En Sıcak Konular

Fehmi Koru


Fehmi Koru
0 0 0000

Bir cinayete duyulan merakın anatomisi



Ne kadar iyi eğitim almış, feleğin çemberinden geçmiş olursa olsunlar bazı insanların aklı en fazla ihtiyaç duydukları bir zamanda durabiliyor demek ki...

Bir genç kızın hayatının henüz baharındayken öldürülmesi olayında 'fâil' olarak adı geçen gencin ünlü bir işadamı olan amcasının, muhabirlere, “Bu olayla neden bu kadar ilgileniyorsunuz?” sorusunu yönelttiğini duyunca düşündüm bunu... Onun deneyimine sahip bir insanın cevabını kolayca bileceği böyle bir soruyu sormaması gerekirdi.

Kamuoyunun ilgisini çektiği için medya da ilgileniyor olayla ve ülke dışına kaçtığı düşünülen zanlı yakalanana veya teslim olana kadar da bu ilgi eksilmeden devam edecektir.

Öykünün görünen bölümünde ilginin devamlı olması için olayda her türlü unsur var da ondan: Zengin bir aileye mensup genç bir erkek, imkânları açısından da 'muhafazakâr' bir ailenin kızını -etraf evlenmelerini beklerken- öldürüyor; hem de en acımasız biçimde... Genç kızın birbirinden kopartılmış başı ile gövdesi sonradan bir çöp kutusunda bulunuyor... Zanlı sanki buharlaşmış; ne Türkiye'de ne de kırmızı bültenle arandığı halde başka bir ülkede izine rastlanabiliyor...

İlginç bir olay bu; bundan çok daha az ilginçlikte ayrıntılar milyonlarca satan polisiye romanlara, çok tutulan televizyon dizilerine konu oluyor...

Merak unsuru da önemli doğal olarak: Cinayete kadar gidilmesinin sebepleri... Planlı bir cinayet olup olmadığı... Zanlının yalnız mı, yoksa başkalarıyla birlikte mi cinayeti işlediği... Baş kesme hunharlığının ardında ne yattığı... Cesedin evden nasıl çıkarıldığı... Çöp kutusunun neden seçildiği... Kaçışın nasıl ve kimler tarafından kotarıldığı... Zanlının o gün bugündür nerede saklandığı...

Ayrıntıların herbiri tek başına olaya merak duyulması için yeterli. Dünyada hâlâ en çok satılan kitaplar listesinin başında 'Agatha Christie' romanları geliyor... 'Kaçak' adlı Amerikan dizisinin televizyonda yayınlandığı dönemde sokakların boşaldığı ne çabuk unutuldu?

Zanlı gencin ailesi unutulacağını sanıyor ve o günü bekliyorsa yanılıyor: Cinayete kurban giden genç kızın ailesi peşini takip etmekten vazgeçse bile merakı ayaklanmış olan kamuoyu bu olayı kolayca unutmayacaktır.

Aile şunu da anlamalı: Polisin aile üyeleri ve yakınlarının ifadesine başvurması, işin yönünü bütünüyle değiştirecek yeni bir gelişme; şimdiden sonra polis daha az, aile daha fazla suçlanacaktır. Kamuoyunun bu denli yakından izlediği bir olayda bütün üyeleri ve yakınları suçlamalardan nasiplerini alacak, bu da herbirinin sosyal hayatlarını olağanüstü zorlaştıracaktır.

Bir önemli nokta daha var: Merak artıp sorulara beklenen cevaplar alınamayınca kamuoyu zanlının da cinayete uğrayıp uğramadığını soruşturmaya başlayacaktır...

Polisiye bir öykü gibi geliyorsa, öyledir... Çok uzun zamandır bu denli merakı azdıran ayrıntılara sahip bir olayla karşılaşmamış bir kamuoyu için, telli-duvaklı gelinliğe hazırlanırken başı gövdesinden koparılmış bir ceset olarak çöp tenekesinde hayatı son bulan genç kızın uğradığı haksızlık bir gerilim romanından veya bir polisiye diziden daha ilgi çekicidir.

Öyle olmaya da devam edeceğine hiç kuşkunuz olmasın.

Herhalde kamuoyunun bu olayı ne kadar merakla izlediğini ve ilgisini azaltmadan sürekli izleyeceğini şimdi anlamıştır zanlının ailesi; “Keşke daha önce anlasaydık” diyecekleri günler de fazla uzakta değil...

yenişafak



Bu yazı 1,105 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Eylül 2012 Ak Parti kongresinin düşündürdükleri...
    • 28 Eylül 2012 Yalan dünya, hem de ne yalan
    • 23 Eylül 2012 Tartışma sağlık alametidir
    • 20 Eylül 2012 Darbeler, CHP ve Deniz Baykal...
    • 18 Eylül 2012 CHP’nin özrünün anlamı
    • 16 Eylül 2012 Hayasızca saldırının düşündürdükleri
    • 11 Eylül 2012 O da bir gün bitecek...
    • 9 Eylül 2012 Ne olur, ne olamaz...
    • 6 Eylül 2012 Suriye politikasına yeniden bakmak
    • 29 Ağustos 2012 Türkiye Pakistan, Hatay da Peşaver değil...
    • 26 Ağustos 2012 Hayatları oyun
    • 19 Ağustos 2012 Orhan Pamuk tiksiniyormuş, ben acıyorum...
    • 14 Ağustos 2012 Milletvekili neden kaçırılır?
    • 12 Ağustos 2012 ‘Yeni gazetecilik’ denen şey
    • 9 Ağustos 2012 Tuzak varsa tedbir nerede?
    • 3 Ağustos 2012 Komutan tanıklık yaptı
    • 31 Temmuz 2012 Abdullah Gül ‘yeniden’ ha, gerçekten mi?
    • 24 Temmuz 2012 Kılıçdaroğlu siyaseti kirli (mi) görüyor
    • 18 Temmuz 2012 CHP’nin Ak Parti açmazı
    • 17 Temmuz 2012 CHP makas değiştirirken...

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,518 µs