Yıllardır basınımız gelişir ve değişir diye bekledim durdum. İnsana ve topluma hizmet etmeyi temel amaç edinen gazetelerimiz, belki zamanla hizmet ettiği insanı ve toplumu sever, değerlerine saygı gösterir sandım. İnsanı ve toplumu değiştirmek yerine bilgilendirir, ufkunu açar, böylece doğal olarak gelişimine ve değişimine katkıda bulunur diye düşündüm.
Benimkisi nafile bir bekleyişmiş…
Beyhude bir bekleyişmiş.
Ama ben bekledim. Bekledim; bu gazetelerimiz, tarihiyle, toprağıyla barışır… Kendine döner. Ben ne yapıyorum, der; özeleştiri yapar sandım.
Yıllarca bekledim. Sevgiliyi bekler gibi, umutla, heyecanla… Bekledim, bekledim: ama heyhat!.. Değişmemek için ısrar ediyor. Ne adına? Doğrusu bilemiyorum.
Yanlış bilgi… Kurgu haberler. Yönlendirmeler.
Hele hele konu din olunca. Dindarlık, dini yaşantı olunca daha da artıyor yanlışlar, kurgular, yönlendirmeler.
Bu milletin değerlerine saygılı olmak, gericilik olarak görülüyor. Bu toprağı sevmek, bu milleti sevmek, velhasıl insani olana alaka göstermek ise, faşistlik… İnsan sormadan edemiyor: İlerici olmak için yanlış bilgi mi vermek lazım? Uydurmacı ve yönlendirici mi olmak lazım?
Bütün bu yakarışlara, heyhat diye seslenmelere sebep olan öylesine çok yazı, öyle çok haber var ki… Hangisini sayayım? Hangisini?
Bu serzenişlere dün büyük gazetelerimizden birisinde gördüğüm haber vesile oldu. Haber aynen şöyle:
“Jose Mourinho'dan Ramazan tepkisi!
Portekizli teknik adam Inter'in Bari ile 1-1 berabere kaldığı maçın 29. dakikasında oyundan aldığı Sulley Muntari'yi oruç tuttuğu için eleştirdi
İnter Teknik Direktörü Jose Mourinho, oyuncusu Sulley Muntari'yi 1-1 sona eren Bari maçının 29. dakikasında oyundan almasının nedeni olarak bu futbolcunun oruç tutmasını gösterdi. Portekizli teknik adam, yaklaşık 35 derece sıcaklıkta oynanan bir karşılaşmada Ganalı oyuncusunun oruçlu olmasını eleştirirken, "Muntari'nin Ramazan dolayısıyla problem yaşadığı sahada net olarak görüldü. Bu sıcakta oruç tutması bence yanlış. Bu dönem futbolcuların oruç tutması için uygun bir zaman değil" ifadesini kullandı.
16 SAAT ORUÇ
İtalya'da oruç sabah yaklaşık 04:30'da başlarken iftar ise yaklaşık akşam saat 20:30'da yapılıyor. Muntari'nin dışında Sevilla'dan Kanoute, Barcelona'dan Abidal gibi oyuncular da oruç ttuyor.”
Şimdi diyeceksiniz ki, bu haberde ne var? Çok şey var. Evvela Portekizli teknik adam Jose Mourinho, sanli teknik adam değil, müftüdür, fetva vermektedir. Rahatça demektedir ki: “Bu sıcakta oruç tutması bence yanlış.”
Sen kimsin?
Ben Porteki müftüsü Jose Mourinho!
Öyle mi?
Acaba bu teknik adam gerçekten böyle söyledi mi? Bunu bilemiyorum. Fakat söylediyse bu haberi böyle mi vermek lazım? Muntari oruçluydu, o sebepten berabere kaldılar! Sadece Muntari mı? Hayır, “Sevilla'dan Kanoute, Barcelona'dan Abidal gibi oyuncular da oruç tutuyor.” Demek ki neymiş, futbolcular bu sıcakta oruç tutarsa takım gerilermiş. Şu halde, ey Türk futbolunun güzide teknik adamları, siz kafanızı yormayın, müftü Jose Mourinho'nın fetvasına uyun, bu sıcakta oruç tutan veya tutmaya niyetli olan oyuncularınızı azarlayın, onlara hakaret edin, onları tehdit edin yahut takımdan çıkarın…
Değişmemekte ısrarcı olan güzide basınımız Jose Mourinho'dan aldığı güçle fetvasını veriyor: Ey oyuncu, sakın yaz sıcağında oruç tutma!
Bu yetmiyor; gazetemiz büyük harflerle şunu da diyor: 16 SAAT ORUÇ da mı olur?
Şimdi artık müftü sadece Jose Mourinho değil, o haberle bizleri aydınlatan gazetecimiz de müftüdür. Onlar gazetecidir, istedikleri fetvayı verebilirler. Kimse çıkıp da onları sorgulayamaz.
Acaba öyle mi?
Acaba diyorum, evet acaba bu gazeteci zihniyeti değişir mi?
Bekleyim mi?
Evet, bekleyeyim; tasfiyelerin konuşulduğu şu günlerde köşeme çekilip bekleyim. Belki bu süreçte teknik adamdan müftü çıkartan ve kendisi de müftülük rolüne bürünen gazeteciler ve gazeteler de değişir. Ne dersiniz?
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle