0 0 0000

AK Parti Hükümeti'nin Anadolu'dan görünümü...

Bu sütunda okuyucu mektuplarına pek yer vermiyorum. Ama önceki gün aldığım bir mektup AK Parti icraatlarının ve muhalefet partilerinin durumunun Anadolu'dan nasıl göründüğünü ifade etmesi açısından benim için önemliydi. Sizlerle paylaşmak istedim.
İşte Burdur, Ağlasun, Yeşilbaşköyü'nden Ali Koçer'in iktidar ve muhalefete ilişkin değerlendirmeleri:

47 yaşındayım. 29 yıldır oy kullanıyorum. 1960 İhtilali'ni görmedim. 1980 İhtilali'ni yaşadım. 12 Mart, 28 Şubat süreçlerini de 27 Nisan bildirilerini de gördüm.

Bugün geri dönüp baktığımızda Cumhuriyet'in ilanından bu yana 86 yıldır bunca yaşananların boşuna olduğu, rahmetli Menderes ve arkadaşlarının hiç yere asıldığı ortadadır.

Ülkemizde sosyal ekonomik temel konular rahmetli Menderes'le Özal ve Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile bir nebze de olsa hayata geçirilmiştir.

Kimse darılmasın istatistikler ortadadır.

Muhalefet, rahmetli Erdal İnönü hariç 20 yıldır aynı. Aynı anlayış ve aynı mantıkla bir arpa boyu yol kat edemedi.

Kendilerini yenileyemediler.

Milletin taleplerine kulak vermediler.

Memur ücretleri gibi, sanayici, çiftçi gibi daha birçok kesimlerin refahı, huzuru, yani milletin refahı, huzuru, milli gelirini artırma, ulaşım, sağlık, milli eğitim gibi geniş kitlelerin taleplerine inemediler.

Varsa yoksa birisi kendine Atatürk'ü kalkan ederek Cumhuriyet mitingleri düzenliyor, Meclis'ten her çıkan yasayı hemen hukuk bürosu gibi Anayasa Mahkemesi'ne taşıyor.

Gerçi altında kendi imzaları olan yasayı bile götürdüler. Bunlarda artık adet ve gelenek olmuştur.

Her yasayı Anayasa Mahkemesi'ne götürmek bir mantığa sığmıyor.

Gelelim diğer muhalefete... Hiçbir yeni fikirleri olmayan varsa yoksa Güneydoğu'dan gelen şehitlerden besleniyor!

Bu iki partiye göre onlardan olmayan ne Atatürkçü ne cumhuriyetçi ne de milliyetçi vatansever değil!

Bunu bir insan ve seçmen olarak esefle karşılıyorum.

Gerçi Sayın Demirel de bizi 40 yıldır avutmuş, kandırmıştır. Bugün aldığı siyasi pozisyon gerçeğin ta kendisidir.

Gelelim gerçeklere...

Cumhuriyetten beri yapılamayanların çoğu son 7 yıldır oldu.

Oldu ama bir yandan da çıkan yasalar otomatik makine gibi iyi mi kötü mü demeden mahkemeye götürülüyor.

Bir siyasi hamaset uğruna parlamentoyu çalışamaz hale getirme projelerine rağmen yine de 7 yılda gözle görülür alanlarda gelişmeler, ilerlemeler olmuştur.

Birkaç örnek vereyim:

1- Memur ve işçilerin nema ve KEY ödemeleri

2- 15 bin kilometre duble yol

3-  Hastanelerin birleştirilmesi

4- Enflasyonun tek haneye indirilmesi

5- Paradan 6 sıfır atılması

6- TOKİ sayesinde birçok kişinin ev sahibi olması

7- Demokratikleşmede mesafe alınmıştır.

Yani sağlıkta, milli eğitimde, ulaşımda yolsuzluklarla, çetelerle mücadelede epeyi bir mesafe kat edilmiştir.

Geçmişe üç lider damgasını vurmuştur.

Rahmetli Menderes ile Özal ve Sayın Tayyip Erdoğan.

Siyasi tabloyla ilgili gözlemlerim bunlar. İnat uğruna ülkenin çıkarlarını heba edemeyiz.

Devlet Bahçeli'nin 40. yıl hesabı...

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin MHP'nin kuruluşunun kırkıncı yılı münasebetiyle yaptığı konuşma önce kimsenin dikkatini çekmeyen sıradan bir yıl dönümü konuşması gibi algılandı.

Fakat Bahçeli'nin yaptığı kırkıncı yıl konuşması internette video paylaşım sitelerinde, Facebook'ta, komedi sitelerinde günlerdir dolaşımda.

İşte konuşmanın ilgili bölümü. Biz bu hesabın içinden çıkamadık. Belki siz okuyucular çıkarsınız.

Ha... Bu hesabı yaparken Devlet Bahçeli'nin bir ekonomi doçenti olduğunu göz ardı etmeyelim:

"2009'u yazarken de iki sıfır var. Dokuzun yanındaki sıfır, solda sıfır sildiniz.

Kaldı mı dokuz.

İkinin yanında bir sıfır var onu da sildiniz.

Kaldı mı iki.

Toplayın ne yapar?

11 yapar.

2009'un içerisindeki iki sıfırı da sildiniz.

Ne kaldı?

29 kaldı.

11 ile 29'u toplayın 40 yapar.

Ve bu da Milliyetçi Hareket Partisi'nin kırkıncı yıl dönümü."

Maşallah... Hesap çok derin, kimse anlamıyor!

bugün

Bu yazı 936 defa okundu.