En Sıcak Konular

Mehmet Altan


Mehmet Altan
0 0 0000

Başbakan ve Reformcuların Nida’sı



Cumartesi günü... Tansiyonu yükseldiği için rahatsızlanan Başbakan Erdoğan herkesi meraklandırdı. Ve programlarını iptal ederek Pazar gününü dinlenerek geçiren Başbakan Erdoğan...


On altı ay sonra dün AB büyükelçileriyle öğle yemeğinde buluştu.

* * *

Başbakan’ın konuşmasını dinlerken, birkaç zaman önce Olli Rehn’in Brüksel’de bizlere söylediklerini anımsadım:

‘AB sürecinin hızı ve derinliği, reform sürecinin hızına bağlıdır. Bir örnek vermek gerekirse, Sendika Yasası’nı Ekim 2006’da Ankara’da, müzakerelerin yıldönümü münasebetiyle Türk-İş’in düzenlediği bir toplantıda, bu konuyu derinlemesine konuşmamda işledim. Bu konuyu daha sonra hükümetle de sürekli konuştuk. Nisan ya da Mayıs aylarına kadar geçeceğine dair bir perspektif vermelerine rağmen bu olmadı. Bu yüzden Sosyal Politikalar ve İstihdam başlığı açılmadı. Çünkü bu yasa, bir önkoşuldu. Vergilendirme başlığının Çek başkanlığı döneminde açılmasını umuyorum. Diğerleri için de çalışıyoruz, Çek döneminde açılmasa da İsveç döneminde açılabilir.’

Gene şu cümleler de Olli Rehn’in:

‘Basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü ve Ekümenik Patrik Bartholemos’un statüsü ile Ruhban Okulu’nun açılması gibi din özgürlüğünü geliştirecek temel haklar alanında somut adımlar atılmasını istiyoruz.’

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ da geçen gün AB konusunda şunları söylüyordu:

‘İnanıyorum ki, Türkiye, 2014 Ocak ayına ulaştığımızda Avrupa Birliği’ne üyelik için gerekli donanıma sahip olacaktır. Bu ana rotanın dışındaki hiçbir gelişmenin ve tartışmanın meşruiyeti yoktur. Buna karşılık Türkiye’de, Avrupa Birliği ile bağlantılı reform süreci uzun zamandan beri durmuştur. Müzakerelerde ilerleme kaydedilmemesi yalnızca Avrupa Birliği tarafının iştahsızlığına da bağlanamaz. Hükümet, son zamanlarda dışişleri bakanımızın söyleminde Avrupa Birliği sürecine yeniden önem verdiğini savunsa da, ülkenin genel ortamına Avrupa Birliği ruhunun egemen olduğunu söylemek mümkün değildir.’

Kısacası...

AB konusunda siyasal iktidar ne derse desin, genel kanaat reform sürecinin epeydir terk edildiği yolunda...

Doğrusu, süreci çok yakından izleyen biri olarak bu kanaatin çok da yanlış olduğunu söylemek kolay değil...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasındaki şu bölüm de, bu nedenle daha çok dikkatimi çekti:

‘Geçen hafta AKP’ye yönelik bir kirli senaryo belgesi ortaya çıktı. Sahte mi değil mi araştırılıyor. Burada çarpıcı olan ülkenin tamamının verdiği tepkidir. Hem siyasi hem sivil toplum kesimlerinde demokrasi ve milli irade sahiplenilmiştir. Avrupa’da iddia edildiği gibi bu belgeden dolayı bir çatışma, bir ayrışma olmamıştır. Demokrasinin olgunlaştığı bu son olayda görülmüştür. Bu olaylar bizi demokrasi yolunda daha da teşvik ediyor.’

Nasıl değerlendirilirse değerlendirilsin, herhangi bir ülkede böyle bir belge gündem belirliyor ise, orada demokrasi hala büyük zaaflardan müştekidir...

İran’da bile reformcuların acı ‘Nida’ları yankılanırken, Türkiye ilk kez bir dönem başkanlığında başlık açamaz ya da birini son anda soluk soluğa yetiştirir halde...

Ankara, kendi meşrebinden olmayan insanları, eğer o insanlar sistemi değiştirecek ‘reformlar’ yapmazsa çok kolay yiyip yutar...

‘Ben iktidar oldum’ sanan farklı meşrepler, aldırmaz ve aheste bir hal benimsediklerinde sistem tarafından daha çabuk yutulurlar...

Dilerim, Tayyip Erdoğan’ın konuşması, bu ayrıma varmış bir iktidarın yeni ve taze reform iradesinin somut belgesi olur...

star



Bu yazı 915 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 11 Ocak 2012 ‘Tanırım, iyi çocuklar’
    • 9 Ocak 2012 Genelkurmay’a o istihbaratı kim verdi?
    • 6 Ocak 2012 Demokrasi ile ‘biat sistemi’ arasındaki fark
    • 30 Aralık 2011 Bombalama emrini kim verdi?
    • 24 Aralık 2011 Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın adresi
    • 16 Aralık 2011 Susurluk’ta faili meçhul reytingi...
    • 14 Aralık 2011 Ergenekon büyürken uyuyamam...
    • 4 Aralık 2011 Şikeci siyasetin kirli çamaşırları
    • 2 Aralık 2011 Var mı bu yasayı çıkaracak babayiğit?
    • 30 Kasım 2011 Yüzde 3 Türkiye’yi keser mi?
    • 29 Kasım 2011 Devlet-ulustan ulus-devlete geçemeyince
    • 23 Kasım 2011 Ergenekon’un farkında mısınız?
    • 21 Kasım 2011 Birinci Cumhuriyet Dersim’dir...
    • 14 Kasım 2011 Kozinoğlu kalp krizinden mi öldü?
    • 9 Kasım 2011 Kararı alkışlıyor, Bakan’ı kutluyorum
    • 3 Kasım 2011 Almanya’daki Türkler, Türkiye’deki Kürtler
    • 31 Ekim 2011 Cinayet işlemeye özgürlük savaşı mı diyorsunuz?
    • 26 Ekim 2011 Hırsızlar da kardeşiniz mi?
    • 20 Ekim 2011 Keşke gerçek bir ordumuz olsaydı...
    • 19 Ekim 2011 Bir İsrailli kaç Filistinliye bedel?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,653 µs