En Sıcak Konular

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta



Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta
0 0 0000

Mehmet Öz bu sene de bizi mahzun etmedi



Dünya çapında tanınan sayısız doktorumuz var. Hepsi de bilimsel alandaki araştırmaları, başarıları ile anılıyorlar, takdir ediliyorlar.

Mehmet Öz de bunlardan biri ve içlerinde en ünlü olanı. Amerika’ da yaşayan, orada çalışan bir kalp cerrahı. Ancak ünü kardiyoloji alanındaki çalışmalarından çok şovmenliğinden kaynaklanıyor.  

Kardiyoloji ile ilgisi olmayan sağlık kitapları en çok satanlar listesinde aylarca bir numarada kalıyor. Nitekim bu seneki kitabı da güzellik ile ilgili. Oprah Winfrey ile yaptığı televizyon programları izlenme rekorları kırıyor.

Her sene, yeni çıkan bir kitabını tanıtmak için de ülkemizi teşrif ediyor. Tabii ki gelişi olay oluyor, yerlere göklere sığdırılamıyor. Çantasından çıkaracağı tavşan heyecanla bekleniyor. Gazetelerde röportajlar, yazı dizileri gırla gidiyor. Televizyonlar arasında onu kapmak için de müthiş bir yarış oluyor. Birçok kanalda arz-ı endam ediyor ama tabii parsayı ilk çıktığı kanal topluyor.

Mehmet Öz bu sene biraz gecikti. Türk milleti ‘Yoksa bu sene gelmeyecek mi’ diye endişe içinde iken ve ‘Ya gelmezse biz naaparız?’ diye kahrolurken, onu dün akşam ana haberlerde Ali Kırca’ nın karşısında gördük de ulusça derin bir oh çektik

Bu oydu. Üzeri domates, biber, patlıcan, maydanoz, havuç, kavun, karpuz, kayısı, kirazla ve daha neler nelerle dolu bir masanın önünde Amerikan aksanlı Türkçesiyle bülbül gibi şakıyordu.

İlkokul kitabı bilgileri

İlk gelişinde ‘Sabahları ceviz, badem, fındık yiyin’ dedi; millet kuruyemişçileri talan etti. Dozu kaçıranlar ve bu yüzden aşırı kilo alanlar da,  bunlar kuru kuru gitmiyor diye viskiye, cine alışanlar da oldu.

Sonra ‘Günde en az yarım saat spor yapılmalı. Bu, merdiven çıkma, yürüme veya seks de olabilir. Özellikle kollarını hareket ettirerek çalışmanın, kalp krizine karşı koruyucu etkisi var’ dedi.

Bu ‘kol hareketi’ sayesinde kalp krizinden kurtulanlar da olmuştur elbette ama sanıyorum ki bu yüzden yaralananların ve hayatını kaybedenlerin sayısı çok daha fazladır.

Malum bizde öyle olur olmaz yerde ‘el-kol hareketi yapmak’ pek doğru bir şey değildir. Kalp sağlığı için egzersiz yapıyordum diye kimseye derdinizi anlatamazsınız; hiç dinlemez vururlar adamı.

‘Üç beyazdan uzak durun’ dedi. Bizim millet unu, tuzu, şekeri kesti. Hızını alamadı Zekeriya Beyaz’ ı bile sildi attı.

Lifli gıda tüketin’ dedi; ota çöpe dadandırdı bizi. Sucuğu pastırmayı mangalı unuttuk, ağzımızda tat bırakmadı.

 Burnunuz akarsa silin dediği sene ülkede yer yerinden oynadı. Çünkü biz mendille burnumuzu değil başka bir yerimizi siliyorduk. Ülkede ciddi boyutlarda mendil sıkıntısı oldu, Kâğıt mendil karaborsaya düştü; zamanında stok yapanlar köşeyi döndü.

Düşük belli pantolon giyen kadınlar böbreklerini üşütür dedi, tekstilde yüzyılın krizi yaşandı. Tüm düşük belli pantolonlar imalatçıların elinde kaldı. Nihayet birinin aklına bunları kesip mendil yapmak geldi de kriz düşük hasarla atlatıldı.

