En Sıcak Konular

Mehmet Altan


Mehmet Altan
0 0 0000

Türkler ve Kürtler Lévi-Strauss okusaydı



Geçenlerde bir vesileyle DTP Başkanı Ahmet Türk, Sırrı Sakık ve Aysel Tuğluk ile beraber olduk. Ahmet Türk, “açılım sürecinden” huzursuz olan herkesin dinlemesini arzu edeceğimiz cinsten çok nitelikli ve berrak bir anlatım içindeydi.

Hem demokrasinin sınırlarını çağdaş demokrasi niteliklerine uygun bir şekilde genişletmeyi reddedip, hem de sorunun muhatap alınması gereken aktörlerini dışlayarak kalıcı bir barışın sağlanamayacağını ve sürecin kendi içindeki zorluklarını teker teker sıralıyor...

 Zaman zaman da duygusallaşıyordu.

***

 Toplantıda 31 Ekim’i 1 Kasım’a bağlayan gece 101 yaşında hayata gözlerini kapayan modern antropolojinin babası Lévi-Strauss’dan hiç söz etmedik.

 Hâlbuki ölümünü, toprağa verildikten sonra yapılan resmi açıklamayla ancak öğrenebildiğimiz Lévi-Strauss, bir anlamda “öteki” kavramının da babasıydı ve “başkalarının kim olduğunu anlamak için kim olduğumuzu az da olsa unutabilmeliyiz” diyordu...

 Kısa kısa haberlerle ölümünü geçiştirdiğimiz bu büyük düşünürle çok daha sıkı fıkı olsaydık, düşüncelerine kulak verseydik, acaba meselelerimizi çözmekte böylesine çuvallar mıydık?

 *** 

“Antropoloji”, Grekçe “anthropos” (insan) ve “logos/logia” (bilim) sözcüklerinden oluşmakta...

 Kısaca insanı ve insan toplumlarını inceleyip, toplum içindeki insan davranışlarını ve ilişkilerini konu ediniyor.

 Claude Lévi-Strauss ise bu bilim dalını yeniden yoğurdu...

 Lévi-Strauss, kültürün temelini, tarih kadar, grubun psikolojik ve sosyal çevresi tarafından da etkilenmiş olan zihinsel yapısının oluşturduğu bir bütün olarak tanımladı.

 Bu nedenle insani düşünüş süreçleri bütün kültürlerde aynı olmasına rağmen kültürler çeşitlilik gösterebiliyordu...

 Lévi-Strauss’a göre insani düşünce süreçleri, ham ve pişmiş, doğa ve kültür, iyi ve kötü, aydınlık ve karanlık gibi zıt kutup çiftlerinin üzerine bina ediliyor.

En önemli zıt kutup çifti ise “ben” ve “öteki”...

 Kültürün temeli olan doğru bir iletişim için gerekli kabul edilen “ben ve öteki” kutuplaşması en önemli kalıplaşmış ayrım...

 Zaten o nedenle, bu çağın en büyük düşünürlerinden biri olan Levi-Strauss, “başkalarının kim olduğunu anlamak için kim olduğumuzu az da olsa unutabilmeliyiz” diyor...

 ***

 Maalesef...

 Türkiye’de de “ben” ve “öteki” kutuplaşması had safhada.

 Yaşamı boyunca bu zıtlaşmayı aşmayı hedefleyen Claude Lévi-Strauss’la da bu nedenle ilgimiz pek yok.

 Hâlbuki bu ağır soruna ciddi bir derman olabilirdi, şimdi de olabilir.

 Ama olması için kendisine, hiç olmazsa öldükten sonra kulak kabartmalıyız.

 Dün, tüm dünya basını çarşaf çarşaf Lévi-Strauss analizleri yayınlarken, ben bununla ilgili geniş bir anlatımı sadece “www.ikincigrup.com”da gördüm.

 ***

 Arsen Ceyhan, “solfej dediğimiz ilim, melodilerin çeşitliliğinin ardında yatan kaideleri belirler: Biçimleri betimler ( kanon, fug, sonate vs ).

 C. Lévi-Strauss’un meselelere yaklaşımının hedefi aynısı idi.

 Esas ilgisini çeken, sosyal şatafat ve gösterişlerin gerisinde yatan kanunların, saklı örgütlenmelerin keşfi idi.

 Bir tabiat manzarasına baktığında jeoloji, güzel bir çiçek bahçesine baktığında botanik düşünen adamdı Lévi-Strauss. Adına sonradan ‘yapısalcılık’ denecek olan bilimsel metot, işte bu solfejdi” diye yazıyordu...

 ***

 Ahmet Türk’ün olağanüstü bir içtenlik ve berraklıkla, zaman zaman da hüzünlenerek sergilediği tabloyu izleyip, dinlerken hayıflandım.

 Yaşarken kulak vermediğimiz Claude Lévi-Strauss’a, bu büyük düşünüre, hiç olmazsa şimdi kulak verelim istedim.

 “Ben” ve “öteki” kavramları, belki de “kim olduğumuzu hiç unutamadığımız” için her ilişkiyi zehirlemeye devam ediyor...

 Bu zehrin “panzehirini” belki bu büyük düşünürde bulabiliriz.

star



Bu yazı 1,070 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 11 Ocak 2012 ‘Tanırım, iyi çocuklar’
    • 9 Ocak 2012 Genelkurmay’a o istihbaratı kim verdi?
    • 6 Ocak 2012 Demokrasi ile ‘biat sistemi’ arasındaki fark
    • 30 Aralık 2011 Bombalama emrini kim verdi?
    • 24 Aralık 2011 Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın adresi
    • 16 Aralık 2011 Susurluk’ta faili meçhul reytingi...
    • 14 Aralık 2011 Ergenekon büyürken uyuyamam...
    • 4 Aralık 2011 Şikeci siyasetin kirli çamaşırları
    • 2 Aralık 2011 Var mı bu yasayı çıkaracak babayiğit?
    • 30 Kasım 2011 Yüzde 3 Türkiye’yi keser mi?
    • 29 Kasım 2011 Devlet-ulustan ulus-devlete geçemeyince
    • 23 Kasım 2011 Ergenekon’un farkında mısınız?
    • 21 Kasım 2011 Birinci Cumhuriyet Dersim’dir...
    • 14 Kasım 2011 Kozinoğlu kalp krizinden mi öldü?
    • 9 Kasım 2011 Kararı alkışlıyor, Bakan’ı kutluyorum
    • 3 Kasım 2011 Almanya’daki Türkler, Türkiye’deki Kürtler
    • 31 Ekim 2011 Cinayet işlemeye özgürlük savaşı mı diyorsunuz?
    • 26 Ekim 2011 Hırsızlar da kardeşiniz mi?
    • 20 Ekim 2011 Keşke gerçek bir ordumuz olsaydı...
    • 19 Ekim 2011 Bir İsrailli kaç Filistinliye bedel?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,308 µs