Zamanın değerini bilemedik… Yeniden dönebilmemiz için Cennet’e bize sunulan bir lütuftu o… Ateşten uzaklaşmamız istenmişti bizden sadece! Dumansız ateşten uzak durmamız… Nefsi azdırmamamız… Kendimizi bilmemiz!
Ey hakikat!
Bugün yaşananlara bakınca ‘söz’ bitiyor! Ateş insanı yakıyor… İnsanın cayır cayır yandığının ‘söz’ü bile ancak ateşin üzerine yazılınca okunabiliyor… ‘Oku’nabiliyor mu sahi!
Ey hakikat! Ateşin üzerinde secde yapmaya zorluyorlar bizi… Her yanımız alev alev… Ama görünmüyor ya! Hiç kimse yandığının farkında değil daha…
Önce o korunmasız çocukların beyin hücrelerine giriyor ateş… Yakıyor, kavuruyor, öldürüyor hepsini…
Anne ve babalar bu teknoloji kolaycılığının sihrine kapılmışlar… Nasılsa mutlu hepsi… Çocuğuyla onca uzaklıktan, görüntülü olarak, kolayca, nasıl görüştüğünü anlatıyor gülücükler içinde bir baba… Onca mesafeye rağmen aynı odada gibi konuştuk diyor…
Zaman, mesafe, ateş ve ‘söz’!
Baba oğluyla görüşemiyor aslında! Oğlu diye ateşe bakıyor… Ateş! Dumansız ateş! Her yanımızda bir ateş şeytanı! Vücudumuz cayır cayır yanıyor o alevlerin içinde işte… Şeytan mutlu, insan mutlu, herkes mutlu, daha ne olsun o zaman… Zaman!
Kur’an’ın zamanı tüm zamanları kapsar… Tek bir zaman vardır aslında… Tekbir! O’ndan gayrı hiçbir ‘şey’ yoktur… Şey!
‘Şey’i güçlendirmek için kendi vücutlarını yakıyor insanlar… Hücrelerinin zikrini bozuyorlar… ‘Bir’lik zikrini! Kâinatın ‘bir’liğini!
Ey hakikat!
Kur’an’da şeytanın en önemli özelliği nasıl anlatılmıştır? ‘İnsan’a neden secde etmez? İnsanı bu dünya hayatında, dumansız ateşiyle her yandan kuşatacağını söylemez mi? Hileyle, illüzyonla, göz boyamacılıkla!
Şimdi!
‘Mehdi’ kimleri hidayete erdirecektir? Allah’ın sevgili kullarını… Onlar, şu an, secdelerde beklemektedirler…
Secdelerde bekleyenleri de her yönden kuşatmak için şeytan, şeytanlığını yapmaktadır işte!
Ey hakikat!
Şeytanın oyuncaklarını biz kullanmayız… Onunla irtibat kurmayı reddederiz… Ama çoğu insan güle oynaya şeytana koşarlar… Onu güçlendirmek için ellerinden ne gelirse yaparlar… Şeytanla onlar arasında gidip gelir ateş… Ve onlar ateşi o kadar çok yaygınlaştırmak isterler ki, gün gelir bize, secde kardeşlerine bile bu dünyayı dar ederler…
Bilmezler mi bu ‘ateş oyunu’ aslında şeytanın binlerce yıldır planladığı bir oyundur?
Bilirler mi? Ey hakikat! Bilselerdi bu ateş oyuncakları ile bu kadar oynarlar mıydı? Kendi nesillerini yok etmek için bu kadar gönüllü olabilirler miydi?
Nesil!
‘İnsan’ neslini yok etme ve kendi neslini insan üzerinde hâkim kılma çabaları şeytanın!
Ne ümitsiz bir durum!
Yok yok!
Şeytan için diyorum, ne ümitsiz bir durum bu!
Biz! Secde kardeşleri! Cenab-ı Hakk’ın secdelerde bekleyen sevgili kullarıyız… Hiçbir yere gitmiyoruz… Nefsimizin ateşini söndürdük, ‘Mehdi’yi bekliyoruz!
‘Gelecek’ çünkü ‘O’!
Elhamdülillah.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle