En Sıcak Konular

Mehmet Altan


Mehmet Altan
0 0 0000

Belge neyin asimetriğiydi?



Nasıldı o iri laf? “Orduya karşı asimetrik psikolojik savaş”... Pöh... Pöh... Pöh... Bu teşhis kimin? Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ’un... Vay... Vay...   Vay... Bu savaşı kim yapıyor?

Deniz Piyade Kurmay Albay Dursun Çiçek’in hazırladığı ve kamuoyunda “AK Parti ile Gülen’i Bitirme Planı” diye bilinen belgenin peşine düşenler...

 Genelkurmay Başkanı bunu ne zaman söylüyor?

 Neredeyse tüm televizyon kanallarının canlı verdiği 26 Haziran tarihindeki basın toplantısında.

***

 Daha 26 Ekim olmadan...

 Teşhisin ne kadar isabetsiz, yalan yanlış olduğu anlaşılıyor.

 Neden?

 “İrtica Eylem Planı”nı, bal gibi Genelkurmay içerisinde, Genelkurmay Harekât Başkanlığı Bilgi Destek Daire Başkanlığı’nda çalışan Dursun Çiçek’in hazırladığı ispatlanıyor.

Orijinal belge...

Islak imza...

Hepsi ele geçiriliyor.

 Askeriyenin yönetiminin haline bak...

***

 Ya o olayın üstünü alelacele kapatarak “takipsizlik” kararı veren “hukukçu” Genelkurmay Askeri Savcısı...

 Ya o Ergenekon Mahkemesi’nin tutukladığı Dursun Çiçek’i, devreye girerek tahliye eden libero “üye”...

 Ya o canlı yayın sırasına girenler...

 Ya o “belgeyi” yayınlayan ve “peşine düşenlere” ana avrat hücum eden TSK gazetecisi ve yorumcuları...

 Baktım kimi haberi görmemiş, kimi de dut yemiş bülbüle dönmüştü.

 “Belgenin” kâğıt parçası olduğunu kaleminden kan damlayarak iddia eden yiğitler, dün arazi olmuşlardı.

 Bugün de tam siperlerdir herhalde...

***

27 Haziran tarihli “demokrasiye karşı asimetrik psikolojik savaş” başlıklı yazımda ne yazıyordum?

 “Genelkurmay Başkanı, delillerin değerlendirilmesini mahkemeye bile bırakmaktan ürken Genelkurmay Askeri Savcısı’nın kararına abartılı bir şekilde sahip çıkıyor...

Neden?

Ayrıca...

‘Askeri yargı’ konusunda, Poyrazköy’de bulunan silahlarda olduğu gibi doğruyu söylemiyor...

 Doğruyu söyleyenleri de yakışıksız bir biçimde ‘maksatlı’, ‘cahil’ diye suçluyor...

Ama yeryüzündeki ülkelerden bir tek ‘askeri Yargıtay’, bir tek ‘askeri Danıştay’ örneği veremiyor...

Veremez, çünkü yok.

O halde bu üslupsuzluk neden?

Haksız olmanın, doğruyu söyleyememenin öfkesi mi?”

***

 İrtica Eylem Planı’nda korkunç şeyler yazıyor.

Komplolarla günahsız insanları silahlı terör örgütü gibi sunmaya yönelik cin fikirlerden tutun da, demokratik nizamın canına ot tıkamaya...

 Demokratik bir hukuk devleti iddiasında şeytanın bile aklına gelmeyen dehşetengiz rezaletler.

 Genelkurmay Başkanı da bunun üzerine gideceğine, bunu soruşturanları “orduya karşı asimetrik psikolojik savaş” yürütmekle suçluyor.

 Hâlbuki “demokrasi” peşinde koşan insanları insafsızca suçlamak yerine, makamının bulunduğu kata hâkim olsa, Ergenekon’un “demokrasiye karşı asimetrik bir psikolojik savaş” yürüttüğünü görecek...

 Kendi itibarını da sarsarak dört ay içinde hakikatle hiç bir ilgisi olmadığı anlaşılan “kâğıt parçası” beyanlarından uzak duracak...

 Bugünkü duruma düşmeyecek.

***

 Birde...

 Genelkurmay Başkanlığı, doğruluğu ortaya konulamayan belgeyi üretenler, sızdıranlar ve yayımlayanlar hakkında gerekli soruşturmanın yapılması amacıyla dosyanın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesini kararlaştırmış ve “sahte belge üretenler yargılansın” arzusunu dillendirmişti.

 Güler misin, ağlar mısın?

***

 Askeri vesayete...

 Tek parti rejimine...

 Kaydır yuttura...

 Güdümlü medya rahatlığına...

 Öylesine alışılmıştı ki...

 “Belgeler” kapı gibi ortada iken, “kâğıt parçası” türü inkârlara bir ömür rastladık.

 Buradaki farklılık, “doğrunun” ortaya çıkması ve askeri cihet yönetiminin tomografisinin herkesçe görülmesinin sağlanması.

 Sevindirici olan, bu işin de kurum içi insanlar tarafından ortaya çıkarılması...

***

Dün...

Belgenin doğrulu halinde...

 Birinci Cumhuriyet alışkanlıklarının tamamen biteceğini, demokratik cumhuriyetin vatandaşına hesap veren hizmet anlayışının bir daha geri gitmemek üzere yerleşeceğini söylemiştim.

 Çünkü “İrtica Eylem Planı”, bir tek belge üzerinden Birinci Cumhuriyet’in ne olduğunu olağanüstü bir şekilde anlattı.

 Bu döneme 27 Haziran’daki yazımın başlığının adını verebiliriz:

 “Demokrasiye karşı asimetrik psikolojik savaş”...

star



Bu yazı 865 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 11 Ocak 2012 ‘Tanırım, iyi çocuklar’
    • 9 Ocak 2012 Genelkurmay’a o istihbaratı kim verdi?
    • 6 Ocak 2012 Demokrasi ile ‘biat sistemi’ arasındaki fark
    • 30 Aralık 2011 Bombalama emrini kim verdi?
    • 24 Aralık 2011 Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın adresi
    • 16 Aralık 2011 Susurluk’ta faili meçhul reytingi...
    • 14 Aralık 2011 Ergenekon büyürken uyuyamam...
    • 4 Aralık 2011 Şikeci siyasetin kirli çamaşırları
    • 2 Aralık 2011 Var mı bu yasayı çıkaracak babayiğit?
    • 30 Kasım 2011 Yüzde 3 Türkiye’yi keser mi?
    • 29 Kasım 2011 Devlet-ulustan ulus-devlete geçemeyince
    • 23 Kasım 2011 Ergenekon’un farkında mısınız?
    • 21 Kasım 2011 Birinci Cumhuriyet Dersim’dir...
    • 14 Kasım 2011 Kozinoğlu kalp krizinden mi öldü?
    • 9 Kasım 2011 Kararı alkışlıyor, Bakan’ı kutluyorum
    • 3 Kasım 2011 Almanya’daki Türkler, Türkiye’deki Kürtler
    • 31 Ekim 2011 Cinayet işlemeye özgürlük savaşı mı diyorsunuz?
    • 26 Ekim 2011 Hırsızlar da kardeşiniz mi?
    • 20 Ekim 2011 Keşke gerçek bir ordumuz olsaydı...
    • 19 Ekim 2011 Bir İsrailli kaç Filistinliye bedel?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,401 µs