En Sıcak Konular

Mehmet Altan


Mehmet Altan
0 0 0000

Kent dindarı mı, Taliban mı?



Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘one minute’ müdahalesine ölçüsüz destek verenler... Mayın konusunda bu kez de, İsrail’in muhtemel gölgesi endişesiyle aşırı tepki veriyorlar...

Hatta iş zaman zaman hakaret sınırlarını zorluyor.


Başbakan Erdoğan’ı ‘one minute’ olayında aşırı bir coşkunun tahtına oturtmak da yanlıştı, şimdi olmayacak bir tonda eleştiriden saparak işi hakarete varan bir ölçüde abartmak da yanlış...

* * *

Dışarıdan biri baksa, Müslümanlığın ya da İslam’ın tek bir ölçüsü var o da ‘anti-semitizm’ sanacak.

‘Kültürel İslam’ı boşlayıp, ‘Siyasal İslam’dan medet ummaya...

Ya da çıkar sağlamaya yöneldiğin vakit...

Bu işin tek galibi ‘fanatizmin’ gaz kesmeyen kısmı oluyor.

Epeydir ‘kent dindarları’ üzerine, yakında kitaplaşacak bir çalışma içindeyim.

‘Kent dindarı kimdir?’ diye sorabilirsiniz.

Cevabım şudur:

‘Kent dindarı, bir inancın ulviyetinden kendine kimlik çıkarmaya soyunmayan insandır. İnancı inanç olarak kabul eden, inanç olarak yaşayan ama sosyal bir ilişki ağında bir kimlik olarak bundan rant beklemeyen insandır. Kent dindarı bir şekilde daha doymuş, güngörmüş ve bu inancı kendi ruh álemine katmış, kültür olarak algılamış, daha gelişmiş insandır.’

* * *

Pakistan’dan yeni dönen Ayşe Böhürler oradaki ‘kent dindarları’ ile ‘Taliban’ arasındaki farkları fevkalade vurucu bir şekilde sergiliyordu.

Pakistan’da şu anda 23 bin medrese varmış.

Bunların birçoğu Ders-i Nizami medreselerden farklı olarak...

1980’den sonra, Rusya’nın Afganistan işgalinden sonra ortaya çıkmış.

Bu medreselerdeki eğitim anlayışının mimarları ise Suudiler’miş...

Bu nedenle Pakistan’daki medreselerin çoğu Vahhabi idrakine uygun yapılandırılmış ve buralardaki hákimiyet Pakistanlı din adamlarından ziyade Suudilerin elindeymiş.

1980 sonrası dönemde kurulan medreselerin geleneğin dışına çıkmalarının tek bir nedeni varmış:

‘Halkı Amerika adına savaştırmak adına resmi ya da gönüllü orduların ortaya çıkabilmesi için çok iyi bir alt yapı oluşturmak’...

* * *

Hálbuki...

1980 öncesindeki Ders-i Nizami medreseleri çok farklıymış.

Pakistan tarihi içinde Ders-i Nizami medreseleri, sufiliğin öğretildiği dini eğitim merkezleri olarak ayrı bir yere sahipmiş.

Büyük din álimleri buralarda yetişmiş.

Matematikten, mantığa, astronomiye, felsefeye çok geniş bir içeriğe ve müfredata sahip olan bu medreseler bugün de varlığını sürdürüyormuş ama eski etkin rollerini yitirmişler.

‘Vahhabi idraki’ ile ‘sufizm’ arasındaki farka gelince...

‘Sufizm siyasi bir ajandaya sahip değil. Sufi, siyasetle değil, kalb ile ilgilenir. Sufilik, siyaseti değil hümanizmi öğretir. Affedici olan, bağışlayıcı olan Allah’ı, rahmeti öğretir.’

* * *

Peki, sufizm yerine neden Taliban?

Pakistanlıların değişik açılardan verdiği farklı cevaplar var:

‘Ayrıca işsizlik, fakirlik, iyi eğitim alamadığı için işe alınmayan insanlar sorunu var.

Bu insanlar güç kazanmalarının yolunun oy vermek değil, silahlarını alarak devlete karşı durmak olduğunu düşünüyorlar.

Taliban bugün ekonomi, din ve ideolojiyi kapsayan karmaşık bir olgu.

Bunlar, genç insanlar, amaçları ne, ne yapmak istiyorlar, devleti ele geçirmek mi istiyorlar, pastadan bir pay mı almak istiyorlar yoksa pastaneyi mi ele geçirmek istiyorlar bilmiyorum.’

* * *

‘Talibanlaşmanın nedenlerinin başında, insanların Kuran’ı kendi dillerinde okuyamamaları geliyor.

İnsanlar Urdu dilinde Kur’an okuyamıyorlar.

Okur- yazar olmadıkları için Kuran’ın Urdu dilindeki mealini de okuyamıyorlar.

Bu nedenle mollalar onlara ne söyler, ne şekilde yorumlarsa ona inanıyorlar.

Böylece onların İslam anlayışına ve belki de yanlış bir İslam yorumuna mahkûm kalıyorlar.’

* * *

Yüz elli milyonluk nüfuslu Pakistan’da, elli binlik Taliban’ın etkisini ve halk tarafından desteklenmesini...

‘Çünkü güç istiyorlar, birçok insan onların dini felsefesini desteklemese de siyasi olarak onlarla birlikte’ diye açıklayanlar var.

Vahabi idraki ve sufizm ayrımı...

Bizdeki ‘kent dindarları’ ile ‘siyasal İslamcı’ anlayışı anımsattı.

Belki konuyu daha da evrensel bir boyuta taşıyarak şöyle de sorabilirsiniz:

‘Sufizm mi, Talibanlaşma mı?’

star



Bu yazı 973 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 11 Ocak 2012 ‘Tanırım, iyi çocuklar’
    • 9 Ocak 2012 Genelkurmay’a o istihbaratı kim verdi?
    • 6 Ocak 2012 Demokrasi ile ‘biat sistemi’ arasındaki fark
    • 30 Aralık 2011 Bombalama emrini kim verdi?
    • 24 Aralık 2011 Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın adresi
    • 16 Aralık 2011 Susurluk’ta faili meçhul reytingi...
    • 14 Aralık 2011 Ergenekon büyürken uyuyamam...
    • 4 Aralık 2011 Şikeci siyasetin kirli çamaşırları
    • 2 Aralık 2011 Var mı bu yasayı çıkaracak babayiğit?
    • 30 Kasım 2011 Yüzde 3 Türkiye’yi keser mi?
    • 29 Kasım 2011 Devlet-ulustan ulus-devlete geçemeyince
    • 23 Kasım 2011 Ergenekon’un farkında mısınız?
    • 21 Kasım 2011 Birinci Cumhuriyet Dersim’dir...
    • 14 Kasım 2011 Kozinoğlu kalp krizinden mi öldü?
    • 9 Kasım 2011 Kararı alkışlıyor, Bakan’ı kutluyorum
    • 3 Kasım 2011 Almanya’daki Türkler, Türkiye’deki Kürtler
    • 31 Ekim 2011 Cinayet işlemeye özgürlük savaşı mı diyorsunuz?
    • 26 Ekim 2011 Hırsızlar da kardeşiniz mi?
    • 20 Ekim 2011 Keşke gerçek bir ordumuz olsaydı...
    • 19 Ekim 2011 Bir İsrailli kaç Filistinliye bedel?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,744 µs