Fındık, ceviz, badem, domates, düşük bel, mendil, kol hareketi … derken deniz bitti herhalde ki, bu sefer belden aşağı bilgiler dökülmeye başladı dilinden:

Bir geldiğinde ‘’55 yaşındaysanız, yılda yaptığınız seks sayısını 58'den 116' ya çıkarırsanız, 2 yaş daha gençleşirsiniz...’’ dedi. Kaç kişinin kaç yıl gençleştiği konusunda bir fikrim yok ama ‘motoru patlatanlar’ ‘şanzımanı dağıtanlar’ ‘su kaynatanlar’ ve bu yüzden ‘suyu kaynayanlar’ çok oldu, buna eminim.

Bir sonraki sene ise ‘ Dışkınız kesik kesik misket şeklinde değil kesintisiz muz şeklinde olmalıdır’ diyerek milleti misket elmadan, muzdan nefret ettirdi, tiksindirdi.

Güzellik sırları

            Mehmet Öz’ ün bu seneki en büyük numarası ise seloteyp testi oldu. ‘Gözünüzü yakıyorsa o sabunu kullanmayın’ da dedi ‘Yaz-kış 30 koruma faktörlü güneş kremi sürünün’ de dedi ama dinleyen kim.

            Bugünlerde bütün Türkiye elinde bir parça seloteyp ile sabahtan akşama cilt yaşı testi yaparak gün geçiriyor.

İşte kaçıranlar için, belki de Öz’ e Nobel Ödülü kazandıracak olan yüzyılın en büyük buluşu olan seloteyp testi ve tüm ayrıntıları:

            Elinize küçük bir parça seloteyp alın ve alnınızın ortasına, kaşlarınızın arasına daha sonra gözlerinizin kenarına, elmacık kemiklerinize ve dudağınızın üzerine yapıştırın. Her noktada hafifçe bastırıp birkaç saniye bekletin ve yavaşça çekin. Seloteybinize bakın.

Seloteyp tamamen pürüzsüzse: Otuz yaşlarında birinin cildine sahipsiniz. Pürüzler ve ölü hücreler var ama çizgiler yoksa: 40 yaşında birinin cildine sahipsiniz. Pütürler, ölü hücreler ve küçük çizgiler varsa: 50 yaşında birinin cildine sahipsiniz.

Gelelim neticeye

Nobel’de şaklabanlık dalında ödül verilmiyor demeyin sakın. Ben Nobel Tıp Ödülünden bahsediyorum. 



Bu yazı 2,804 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 31 Ekim 2014 Günde 3 bardak süt kemik kırığı ve ölüm riskini artırıyor
    • 14 Mayıs 2013 Akademik sahtekârlık geleneğinin kime ne zararı var
    • 11 Aralık 2012 Yakında ruh hastası olmayan kalmayacak
    • 9 Ekim 2012 Bir Türk tıp alanında Nobel alabilir mi?
    • 3 Ekim 2012 Burun damlaları ile aldatılıyor muyuz?
    • 2 Ekim 2012 Kimi kime şikâyet edelim?
    • 1 Ekim 2012 Türkiye'de mamografi taramaları rezaleti
    • 16 Eylül 2012 Mamografi taramalarına karşıyım
    • 10 Eylül 2012 Modern tıbbın son numarası: Aşırı teşhis
    • 8 Eylül 2012 Mamografi kanser riskini arttırıyor
    • 7 Eylül 2012 Benzer ilaç nedir?
    • 28 Ağustos 2012 Meme taraması saç taramaya benzemez
    • 14 Ağustos 2012 Antibakteriyel ürünlerdeki büyük tehlike
    • 6 Ağustos 2012 Sağlıklı suda hiçbir mikrop olmamalıdır
    • 30 Temmuz 2012 Enerji içecekleri yasaklanmalıdır
    • 23 Temmuz 2012 Damacana mı musluk suyu mu?
    • 10 Temmuz 2012 İlaç tanıtımında bundan iyisi Şam'da kayısı
    • 23 Haziran 2012 Bir sağlık haberi skandalı
    • 13 Haziran 2012 Ot-Çöp tüccarlarından alacağımız dersler de var
    • 17 Nisan 2012 Sönmez gene döndü

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,765 µs