Hüsnü Mahalli
0 0 0000
Türkiye ve Ortadoğudan!
Bugün sizlere bir ya da iki konu hakkında değerlendirme yapmak yerine Türkiye ve bölgeden bazı küçük notlar iletmek istiyorum.
Iraktan başlayalım.
Amerikalı bir asker sokakta gördüğü 15 yaşındaki güzel Iraklı kızı gözüne kestirmiş ve evine kadar takip ederek adresini belirlemiş. Ertesi gün üç arkadaşını alarak arama bahanesi ile evi basan asker, kızı bir odaya kapatarak defalarca tecavüz etmiş.
Sonra da başına bela olur diye kızın anne ve babası ile küçük kardeşini de bir odaya toplayarak hepsinin üzerine benzin döküp yakmış.
Şimdi bu asker sözde yargılanıyor.
Irakta buna benzer günde kaç olay oluyor bilmiyorum.
Amerikan medyası asker bulmakta zorluk çeken Savunma Bakanlığının Chicago çetelerini Iraka gönderdiğini yazıyor.
Abu Greib hapishanesinde Iraklıları birbirine tecavüze zorlama sahnelerini hatırlayanlar Amerikan askerlerinin ne tür yüksek ideallerle Iraka gittiklerini anlayacak!
Son olarak bir de tecavüze uğrayan genç kızın dayısının dediğine bir kulak verin:
Amerikalı askerler daha sonra gelerek bizden herkese kıza tecavüz eden ve onu ailesi ile birlikte yakanların radikal İslamcılar olduğunu söylememizi istediler.
1 Mart tezkeresini ve Amerikan işgalini destekleyenlere duyurulur.
Şimdi de Irakın komşusu Kuveyte uzanalım.
Kuveyt, Körfezde nüfusu yaklaşık bir milyon olan petrol zengini bir ülke. Kuveytte geçen hafta seçim yapıldı ve kadınlar ilk kez bu seçimlerde oy kullandı ve aday oldu.
Ancak hiçbir kadın parlamentoya giremedi.
Seçimi Müslüman eğlimli adaylar kazandı. 50 sandalyelik meclisin 33 üyesi İslamcılardan .
Peki ABD ve Batı şimdi ne yapacak?
Hamas kazandı diye Filistin halkına en katı ambargoyu uygulayan ABD ve müttefiği Avrupalılar şimdi aynı şeyi Kuveyte yapacak mı?
1990da Saddam, Kuveyti işgal etti diye bildik savaşı örgütleyen ABD özgürlük ve demokrasi adına bu ülkeyi kurtardı ve oraya çöreklendi.
Kuveytin her tarafında Amerikan üsleri var ve Kuveyt yönetimi birçok Arap yönetimleri gibi ABDnin talimatlarının dışına çıkamaz.
Çıkamaz ama halk çıktı. Kuveyt halkı oyunu Amerikan karşıtı İslamcılara verdi.
Ortadoğu ülkelerine BOPla demokrasiyi getireceğini söyleyen ABDnin şimdi de demokratik seçimlerle işbaşına gelenlerle başı belada .
Belki İsrailin Hamasa yaptıklarını Amerika Kuveytlilere yapmayacak ama kendi önünde diz çökmedikleri sürece iktidarı da İslamcılara asla devretmeyecektir.
Peki bu durumda ABD şu meşhur Büyük Ortadoğu Projesini ne yapacak?
Ya da örnek gösterilen Türkiyeye böylesi garip projede nasıl bir görev verecek?
Görev deyince aklıma Sayın Başbakanın son çabaları geldi.
Sayın Başbakan kaçırılan İsrailli asker konusunda devreye girerek İsrailin Filistin halkına yönelik saldırılarını durudurmak istiyor ve bu nedenle ABD Başkanı Bush ve BM Genel Sekreteri Annanın yanı sıra bölge liderleri ile görüşüyor. Bu çerçevede Erdoğan danışmanı Ahmet Davutoğlunu Şama gönderdi.
Bildik çevreler ve köşe yazarları yine ortaya çıktı.
