En Sıcak Konular

Bülent Korucu


Bülent Korucu
0 0 0000

AK Parti'yi ciddi ciddi bitireceklermiş



Taraf gazetesi yine bombayı patlattı. Ayrıntılarını haber sayfalarında okuyacağınız yeni iddialar insanın kanını donduracak cinsten.
Yazılanlar doğruysa ortaya çıkan çıplak gerçek şu; birileri AK Parti'yi bitirmeye kesin karar vermiş. Bunun için her şeyi yapmayı göze aldıkları da anlaşılıyor. Yeni iddia şimdiye kadarkiler içinde ciddiye alınmayı en fazla hak edeni. Albay Dursun Çiçek'in ıslak imzalı belgesinden bile daha önemli. 12 Haziran'da yayınlanan Çiçek belgesinde, AK Parti hükümetiyle mücadele metodu olarak psikolojik harp ve kara propaganda teknikleri öngörülüyordu. Dün yayınlanan belgede ise cinayetler, suikastlar, bombalar havada uçuşuyor. AK Parti'yi dışarıdan kuşatmak uğruna Batılı müttefiklerini ürkütecek hain planlardan söz ediliyor. Gayrimüslim azınlık mensuplarına yönelik 'operasyon'lar sıralanıyor. Operasyon kelimesini rastgele seçmedim, zira yakın tarihte yaşadığımız Hrant Dink, Rahip Santaro gibi cinayetler cunta tarafından bu şekilde anılıyormuş. Söz konusu cinayetlerin alelade eylemler olmadığı tahmin ediliyordu. Aslında bir 'operasyon' oldukları böylece anlaşılıyor.

Ortaya dökülenleri gördükçe 'Allah bu milletin yüzüne bakmış ve çetelerin tuzakları başlarına geçirilmiş' demekten kendimizi alamıyoruz. Haklarını teslim etmek lazım, dört başı mamur projeler hazırlanmış. İçeride hükümeti, 'Ülkeyi emperyalist Batı'ya peşkeş çekmekle' suçluyorlar. Dışarıda, AK Parti için 'ülkenin eksenini değiştiren dinci parti' temasını işliyorlar. 'Misyonerler her yerde cirit atıyor' haberlerini hatırlıyor musunuz? Laikliğe karşı odak olmakla suçladıkları partiyi, vatanı misyonerlere teslim etmekle itham ediyorlardı. Ve bu çelişkili tavrı sıkılmadan tekrar edip durdular. Öğreniyoruz ki aynı zamanda, tehditaltindayiz.com ve agosasahipcikalim.com gibi siteler kurarak gayrimüslimlerin imdadına yetişiyorlarmış. Bir yandan "Ey ehli vatan yetişin din elden gidiyor' naraları atarken öbür yandan Hıristiyan dünyaya 'AK Parti dindaşlarınızı kestiriyor, ne duruyorsunuz?' çağrıları yapıyorlarmış. Hayatında cami yüzü görmemiş adamların televizyonları dolaşarak 'misyoner tehlikesine' dikkat çekmeleri boşuna değilmiş. Tıpkı 6-7 Eylül senaryosu gibi. 1955'te İstanbul'daki Rumların para toplayıp Kıbrıs'taki Enosis çetecilerine gönderdiği haberlerine, Atatürk'ün evinin bombalanması da eklenince yüz kızartıcı hadiseler yaşanmıştı. Bombalama başta olmak üzere sürecin tam teşekküllü bir derin operasyon olduğu yıllar sonra anlaşıldı. 6-7 Eylül olaylarının olduğu sırada Seferberlik Tetkik Kurulu'nda görevli olan, 1988-1990 yılları arasında MGK genel sekreterliği yapan Sabri Yirmibeşoğlu, 2001 yılında Aksiyon Dergisi'ne verdiği röportajda 6-7 Eylül olayları hakkında şu demeci verdi: "6-7 Eylül de bir Özel Harp işidir. Muhteşem bir örgütlenmeydi. Amacına da ulaştı." DP iktidarının, Yassıada Mahkemesi'nde darbeciler tarafından bu provokasyondan dolayı cezalandırıldığını da unutmamak gerekiyor.

AK Parti ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da herhalde 'ucuz atlatmışız' duygularımı paylaşıyordur. Aslına bakarsanız henüz hiçbir şeyi atlatmadığımız düşüncesindeyim. Adamların kararlılığı ve göze aldıkları, kolay vazgeçmeyeceklerinin göstergesi. En çok endişe ettiğim, ortaya saçılanların caydırıcılık yerine hızlandırıcı etki yapması. Bu nasıl olabilir? Deşifre olmak idari ve adli bir müeyyide ile karşılaşmazsa cesaretlendirir. Bazı şeyler legalleşmese bile normalleşir ve kanıksanır. Hele ikinci ihbar mektubunda Genelkurmay Adli Müşaviri Hıfzı Çubuklu'nun yaptığı gibi 'bu bizim vazifemiz' havasına girilirse, cuntaların önünü almak imkânsızlaşır. Allah, tuzaklarını boşa çıkarmaya devam etsin. Bizim elimizden bu geliyor. Gözümüz, elinden başka şeyler de gelebileceklerin üzerinde.
 
zaman



Bu yazı 1,056 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 28 Eylül 2012 Emri verenle alan bir olur mu?
    • 11 Eylül 2012 Siyasette sonuçsuz arayışlar
    • 4 Eylül 2012 PKK'yı kim cesaretlendiriyor?
    • 3 Ağustos 2012 Özkök Paşa'nın tarihî tanıklığı
    • 31 Temmuz 2012 Kılıçdaroğlu, koltuğunu sağlamlaştırdı
    • 27 Temmuz 2012 Anketler ne diyor?
    • 6 Temmuz 2012 Ahmet Şık, Ahmet Şık'ı yalanlıyor
    • 26 Haziran 2012 Karayılan söyledikleri mi kaçırdıkları mı?
    • 15 Haziran 2012 Özal'ın ölümü aydınlanacak mı?
    • 22 Mayıs 2012 Anayasanın dili
    • 11 Mayıs 2012 Başkanlık Türkiye'de uygulanabilir mi?
    • 8 Mayıs 2012 CHP'de yerel seçim mücadelesi
    • 4 Mayıs 2012 AİHM, mahkemeyi ibra etti
    • 17 Nisan 2012 Balyoz'da acı fren!
    • 27 Mart 2012 Balyoz'a ABD'den destek gelmiş!
    • 16 Şubat 2012 MİT tartışmasındaki toz bulutu
    • 8 Şubat 2012 Dindarların talebi özgürlük
    • 3 Şubat 2012 CHP'liler dama oynuyor
    • 31 Ocak 2012 CHP'de anomali doğumun yan etkileri
    • 20 Ocak 2012 Mahkeme aslında 'örgüt var' diyor

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,039 µs