En Sıcak Konular

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta



Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta
0 0 0000

Kolesterol düşürücü ilaçlar artık bedava değil



          Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından yayımlanan ve 16 temmuzdan itibaren yürürlüğe giren genelge ile Sağlık Uygulama Tebliğinde (SUT) yeni düzenlemeler yapıldı.

            Bu genelgeden önce, kanlarında kolesterol yüksekliğini bir laboratuar testi ile kanıtlayan ve bunu gösteren bir rapor alan hastalar ‘kolesterol düşürücü ilaçları’ katkı payı ödemeden alabiliyorlardı.

Bu kararla bu ilaçları artık sadece ailesel hiperkolesterolemisi olanlar yani kolesterol yüksekliği genetik olanlar ücretsiz alabilecekler. Ailesel hiperkolesterolemi oldukça seyrek rastlanan bir hastalık. Ülkeden ülkeye değişmekle beraber her 500 ila 1000 kişinin birinde rastlanıyor. Buna göre SGK kolesterol düşürücü ilaçlara ait ödemelerde müthiş bir tasarruf yapmış olacak.

            Kolesterolü yüksek olup da bunu laboratuar tahlili ve doktor raporu ile belgeleyenler ama bu yüksekliğin ailesel olduğuna dair bir belgeleri bulunmayanlar şayet halen çalışıyorlarsa yüzde 20, emekli iseler yüzde 10 oranında katkı payı ödemek zorunda kalacaklar.

            Senelerden beri kolesterol düşürücü ilaç kullanan hastalar bugünden sonra eczaneye gittiklerinde katkı payı ödemeden ilaç alamayacaklar. Önümüzdeki haftalarda hastalar ile eczacılar arasında tartışmalar hatta kavgalar yaşanacak.

            İlaç kısıtlaması şart

            İlaç bedava olunca da, nasıl olsa parası cebimizden çıkmıyor düşüncesiyle büyük bir ilaç israfı yaşanıyor. Türkiye bu bakımdan son yıllarda adeta bir ‘ilaç cenneti’ oldu.

Bildiğim kadarıyla ülkemizde ilacın yüzde 90’ ı SGK tarafından karşılanıyor; parasını cebinden ödeyerek ilaç alanların oranı sadece yüzde 10, hatta belki de daha bile az.

Sağlık harcamalarımızda akıl almaz artışlar var. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’ in geçen gün yaptığı açıklamaya göre sağlığa 2002 senesinde 8.7 milyar harcanmışken, bu rakamın bu sene 38 milyarı bulması bekleniyormuş.

Takdir edersiniz ki bu ağır yükü bırakın bizim yamalı bütçemizi, en zengin ülkelerin ekonomisinin bile kaldırması mümkün değil. SGK da haklı olarak çeşitli tasarruf tedbirleri ile bu ağır yükü hafifletmeye uğraşıyor. Kolesterol düşürücü ilaçlar için getirilen kısıtlamalar da bu tedbirlerden biri.

Peki, SGK doğru mu yapıyor, yoksa yüz binlerce insanın sağlığını tehlikeye mi atıyor?

            Tüm dünya yanıltılıyor

İlaç firmalarının müthiş pazarlama taktikleri ile kolesterol fobisi tüm dünyayı sarmış durumda. Maalesef, birçok doktor da kolesterol yüksekliğinin mutlaka tedavi edilmesi gereken bir hastalık olduğunu sanıyor.

Oysa kolesterol yüksekliği tek başına asla bir hastalık değil ve kalp hastalığı riski olmayan insanların tedavi edilmesi de kesinlikle gerekmiyor.

Gerçekte, yüksek kolesterol kalp krizi ihtimalini artırabilen sigara, hareketsiz hayat şekli, dengesiz beslenme, şişmanlık, yüksek tansiyon, diyabet, stres gibi risk faktörlerinden sadece biri.

Kalp krizi ve inmelere yol açan ateroskleroz, yani damar sertliği ile kandaki kolesterol düzeyi arasında doğrudan bir ilişki yok. Kan kolesterol düzeyi normal hatta düşük olan kişilerde de yüksek olanlar kadar ağır ateroskleroz gelişebiliyor. Koroner kalp hastalığı olanların yarısından fazlasında da kolesterol düzeyi normal bulunuyor. Aterosklerozun gerçek sebebi yüksek kolesterol değil, düşük yoğunluklu bir tür kronik iltihap.

Gelelim neticeye

SGK’ nın bu ilaçları ailesel kolesterol yüksekliği olanlara ücretsiz vermesi doğru, ama eksik. Kolesterol düşürücü ilaçların ‘daha önce kalp hastalığı geçirmiş veya ileride geçirme riski yüksek olan’ hastalara da katkı payı alınmadan verilmesi gerekir. Bu karar bu ilaçlara gerçekten ihtiyacı olanları mağdur edecektir.

SGK asıl yapması gereken uygulama, kanda kolesterol yüksekliği dışında hiçbir risk faktörüne sahip olmayan insanlara yüzde kaç olursa olsun katkı payı alarak bile ilaç vermemektir.

SGK bu karara varırsa hem gereksiz kolesterol ilacı tüketimi önlenmiş olur ve hem de milyarlarca lira tasarruf eder. Çünkü ilaç firmalarının kontrolü dışındaki gerçek bilim bunu söylüyor.



Bu yazı 1,727 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 31 Ekim 2014 Günde 3 bardak süt kemik kırığı ve ölüm riskini artırıyor
    • 14 Mayıs 2013 Akademik sahtekârlık geleneğinin kime ne zararı var
    • 11 Aralık 2012 Yakında ruh hastası olmayan kalmayacak
    • 9 Ekim 2012 Bir Türk tıp alanında Nobel alabilir mi?
    • 3 Ekim 2012 Burun damlaları ile aldatılıyor muyuz?
    • 2 Ekim 2012 Kimi kime şikâyet edelim?
    • 1 Ekim 2012 Türkiye'de mamografi taramaları rezaleti
    • 16 Eylül 2012 Mamografi taramalarına karşıyım
    • 10 Eylül 2012 Modern tıbbın son numarası: Aşırı teşhis
    • 8 Eylül 2012 Mamografi kanser riskini arttırıyor
    • 7 Eylül 2012 Benzer ilaç nedir?
    • 28 Ağustos 2012 Meme taraması saç taramaya benzemez
    • 14 Ağustos 2012 Antibakteriyel ürünlerdeki büyük tehlike
    • 6 Ağustos 2012 Sağlıklı suda hiçbir mikrop olmamalıdır
    • 30 Temmuz 2012 Enerji içecekleri yasaklanmalıdır
    • 23 Temmuz 2012 Damacana mı musluk suyu mu?
    • 10 Temmuz 2012 İlaç tanıtımında bundan iyisi Şam'da kayısı
    • 23 Haziran 2012 Bir sağlık haberi skandalı
    • 13 Haziran 2012 Ot-Çöp tüccarlarından alacağımız dersler de var
    • 17 Nisan 2012 Sönmez gene döndü

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,695 µs