En Sıcak Konular

Fehmi Koru


Fehmi Koru
0 0 0000

Takke düştü, kel göründü



'Dersim' üzerine kopan fırtınanın en hazin yönü nedir biliyor musunuz: O talihsiz sözleri sarf eden CHP öndegideni ile diğer parti yetkililerinin neden o kadar toz kalktığını bir türlü anlayamamaları... Sözler pek çok vicdanda yakıcı bir etkiye sahipti; özür dileme konusundaki isteksizlik ise, toplumun her kesimini, CHP'nin kimliği üzerinde bir kez daha düşünmeye sevk ediyor. Etmeli.

CHP nasıl bir parti gerçekten?

İsmet İnönü'nün 1970'li yılların başında 'ortanın solu' kavramını siyasi hayatımıza soktuğu günlerden beri solda kabul edilen bir parti CHP. 1980 sonrası sol siyasete ilgi duyan isimlerin Batı'ya açık kişiler olması 'sosyal demokrat' etiketinin CHP'ye uygun görülmesini mümkün kıldı. Bu kesimin politikacılarının imzasını taşıyan Kürt Raporu, Tunceli Raporu türü sol siyasi çalışmaların tarihi hep 1990 öncesidir.

2002 genel seçimi sonrasında 'sol' veya 'sosyal demokrat' bir parti olmaktan giderek hızla uzaklaştı CHP, 'Ak Parti karşıtı' genel başlığı altına sokulabilecek bir siyasi eğilime dönüştü. Sırf Ak Parti hükümeti eliyle gerçekleştirilecek diye düpedüz 'sol' içerikli sayılabilecek girişimlere karşı çıkıyorsa CHP, sebebi budur.

Bir parti büyüğünün ağzından çıkan 'Dersim' merkezli sözler, 'anaların ağlamasının süregitmesi'nin temenni edilmesi ve halka karşı kullanılan şiddetin kutsanması ile başlayan tartışmalarda CHP'nin benimsediği tavır, bu partiyi ister istemez yeni bir konuma oturtuyor. Halka karşı duyarsız, şiddeti yöntem olarak benimseyen, dünyadaki gelişmelere kulağını kapamış bir parti konumuna...

Başka ülkelerde de son zamanlarda yükselmekte olan bir çizgi bu ve CHP –galiba bilerek isteyerek– kendisini yeniden konuşlandırıyor.

Ayrışma 'Dersim' ile ilgili sözlerden hareketle başladığı için Aleviler tepkilerde biraz daha ön saflarda yer alıyorlar; CHP'nin bu yüzünü 'yeni' keşfediyorlar. Oysa, CHP geleneği, din ve ırk temelli siyasette hep aynı geleneği sürdürmekte. 1980 sonrası bürünülen geçici 'sol-sosyal demokrat' görüntü o yüz üzerine makyaj çekerek gerçeği saklamaya yaradı belki; bugün olan makyajın akmasıdır.

Şaşkınlık yaşayanlar yaşamaya devam etsinler; ancak 'Dersim' ile verdiği mesajın partisidir CHP ve bundan böyle kendisini daha da rahatlamış hissedeceği için politika sahnesinde 'sahici' yüzüyle bulunacaktır. 'Sahici yüz' Hollanda'da, Fransa'da 'yükselen değere' dönüşmüş 'ulusalcı' siyaset çizgisidir.

Sözlerden ilk alınanlar Aleviler oldu, ama asıl ders çıkarması gerekenler hükümetin 'demokratik açılım' ile siyasi sistem içerisine çekmeye çalıştığı kesimler olmalı. 'Dersim' odaklı “Analar ağlamaya devam etsin” temennili politika, Ak Parti'nin 'milli birlik ve kardeşlik açılımı' ile arzuladığının CHP tarafından öngörülen alternatifidir.

Önümüzde iki çözüm seçeneği var bugün: Herkesi eşit gören, siyasi hakların genişletildiği, demokrasinin önünün açıldığı Ak Parti'nin toplum projesi ile 1920'ler ve 1930'larda benzer sorunlar nasıl çözülüyor idiyse bugün de aynı yöntemi uygun gören CHP'nin yaklaşımı...

CHP çizgisindeki kalemler başkalarına 'takkeli' derlerdi de herhalde bundan dolayı kimse kendilerine 'takke' yakıştıramazdı; oysa şimdi herkes 'takke' düşünce altından çıkanı daha iyi görüyor...

yenisafak



Bu yazı 1,068 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Eylül 2012 Ak Parti kongresinin düşündürdükleri...
    • 28 Eylül 2012 Yalan dünya, hem de ne yalan
    • 23 Eylül 2012 Tartışma sağlık alametidir
    • 20 Eylül 2012 Darbeler, CHP ve Deniz Baykal...
    • 18 Eylül 2012 CHP’nin özrünün anlamı
    • 16 Eylül 2012 Hayasızca saldırının düşündürdükleri
    • 11 Eylül 2012 O da bir gün bitecek...
    • 9 Eylül 2012 Ne olur, ne olamaz...
    • 6 Eylül 2012 Suriye politikasına yeniden bakmak
    • 29 Ağustos 2012 Türkiye Pakistan, Hatay da Peşaver değil...
    • 26 Ağustos 2012 Hayatları oyun
    • 19 Ağustos 2012 Orhan Pamuk tiksiniyormuş, ben acıyorum...
    • 14 Ağustos 2012 Milletvekili neden kaçırılır?
    • 12 Ağustos 2012 ‘Yeni gazetecilik’ denen şey
    • 9 Ağustos 2012 Tuzak varsa tedbir nerede?
    • 3 Ağustos 2012 Komutan tanıklık yaptı
    • 31 Temmuz 2012 Abdullah Gül ‘yeniden’ ha, gerçekten mi?
    • 24 Temmuz 2012 Kılıçdaroğlu siyaseti kirli (mi) görüyor
    • 18 Temmuz 2012 CHP’nin Ak Parti açmazı
    • 17 Temmuz 2012 CHP makas değiştirirken...

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,599 µs