluyor?
    • 29 Ocak 2012 Görüntü ve gerçek
    • 1 Ocak 2012 Siyaset ne işe yarar?
    • 25 Aralık 2011 Kim seçilecek?
    • 23 Ekim 2011 Ekonominin geleceği
    • 16 Ekim 2011 Ülkenin gücü
    • 17 Temmuz 2011 Karşı tarafın rolü
    • 10 Temmuz 2011 Yeni Osmanlıcılık
    • 25 Haziran 2011 Bakış açısı
    • 19 Haziran 2011 Değişen muhalefet
    • 11 Haziran 2011 Darbeyle hesaplaşmak

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,117 µs