Hatta bazıları Türkiyenin 1998de Suriyeye yönelik tehditlerini hatırlatarak İsrailin Suriyeye yönelik saldırılarını haklı göstermeye çalıştı. Bazıları da daha ileri giderek madem ki İsrail bir asker için bunu yapıyor,Türkiye de benzer şeyi PKKya karşı yapmalıdır gibilerinden çok tehlikeli önerilerde bulundu.
İnanılacak gibi değil.
İsrailin oyununa geliyorlar.
İsrail Hamas lideri Meşal Ankaradayken biz de PKK liderlerini Tel Avivde misafir ederiz gibilerinden tehditlerde bulunmuştu.
Bu köşe yazarları o zaman da sesini çıkarmamıştı.
Oysa o zaman da söylemiştim.
Türkiye bir İsrail değil. Türkiye, Güneydoğuyu işgal etmiyor. PKK da Türkiyedeki Kürt halkını temsil etmiyor.Tüm seçimlerde PKK söylemli partiler % 5 civarında oy alabiliyor.
Oysa İsrail, 1947de Filistin toprağı üzerinde kurulmuştur.
İsrail geri kalan Filistin topraklarını yani Batı Şeria ve Gazzeyi 1967de işgal etmiştir. Tüm Filistin halkı bu işgale karşı 39 yıldır direniyor. Hamas ise Filistinlilerin % 65nin oyu ile seçim kazanmıştır.
Buna benzer farklılıkları çoğaltabilirim ama umarım vicdanı ve mantığı olanlar bununla yetinir.
Son olarak İrana uğrayalım.
Yarın Tahranda Iraka komşu ülkelerin dışişleri bakanları toplanıyor. Abdullah Gül 2003ün başlarında başbakan olarak bu inisiyatifi başlattığında o bildik Ortadoğu uzmanları bununla dalga geçti ve bu tür adımların anlamsız olduğunu söylemişti.
Oysa şimdi Iraklılar bile bu inisiyatife sahip çıkıyor. ABD, AB ve BM, Türkiyenin burada ve genel olarak Ortadoğudaki rolünü önemsiyor ve destekliyor.
Aynı taraflar Türkiyenin İran krizinde de rolünü önemsiyor.
Ama aynı İranın Dışişleri Bakanı Muttaki Amerikan işgali altındaki Bağdata gidiyor. Başkan Ahmedinecad da yakında Irakı ziyaret edecek.
İranın bu diplomatik hüner ve becerisini kutlamak gerekiyor.
İmam Humeyninin İranı bu hüneri yalnızca kendi dar ulusal çıkarları için değil bölge halklarının yararına da kullanıyorsa o zaman bölgede çok şey değişecek.
Böyle bir bölgede hiç kuşkusuz herkes tarafından güvenilen ve saygı duyulan Türkiyenin çok önemli bir yeri olacaktır.
Yakında hep beraber bunu da göreceğiz!
Bu yazı 1,207 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
30 Haziran 2012
Sona doğru...
-
18 Haziran 2011
Zeka sorunu
-
12 Mart 2011
Osmanlı Kaddafi
-
20 Kasım 2010
Hukuk-guguk
-
16 Kasım 2010
Bugün bayram
-
6 Kasım 2010
Umutlar boşuna
-
2 Ekim 2010
Zor süreç
-
20 Mart 2010
Uğursuz Tepe
-
26 Temmuz 2009
Kürt seçimleri, Irak ve Türkiye
-
3 Nisan 2007
Propaganda!
-
20 Şubat 2007
Nükleer İran
-
9 Ocak 2007
Irak, petrol, Somali ve...
-
26 Aralık 2006
Şantaj!
-
12 Aralık 2006
Sorumlu İsrail!
-
5 Eylül 2006
1701 ve 1706
-
1 Eylül 2006
Yine tezkere!
-
7 Temmuz 2006
Türkiye ve Ortadoğudan!
-
4 Temmuz 2006
Erdoğan ve OGK
-
30 Haziran 2006
Hamas hükümeti!
-
30 Mayıs 2006
Nefes borusu!
Yorumlar
+ Yorum Ekle