En Sıcak Konular

Hasan Cemal


Hasan Cemal
0 0 0000

Ankara’daki mutfaktan iyi kokular yükseliyor!



ANKARA
Diyarbakır’la başlayan Güneydoğu turundan sonra iki gün de başkentin politika kulisinde ‘Kürt açılımı’na ilişkin nabzı tutmaya çalıştık.
Mutfakta bir şeyler pişiyor.
Ocağın üstünde birden çok tencere var. Fakat hepsinin ateş ayarı farklı. Ve mutfaktan kokular yükselmeye başlamış.
Üstelik iyi kokular geliyor.
Şu söylenebilir:
İktidar odaklarında, devletin zirvelerinde acele işe şeytan karışır mantığı ağır basıyor. Açılımın bir süreç olduğunun bilincine varmak ve Başbakan Erdoğan’ın dediği gibi, yapılacak işleri kısa, orta ve uzun vadeye yaymak gerektiği belirtiliyor.
Siyasal irade var mı?
Kararlılık var mı?
Evet var.
Peki, bu kararlılık devletin tepesini de bütünüyle kapsıyor mu? Evet.
Şu da sorulabilir:
Siville asker uyumu...
Bugün için var.
İş gelip bazı somut ve de kritik konulara dayandığında bu uyum devam edebilir mi?
Meşru bir soru...
Ama gözüken o ki, bunun da öyle çok fazla abartılacak bir mesele olduğu söylenemez.
Devletin tepesindeki mevcut dengeler ve 2007 sonrasının yapılanmasıyla, devletin zirvelerinde ‘uyum’un bundan sonra da devam edeceğini belirtmek gerçekçi bir tespittir.
Bazı konular ön plana çıkıyor.
Bir:
Operasyonlar ya da parmakların tetikten çekilmesi, yani açılım sürecinde dağda silahların susması...
İki:
PKK’nın uzaklara çekilmesi, sınır dışına çıkması...
Üç:
PKK’nın aşamalı olarak dağdan inişinin başlaması...
Bu üç nokta şu sıralar Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Bağdat-Şam-Tahran üçgenindeki diplomatik trafiğinin öncelikli konusuydu.
Bu arada, Suriye Devlet Başkanı Esad’ın geçen gün Türk basınına yaptığı açıklamalarda, PKK saflarındaki 1500 Suriyeli Kürdün affedilebileceğini söylemesi, dağdan inme konusunu doğrudan ilgilendiriyor.
Bunun gibi, Ahmet Türk’ün başkanlığındaki üst düzeyde bir DTP heyetinin Kuzey Irak’ta Celal Talabani ve Mesud Barzani’yle yaptıkları temaslar da bir yanıyla PKK’nın dağdan inişiyle ilgilidir.
PKK, 1999’da olduğu gibi yine Türkiye sınırlarının dışına çıkabilir mi?
Bu ihtimal var.
DTP’den üst düzeyde bir yetkiliden bu yakınlarda dinlemiştim:
“1999’da Öcalan’ın İmralı’dan verdiği talimatla PKK sınır dışına çıkmıştı. Ama bu süreçte 500 civarında kayıp vermişti. Asker, PKK’nın bu çekilişinde operasyonları durdurmamıştı. Bu kez böyle bir şey kabul edilemez. Önceden kapalı kapılar arkasında garanti verilmesi lazım.”
Böyle bir güvence verilebilir mi?
Ankara’dan edindiğim izlenimlere göre böyle bir ihtimal yok değil. PKK eğer sınır dışına çıkma kararı alırsa, bu kez kendisine dokunulmayabilir. Böyle bir kararın kapalı kapılar arkasında alınması ihtimali kulaklara çalınıyor Ankara’da.
Öte yandan, üst düzeyde bir devlet yetkilisi şöyle dedi:
“Türkiye, tarihinde ilk defa Kürt meselesini bütün boyutlarıyla serbestçe, özgürce tartışıyor. Bunun kıymetini bilmeliyiz, bu bir ilk...”
Gerçekten öyle.
Bunun değeri bilinmeli.
Yaşadığımız bu heyecanlı dönemde hayati bir konu daha var. Bu da ‘barışın dili’ni yakalamak...
Madem şiddet ve silahtan vazgeçmek istiyoruz. Madem dağdan daha fazla ölüm haberi duymak istemiyoruz. Madem analar daha fazla gözyaşı dökmesin diyoruz. İşte o zaman herkes dilini barışa yakışır biçimde kullansın.
Bu konuda iki tarafın da sorumluluğu var. Ama ben şu sıralar özellikle DTP’lilere seslenmek istiyorum.
Çünkü kimileri bazen sanki Türkiye’de değil de, bir başka gezegende ya da rüya âlemindeymiş gibi konuşuyorlar. Barış sürecinin ne kadar kırılgan olabileceğini görmezden geliyorlar.
Ya da anlayamıyorlar.
Gırtlak dokuz boğumdan oluşur; konuşmadan dokuz kez yutkunmak gerekir kuralına DTP’li yetkililerin özellikle dikkat etmeleri gerektiğini düşünüyorum.
Önemli zamanlar yaşıyoruz.
Türkiye’nin en sıcak sorunu olan Kürt sorunu silah ve şiddetten arındırılarak çözüm rayına oturtulabilir.
Bu ihtimal yakın!
Bunun için siyasal irade var.
Dileriz, devam eder.
Kısacası:
Kürt açılımıyla ilgili olarak başkent mutfağında bir şeyler pişiyor ve burnumuza iyi kokular geliyor.

milliyet




Bu yazı 916 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 16 Eylül 2012 Türkiye AB’nin, AB Türkiye’nin neresinde?
    • 13 Eylül 2012 Ve soruyorum Ak Parti iktidarına...
    • 7 Ağustos 2012 Özkök Paşa demokrasi adına bir şanstı!
    • 12 Mayıs 2012 Ak Parti’yle kadınlar, başörtüsü sorunu ve Kürt sorunu...
    • 18 Nisan 2012 Demokraside asker sorunu, sivil sorunu!
    • 15 Nisan 2012 Suriye’de akan kan ve evimizin içi!
    • 3 Nisan 2012 Suriye’de ben de tarafım!
    • 27 Mart 2012 Zamanın ruhu ve dış konjonktür PKK’ya karşı!
    • 21 Ocak 2012 İnsanlık ölmedi, karanlık sorgulanacak!
    • 18 Ocak 2012 Sanık Kenan Evren, ayağa kalk!
    • 20 Kasım 2011 ''Dersimli okşanmakla kazanılmaz!''
    • 18 Ekim 2011 Herkes ‘Atatürk milliyetçisi’ olmak zorunda mı?..
    • 5 Ekim 2011 Ak Parti, CHP, BDP uzlaşması...
    • 29 Eylül 2011 Ciğeri yanan Erdoğan’a, Öcalan’a...
    • 27 Eylül 2011 PKK, BDP, Güneydoğu’dan haberler öyle ki...
    • 22 Eylül 2011 Avrupa Birliği Türkiye'ye dürüst davranmıyor mu?
    • 21 Eylül 2011 Düşen helikopterin beynini kim söküp aldı ?
    • 7 Eylül 2011 Başbuğ Paşa da hesap vermek zorunda!
    • 2 Eylül 2011 Erdoğan’ın askeri vesayetle mücadelesi...
    • 6 Ağustos 2011 Kürt sorunu: Bardağın dolu ve boş tarafı!

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,553 µs