En Sıcak Konular

Tamer Korkmaz


Tamer Korkmaz
0 0 0000

Asıl rahatsızlıkları neydi?



Ergenekon'un ek iddianamesinde hakkında ağır suçlamalar bulunan emekli orgeneral Hurşit Tolon'a ait ikinci bir ses kaydı yayınlandı:

Tolon, eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök için “Ordu'nun başına bir molla geldi. Ondan sonra her şeyimiz bozuldu” diye konuşuyor.

“Balbay Günlükleri”nde de, “darbe yanlısı paşalar” ile o paşaların düzenli olarak görüştüğü “apoletli gazeteciler”in dönemin Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök'ten duydukları büyük rahatsızlığı yansıtan bölümler yer alıyor.

Gazeteciler, Şener Eruygur'a -Özkök'ü kastederek “O varken kafanızdakileri hayata geçirmeniz çok zor” diyorlar.

Darbe planları yapan Eruygur ise kuvvet komutanlarının da kendisiyle aynı çizgide olduğuna dikkat çekerek “Yüzde 1, yüzde 99'a uymak zorunda” diyor. Böylelikle “Özkök'ün tek başına olduğunu” öne sürüyor ve neticede çaresiz kalacağını söylemeye çalışıyor.

*

Eruygur'un “Hilmi Özkök'ün tek başına olduğu” hususunda yanıldığını söylemeye gerek var mı?

O dönemde, Sarıkız-Ayışığı-Eldiven kod adlı darbe hazırlıklarının sonuçsuz kalması; Org. Özkök'ün de içinde yer aldığı kanadın öyle “Yüzde 1” falan ne kelime aksine “darbeye geçit vermeyecek noktada hakimiyeti sağladığının” ispatıdır.

Hurşit Tolon'un Hilmi Özkök'ü “molla” dile tanımlaması derinlerdeki güç mücadelesinin “aslında ne olduğunu kamufle etmeye çalışmakla alakalı” bir illüzyondur.

Tolon-Eruygur çizgisindeki paşaların, Hilmi Özkök'ün “demokrat bir genelkurmay başkanı” olmasından duydukları rahatsızlık, Özkök Paşa'nın Ankara-Washington arasındaki “gizli” ve “çetin” mücadelede “milli” kanatta yer almasından kaynaklanıyordu.

Tam bu noktada, Washington sözcülerinin “tezkerenin reddedilmesi”nden Org. Hilmi Özkök'ü sorumlu tutan/bozuk çalan demeçlerini hatırlayalım. -Bu bağlamda, Org. Özkök'ün basında yer almış kimi “tezkere yanlısı gibi görünen” taktik açıklamaları da kimseyi yanıltmasın.-

Tarihi tezkere oylaması pek çok hayırlı gelişmeyi beraberinde getirmiştir…

Tezkerenin reddedilmesi hadisesinin hiç bilinmeyen 'hayati faydası' ise “Ankara'daki Washington” diye tanımlanabilecek bütün kurumların üzerinde işlev gören “Gizli İktidar” yapılanmasını tamamen devre dışı bırakmaya yarayacak tarihi süreci tetiklemesidir.

*

2003'ün Nisan ve Mayıs aylarında Eruygur çizgisinin Özkök'e karşı faaliyetlerinin hangi boyutta seyrettiğini “Balbay'ın Günlükleri”nde okuyoruz.

Cumhuriyet'te Mustafa Balbay imzasıyla 2003'ün Mayıs ayında yayınlanan “Genç Subaylar Tedirgin” manşeti, Hilmi Özkök'e karşı girişilen yıpratma kampanyasının en önemli parçasıydı.

Eruygur, o manşetten dolayı Balbay'ı tebrik etmiş: Bunun gazetecilik temelinde bir tebrik olmadığı aşikardır.

Cumhuriyet'in patronu “Gizli Amerikan Tüfeği” İlhan Selçuk'un, dönemin komutanları hakkında hem Mustafa Balbay'a hem de Şener Eruygur'a söylediklerini -daha doğrusu endişelerini, yakınmalarını- günlüklerde görmek mümkün…

“Ürktüm” diyor orada, İlhan Selçuk; “Değişik bir şey var. Bunlar kendi içlerinde farklı düşüncelere sahipler” diye de ekliyor…

Elbette itiraf edecek değil; İlhan Selçuk'u ürküten temel husus, sözünü ettiği o komutanların “Amerikancı Statüko”nun safında değil, “milli” çizgide yer almış olmalarıydı.

2003-2004'teki darbe hazırlıkları sonuçsuz kalmıştı…

2006 Mayıs'ında yani Cumhuriyet gazetesi “Tehlikenin farkında mısınız?” kampanyasına başladığı günlerde ise kapalı kapılar ardında Ankara “Washington'dan tarihi kopuşunu” ilan ediyordu.

yenişafak



Bu yazı 1,212 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 18 Eylül 2012 Otuz beşe bakla
    • 24 Ağustos 2012 Arkadakiler
    • 17 Ağustos 2012 ''Düğme''li olsun!
    • 10 Ağustos 2012 Kumpas
    • 3 Ağustos 2012 Yıldızın parladığı o sahne
    • 20 Temmuz 2012 Steril
    • 6 Temmuz 2012 Bir ıslık da biz çalalım!
    • 3 Temmuz 2012 Hava sahamıza giren Wall Street J'eti
    • 5 Haziran 2012 Hayal Teknesi!
    • 15 Mayıs 2012 Büyük Satranç Sahnesi!
    • 8 Mayıs 2012 Hükümete ''Tomahawk'' atmışlardı!
    • 4 Mayıs 2012 Gözlerimiz tamamen kapalı!
    • 24 Nisan 2012 ''ABD Karışmadı'' Yalanı
    • 10 Nisan 2012 Kime, ne lazımmış?
    • 6 Nisan 2012 Şapkanın Altındakiler
    • 20 Mart 2012 Hokus, pokus...
    • 6 Mart 2012 Kafasını koparalım, diyorlardı!
    • 28 Şubat 2012 28 Şubat'ın Balans Ayarları!
    • 17 Şubat 2012 Anahtar
    • 14 Şubat 2012 Hedef tahtası

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,803 µs