En Sıcak Konular

Ekrem Dumanlı


Ekrem Dumanlı
0 0 0000

Kim yoruldu?



Bayram münasebetiyle kameraların karşısına geçen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Kafes Eylem Planı ile ilgili soru yöneltildiğinde "Türkiye iddianamelerin peşinde koşa koşa yorgun düştü" demiş.
Türkiye'nin en köklü partisinin genel başkanının vereceği cevap bu mu olmalı? Kafes Eylem Planı'nın içeriğinden bahsedeceğine; hatta o plandaki tüyler ürpertici belgeyle ilgili demokratik bir duruş sergileyeceğine Sayın Baykal, iddianameye, daha doğrusu suçun üzerine gidenlere yükleniyor. Vaktiyle darbelerden çok çekmiş sola, kendini sol parti diye halka anlatan CHP'ye yakışmıyor bu tuhaf tavır. Hele senelerini siyaset arenasında geçiren tecrübeli genel Başkan Baykal'a hiç yakışmıyor.

Hadiselere Baykal gibi yaklaştığınızda Kafes Eylem Planı'nı hazırlayanları değil, o planı ortaya çıkaranları suçlu ilan etmiş olursunuz. Yani onca bomba, silah, belge yakalatan cuntacılar değil, hukuki bir soruşturma sırasında elde edilen bilgi-belge üzerine soruşturma yürüten devlet görevlilerini suçlu ilan etmiş olursunuz. Akıl alır bir şey değil! Bunun bir adım ötesi 'bırakın darbe yapsınlar, bırakın öldürsünler, bırakın bombalasınlar...' demektir.

Neydi Kafes Eylem Planı? Çocukların yoğun bir şekilde ziyarete geldiği esnada Rahmi Koç Müzesi'nde bomba patlatılacak, gayrimüslim vatandaşlarımız öldürülecek... İnsanın yüreğini ağzına getiren bu karanlık plana bir siyasi parti lideri sıcak bakabilir mi? Malum plan Ergenekon tutuklusu emekli Binbaşı Levent Bektaş'ın ofisinde ele geçirildi. Ne yapacaktı görevliler? 'Aman Deniz Bey yorulmasın' diye belgeyi kayıtlara geçirmeyecek miydi? CHP'den dürüst biri çıkmalı ve Adli Tıp'ın birkaç gün önce verdiği bilimsel raporun ne anlama geldiğini izah ederek niçin Ergenekon örgütünü hâlâ savunduğunu izah etmeli. Adli Tıp, Kafes Eylem Planı'ndaki belgenin gerçek, imzanın da Yarbay Ercan Kireçtepe'ye ait olduğunu rapor etti. Bundan daha açık bir delil olabilir mi?

AKP'yi ve Gülen'i Bitirme Planı da Kafes kadar korkunç komplolar kuruyordu. O belge de emekli bir asker Serdar Öztürk'ten çıkmıştı. Adam önce inkâr etti, arama yapan polisleri suçladı. Allah'tan ki Emniyet teşkilatı işi baştan sıkı tutmuş. Ta kapıdan girişle başlayan ve sanık avukatının nezaretinde saniye saniye kaydedilen arama görüntüleri sanığın polislere iftira ettiğini gözler önüne serdi. Olay bu aşamadayken 'belge fotokopi' dendi. Hatta Genelkurmay Başkanı korkunç bir yanlış yönlendirme sonucunda belgeden 'kâğıt parçası' diye bahsederek hem kendini bağladı hem de sürmekte olan bir davaya baskı unsuru olabilecek bir açıklama yapmış oldu.

Peki ne oldu? Bir ihbar mektubuyla belgenin orijinali savcılığa teslim edildi. O belgedeki ıslak imzanın Albay Dursun Çiçek'e ait olduğu Adli Tıp raporuyla netleşti. Genelkurmay adına akredite gazetelere cuma günleri brifing veren askerî yetkililer bir anda büyük bir boşluğa düşüverdi. Çünkü o toplantılarda atıp tutuyorlardı. Belge gerçek çıktı, imza da 'Albay Çiçek'in elinin ürünü'ydü. Bu durum karşısında Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un makul bir açıklama yaparak kendisini yanıltanları afişe etmesi gerekiyordu. Yapıl(a)madı. Soru işaretleri çoğaldı. Ortaya çıkan her belge açıklaması Genelkurmay'ı daha da zor bir noktaya taşıyor. Yapılması gereken belli: Ordumuz içine çöreklenmiş cuntalar temizlenecek. Temizlenecek ki ordumuza duyulan sevgi ve saygı devam edebilsin...

Baykal'ın yorgunluğuna dönecek olursak; görünen o ki Türkiye gerçekten yorgun; ancak Baykal'ın dediği gibi iddianamelerden dolayı değil; çetelerden dolayı, cuntacılardan dolayı, cuntaların siyasetteki, yargıdaki, medyadaki uzantılarından dolayı yorgun. Gerçekler ortaya çıktıkça birilerinin telaşı artıyor, hırçınlık dayanılmaz boyutlar kazanıyor. Ancak ne yapsalar nafile! Bu ülkeyi seven ve demokrasiye inanan hiçbir fert, vatandaşına tuzak kuran, onu öldürmeyi planlayacak kadar gözü dönmüş insanların peşini bırakmayacak. Bu işi sulandırmak isteyenler de tarih karşısında mahcup olacaklar.

zaman



Bu yazı 1,098 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 24 Eylül 2012 Ne gereği vardı?
    • 11 Haziran 2012 Cuntalarla nasıl mücadele edilecek?
    • 30 Nisan 2012 Şiddet!
    • 16 Nisan 2012 '28 Şubat'çılardan panik atak hamleleri
    • 10 Nisan 2012 Çin'den bakınca Türkiye'nin gücü
    • 9 Nisan 2012 Darbede tanıdığım dört subay
    • 2 Nisan 2012 Suriye İran... İşte çetin imtihan!
    • 26 Mart 2012 Terlik
    • 13 Şubat 2012 Aman dikkat!
    • 6 Şubat 2012 Bu yüzden mi susuyorsunuz?
    • 23 Ocak 2012 Hem Hrantçı hem Ergenekoncu olunabilir mi?
    • 16 Ocak 2012 Kaç kafatası bir manşet eder?
    • 9 Ocak 2012 Hesap vermek
    • 26 Aralık 2011 Çanlar Avrupa için çalarken
    • 19 Aralık 2011 Militan
    • 12 Aralık 2011 Maazallah!
    • 5 Aralık 2011 Global Ergenekon
    • 28 Kasım 2011 Dersim'den alnımızın akıyla çıkmak
    • 23 Kasım 2011 İngiltere'yi yeniden keşfetmek
    • 21 Kasım 2011 Dersim'in şifreleri

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,663 µs