En Sıcak Konular

Rüşdü Paşa



Rüşdü Paşa
0 0 0000

Dokuz



'insanların tek şansı devrimci oluştadır, bir tek o utancı önleyebilir
ya da hoş görülemeze karşılık verebilir'.
deleuze.
 

1.1980 müdahalesi'nden sonra muhalefet, türklerde bir zaman ve mekan icat edemedi.

2.muhalefet iki yerde. bir: halk. iki: sanat. müdahaleciler, ne yaptıklarını bilirler. şans, ortadan kaldırıldı.

3.deleuze:'azınlıklar ve çoğunluklar sayıyla ayrılmazlar. bir azınlık bir çoğunluktan sayıca fazla olabilir. çoğunluğu tanımlayan şey, uygun olunması gereken bir modeldir. örneğin şehirde oturan, yetişkin, erkek, orta halli avrupalı. oysa bir azınlığın modeli yoktur, o bir oluştur, bir süreçtir. çoğunluğun hiç kimse olmadığı söylenebilir. herkes, şu ya da bu şekilde, izlemeye karar vermesi durumunda onu bilmeyen yollara sürükleyecek bir azınlık oluşa dahildir. bir azınlık kendine modeller yarattığında, bunun nedeni çoğunluk olmak istemesidir ve kuşkusuz kurtuluşu ya da esenliği için bu kaçınılmazdır. ama gücü, yaratmayı becerdiği ve modele bağlı olmadan az ya da çok modele geçirebileceği şeyden gelir. halk, her zaman yaratıcı bir azınlıktır ve bir çoğunluk kazandığında bile öyle kalır'.

4.pop iktisadı, pop politika-ı, anlayacak, yorumlayacak birşey yok. pop, gerçek üzerinde bir şal işlevindedir.

5.deleuze:'çocuk, durmadan ne yaptığını ya da ne yapmaya çalıştığını söyler: dinamik yollarla ortamları dikkatle incelemek ve bundan bir harita çıkarmak....sanat da kendi tarzında, çocukların söylediklerini söyler. yollardan ve oluşlardan oluşur, o nedenle uzamsal ve yeğin haritalar oluşturur'.

6.bilinen şey hakkında değil, aranan şey hakkında yazılır. yazmak, gelecek zamanı yazmak.

7.levi-strauss:'farklılık gösteren yalnızca benzerliklerdir ve yalnızca farklar birbirine benzer'.

8.anlamak, sapmayı anlamak.

9.anlamak, özgürleştirdiğinde kesinlik kazanır.



Bu yazı 1,417 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 4 Temmuz 2012 korku zamanın kaybedilmesidir
    • 4 Nisan 2012 Nietzche bir gelecek tarihçisidir
    • 7 Mart 2012 Mesele Bir Şapka Meselesidir
    • 6 Şubat 2012 Yerliler 1986 Nereye
    • 26 Ocak 2012 Bakış açın yoksa, sen yoksun
    • 9 Ocak 2012 kıyamam sana
    • 22 Kasım 2011 İtalyan Düşü
    • 16 Kasım 2011 evine dön
    • 3 Kasım 2011 İktisatçı
    • 1 Kasım 2011 Arzu
    • 27 Ekim 2011 Ayakta kalmak
    • 11 Ekim 2011 Yöntem
    • 29 Eylül 2011 yalan
    • 16 Temmuz 2011 Kendin olmak bir saldırıdır
    • 22 Haziran 2011 kaçış
    • 26 Mayıs 2011 obama’ya açık mektub
    • 23 Mayıs 2011 kafka’nın dûnyasındayım (*)
    • 18 Mayıs 2011 geçmiş sonradan gelir
    • 14 Mayıs 2011 hakikatin rengi yeşildir
    • 11 Mayıs 2011 halk günü

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,242 µs