En Sıcak Konular

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta



Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta
0 0 0000

Düşük kolestrol kanser riskini arttırıyor



Son senelerde ilaç endüstrisi, margarin lobisi el ele verdi ve kısa zamanda tüm dünyada müthiş bir ‘kolesterol fobisi’ oluşturuldu. İnsanlar sistemli bir şekilde adeta ‘kolesterol manyağı’ yapıldı. 

Kolesterol, kalp krizi ve inme gibi ölümcül hastalıkların tek sebebi imiş gibi tanıtıldı.

Oysa gerçekte, yüksek kolesterol kalp krizi ihtimalini artırabilen sigara, hareketsiz yaşam biçimi, dengesiz beslenme, şişmanlık, yüksek tansiyon, diyabet, stres gibi risk faktörlerinden sadece biri.

Kolesterol yüksekliği tek başına asla bir hastalık değil ve kalp hastalığı riski olmayan insanların tedavi edilmesi de kesinlikle gerekmiyor.     

Kolesterol tam aksine bütün ‘memelilerin’ hücreleri için hayati önemi olan ve hücreyi dış etkenlere karşı koruyan hücre duvarının temel yapıtaşı ve birçok kimyasal reaksiyonda da rol alıyor. Kortizol, testosteron ve östrojen gibi üreme hormonları, D vitamini, safra asitleri kolesterolden üretiliyor.

DÜŞÜK KOLESTEROL KANSER RİSKİNİ ARTTIRIYOR

Tufts Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından yapılan ve The American College of Cardiology dergisinde yayımlanan yeni bir araştırma kolesterol düşürücü ilaç kullananlarda kanser oranının yüksek olduğunu ortaya koydu.

Araştırmacılar, ilaçlar ve kanser arasındaki ilişkinin net olmamasına karşılık kolesterolü sert bir şekilde düşürmenin kanser riskini artırdığı konusunda şüphe olmadığını belirtiyorlar. Başka bir deyişle, kolesterol düşürücü ilaçlar doğrudan kansere yol açmıyorlar, ama kolesterolün belirli bir seviyenin altına inmesi kanser oluşumu kolaylaştırıyor.

Bu aslında yeni bir bilgi de değil. Düşük kolesterol düzeylerine sahip olan kişilerde kanserlerin de tüberküloz, zatürree ve AİDS gibi hastalıkların da bunlara bağlı ölümlerin de fazla görüldüğü senelerdir biliniyor.

Sanılanın aksine kolesterolü yüksek olanların daha uzun yaşadıklarını gösteren birçok çalışma var.

DÜŞÜK KOLESTEROL KALP KRİZLERİNİ ÖNLEMİYOR

Bu araştırmadan çıkan başka ilginç bir sonuç daha var. O da kalp krizi geçirenlerin yüzde 75’ inin kan kolesterol seviyelerinin normal olduğunun belirlenmiş olması.

İlaç endüstrisi daha fazla kolesterol düşürücü ilaç satmak için kan kolesterol düzeylerini giderek daha aşağı çekerken, kolesterolü çok düşürmenin kalp hastalıklarını ve bunlara bağlı ölümleri önlemediğini ortaya koyan çalışmalara her geçen gün bir yenisi ekleniyor.

Amerikan Kalp Derneği (AHA) kalp hastalıklarının önlenmesi için LDL-kolesterolün 100’ ün, yüksek risk grubundakilerde ise 70’ in altında olması gerektiğini bildiriyor.

Dünyanın önde gelen tıp dergilerinden olan Lancet’ de yayınlanan bir metaanaliz, kolesterol düşürücü ilaçların kalp hastalığı olmayan her yaştaki kadınlarda ve 69 yaşın üzerindeki erkeklerde kullanılmasının yararını gösteren hiçbir kanıt olmadığını gösteriyor.

İLAÇ YAN ETKİLERİ GİZLENİYOR

Sağlıklı insanlarda gereksiz yere kullanılan bu ilaçların yarattıkları önemli ekonomik kayıplar yanında, çok ciddi yan etkilere sahip olabilecekleri de unutulmamalı.

Birçok ilacın yan etkilerinin önemsenmemesini ve gizlenmesini bir tarafa bırakalım; yeni çıkan birçok ilacın çok ciddi yan etkileri olduğu, ölümlere yol açabildikleri çok sayıda insan tarafından kullanıldıkça anlaşılmaktadır.

Bundan dört yıl kadar önce Vioxx isimli romatizma ilacı binlerce insanın kalp krizi ve felç yüzünden ölümüne yol açtığı anlaşıldığından piyasadan çekilmişti. Geçtiğimiz senelerde de İrritabl Bağırsak Sendromu tedavisinde kullanılan Zelmac’ ın satışı bu yüzden askıya alındı.

Aynı şeyler kolesterol ilaçları için de geçerli. Bunların da bazıları gizlenen, bazıları küçümsenen çok önemli yan etkileri var. Meselâ, beynin gelişimi ve işlevleri için çok önemli bir madde olan kolesterolün kan düzeylerinin azalmasının yol açtığı sinirlilik, saldırganlık, hafıza kaybı, unutkanlık, iktidarsızlık, intihara teşebbüs, polinöropati gibi çeşitli nörolojik ve zihinsel belirtiler prospektüslerde yazılı değil.

Kas şikâyetlerinin bu ilaçları alanların yüzde 1’inden daha azında görüldüğü bildiriliyor, ancak bunun doğruluğu çok şüpheli.



Bu yazı 3,512 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 31 Ekim 2014 Günde 3 bardak süt kemik kırığı ve ölüm riskini artırıyor
    • 14 Mayıs 2013 Akademik sahtekârlık geleneğinin kime ne zararı var
    • 11 Aralık 2012 Yakında ruh hastası olmayan kalmayacak
    • 9 Ekim 2012 Bir Türk tıp alanında Nobel alabilir mi?
    • 3 Ekim 2012 Burun damlaları ile aldatılıyor muyuz?
    • 2 Ekim 2012 Kimi kime şikâyet edelim?
    • 1 Ekim 2012 Türkiye'de mamografi taramaları rezaleti
    • 16 Eylül 2012 Mamografi taramalarına karşıyım
    • 10 Eylül 2012 Modern tıbbın son numarası: Aşırı teşhis
    • 8 Eylül 2012 Mamografi kanser riskini arttırıyor
    • 7 Eylül 2012 Benzer ilaç nedir?
    • 28 Ağustos 2012 Meme taraması saç taramaya benzemez
    • 14 Ağustos 2012 Antibakteriyel ürünlerdeki büyük tehlike
    • 6 Ağustos 2012 Sağlıklı suda hiçbir mikrop olmamalıdır
    • 30 Temmuz 2012 Enerji içecekleri yasaklanmalıdır
    • 23 Temmuz 2012 Damacana mı musluk suyu mu?
    • 10 Temmuz 2012 İlaç tanıtımında bundan iyisi Şam'da kayısı
    • 23 Haziran 2012 Bir sağlık haberi skandalı
    • 13 Haziran 2012 Ot-Çöp tüccarlarından alacağımız dersler de var
    • 17 Nisan 2012 Sönmez gene döndü

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,018 µs