Kelimelerin ateşi yükseldi… Konuşamadık, yazamadık onlarla… Biz de yazardık yoksa!
Kâğıtlar tutuşur, orman kül olurdu… Tabiatını kaybederdi varlık…
Unuturduk! Biz kimiz! Biz kimin ‘söz’leriyiz…
‘Söz’ü kaybedersek, bize emanet edilen sözü, geri dönemezdik Cennet’e…
‘Söz’ümüzü biz, Bezm-i Elest’te vermiştik Cenab-ı Allah’a… Sır burada der genç bir derviş… Sır o sözün içinde… Kalbinin aynasında… Bir baksan kalbine, göreceksin aslında Cennet’i…
Cennet’e dönmek için verdiğin ‘söz’…O sözü tutmazsan dönemezsin Cennet’e… Cehennem’in kapıları ardına kadar açılır o zaman sana… Kelimeler de ateşin içinde kalırlar… Senin ‘söz’ün yüzünden… Cenab-ı Allah’a verdiğin ve yerine getirmediğin ‘söz’ün yüzünden… Kelimeler de yanar o kızgın ateşin içinde…
Cennet’e dönmek için, bahçelere, pınar başlarına, o ‘söz’ünü hiç unutma… Yoksa ateş çok yakın…
(O sonsuz anın içindeyiz hâlâ… ‘Söz’ün içinde tek bir kelime… Tüm hücrelerimizle inandık biz Allah’ım… Seni Rabbimiz bildik… Kâinatın o muhteşem zikrini her hücremizde hissettik… İnandık biz… Sırrını sırrımız bildik… Kelimelerin ateşini söndürdük… Nur içinde kaldı dünya o zaman… O nurlu kelimelerle, bu dünya hayatında, sadece sana dua ettik… Kelimeleri her ‘şey’den koruduk…
İnandık demenin mutluluğunu, o sonsuz anın içinde sürekli olarak yaşadık… Seni kalbimizde bildik… Bu dünyada her an, kendimizi her yalnız hissettiğimizde kalbimize koştuk… O nurlu kelimelerle secdeye kapandık… Gözyaşı döktük, bu gurbetten bir an önce kurutulup, Cennet’e geri dönebilmek için…
Senin sesini yeniden duyabilmek için Cennet’te…
Kelimelere olan aşkımız, ısrarımız, itikadımız, senin o kelimeleri, o nurlu isimlerini bize emanet ettiğin içindir… Biliyoruz ki o ‘söz’ü bir unutursak, Cennet’e geri dönemeyiz… Kelimelerin Cehennem ateşinde yanarız!
Sır burada diyor genç bir derviş bana…
Sır o sonsuz anın içinde gizli… Hatırla o ‘söz’ünü! Ölmeden önce hatırla! Yoksa çok geç olacak…
Dün ya da bugün, muhakkak hatırla! Hatırlamazsan, senin için yarın olmayacak… Yanıp tutuşacaksın… O kavurucu alevlerin arasında yanarken hatırlamak istesen bile o ‘söz’ü, sana o anı hatırlatacak kelimeleri bulamayacaksın!
Hiçbir zaman! Kelimeler, sana geri dönemeyecekler bir daha!
Unutulacaksın Cehennem’de…
‘Söz’ sana Allah’ım…
‘Söz’!
Ne olur bize bir an bile unutturma ‘söz’ümüzü…
Biz o ‘söz’ olmadan kayboluruz dünyada…
Kalbimiz bize kapatır kapılarını, bir daha içeri almaz bizi…
Bir yabancı gibi yaşarız artık kendi vücudumuzda hayatı…
Cehennem’in yakıtı oluruz…
Cennet’i göremeyiz bir daha…
Kim olduğumuzu unutur, sadece şeytanı hatırlarız o zaman…
Ah! İnsan ne kaybettiğini bir bilse…
‘Söz’ünü tutsa…
Ve Cennet’e kavuşabileceğinin huzurunu bu dünyada da hissedebilse…
Kelimelere hissettirebilse…
O kelimeler onu Cennet’e götürür o zaman…
Hemen, şimdi!
Hiç ölmeden!
Hiç!
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle