En Sıcak Konular

Mehmet Ali Birand


Mehmet Ali Birand
0 0 0000

Ergenekon netleşti: Askerden de hesap sorulacak...



Ergenekon, kısa bir süre öncesine kadar, kamuoyunda kafa karışıklığı yaratan, nereye gidileceği tam anlamıyla görülemeyen bir davaydı.
Savcıların amaçları pek anlaşılamıyordu. Kamuoyu önüne çıkıp ne yapmak istediklerini de anlatamadıkları için, koskoca bir dava siyasi yönlere  çekilir olmuştu.  Toplumun bir kesimine göre, AKP’nin emriyle hareket eden savcılar  gurubu, sivil muhalefet yapanları gözaltına alıp korkutmak istiyorlardı.
“Ülkede kargaşa yaratmak ve bu şekilde, darbe veya başka yollarla hükümeti devirmek”   suçuyla mahkemeye  verilenler soru işaretleriyle karşılandılar.  Ben de ilk başlarda kuşku duyanlar arasındaydım.   Suçlananlardan ne kadarının gerçekten bir örgüt adına hareket ettiğini, ne kadarının sırf muhalefet ettikleri için gözaltına alındıklarını net şekilde  göremiyordum. Savcıların, kamuoyundaki ters yorumları pek dikkate almamaları, bu kuşkuları daha da arttırıyordu.
Kuşku duyulmasının  bir nedeni, gözaltına alınan bazı isimlerin darbe veya ülkeyi  kaosa götürecek bir komplonun içinde bulunmalarına hiç ihtimal vermediğimiz kişiler olması ise, bir diğer nedeni de, Ergenekon  bilgilerinin sistematik  bir şekilde AKP’yi destekleyen  basına sızdırılmasıydı. “Galiba planlı bir kampanya sürdürülüyor” izlenim söz konusuydu.
Ortada garip bir durum vardı.
Ergenekon’un ilk iddianamesinde, bazı sivil güçlerin, bazı emekli askerlerle birlikte, darbe hazırlığı içinde oldukları ileri sürülüyor, hatta bazı deliller  ortaya  koyuluyor, ancak Nokta dergisinde yayınlanan ve kamuoyu tarafından çok inandırıcı bulunan “Darbe Günlüklerinden hiç söz edilmiyordu. Savcıların askere dokunmaktan  korktukları için fazla ileri gitmek istemedikleri  şeklinde yorumlandı. Birkaç  emekli askeri gözaltına alıp göz boyayacağı ve bu işin kapatılacağı sanıldı.
Özetle, ne içeriği, ne mantık yapısı, ne de suçlamaların dayandırıldığı deliller yeterliydi.  Daha ince dediğim gibi, ne davanın yönü anlaşılıyor, ne de bilgi  akışı ve deliller, kamuoyunun bir bölümüne inandırıcı geliyordu.

İkinci iddianame Ergenekon'u değiştirdi
İkinci iddianame bu gidişi önemli  ölçüde değiştirdi.
Henüz içeriğini tam anlamıyla bilemediğimizden dolayı, kesin bir karar  vermek güç, ancak yine de davanın genel yönü rayına oturdu.
Buna yol açan gelişme, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek’e ait olduğu  ileri sürülen ve 2004-2005 döneminde askeri müdahale hazırlıklarını içeren Darbe Günlüklerinin de davaya dahil edilmesi oldu.
Şimdi bu davanın yönü de, içeriği de farklı.
Kamuoyunda Ergenekon davası birden bire ciddiyete büründü.
Tabii hala belirli bir ihtiyatla konuşmak gerekir. Zira, Darbe Günlükleriyle ne yapılacağı  henüz belli değil.  Herşeye rağmen, davanın göstermelik  açılmadığı ve nereye kadar giderse, oraya kadar gideceği  hakkındaki görüş  yaygınlaşmaya başladı.
Ergenekon bittiğinde ortaya nasıl bir manzara çıkacak bilemeyiz, ancak  Türk siyasi yaşamında önemli bir içtihat oluşacak. Siyasi veya sivil çalışmaların nereye kadar “muhalefet” olarak kabul edileceği,  nereden sonra “kargaşa çıkarmak ve yasal düzeni bozmak” olarak nitelenip  suç sayılacağı ortaya çıkacak.

 
Askerler arası dayanışma neden yok?
Mustafa Balbay’ın gözaltına alınması üzerine Cumhuriyet Gazetesinin açtığı dayanışma  hareketine ben de imza koydum. Birçok tepki mail’i aldım. Her birine “Aksi ispat edilene kadar  Balbay benim vicdanımda suçsuzdur. Aleyhine ne gibi  deliller gösteriliyor bilmiyorum.  Mahkeme kararına kadar bir meslekdaşımla  dayanışma içinde kalacağım” diye yanıt verdim.
Merak ettim, gözaltına alınan askerler ne yetiştikleri kurumdan, ne de yüzlerce asker kökenli dernekten destek gördüler.
Melih Aşık’ta aynı noktaya dikkat çekti.
Demek ki, ya meslek dernekleri de olup bitenden pek emin değiller veya vurdum duymazlık içindeler.
Kim ne  derse desin, Ergenekon  tartışmaları, gerçekler ne olursa olsun, kamuoyunda emekli askerlerin demokratik nizamı sarsacak kimi girişimlerde bulundukları izlenimi yaygınlaşıyor.
Kimine göre komplo, kimine göre ise yasadışı faaliyetlere katılan asker emeklilerinin cezalandırılması anlamına gelen Ergenekon’un nerede   biteceği de pek belli değil.
Genelkurmay Başkanlığı da, bazılarını hayal kırıklığına uğratıyor ve gelişmeleri seyretmekle yetiniyor. Bazı sembolik ziyaretlerin veya açıklamaların dışına çıkmıyor.
Bence, doğrusunu yapıyor.
Hukuki bir süreç başlamış durumda. Genelkurmay kalkıp “Sivilleri gözaltına alabilirsiniz, ancak askerleri alamazsınız. Getirin  delillerinizi  bir bakalım. Eğer suçlu olduklarına kanaat  getirirsek, gözaltına alınmalarına izin veririz” mi diyecek?
Anlayacağınız, sivil-asker ilişkilerinde yepyeni bir süreç başladı.

posta



Bu yazı 991 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 27 Eylül 2012 Türkiye, Suriye'de frene basıyor...
    • 25 Temmuz 2012 Türkiye'siz İsrail'in eski etkinliği kalmadı...
    • 20 Temmuz 2012 Esad için yer aranmaya başlandı, ancak henüz kabul eden ülke bulunamadı...
    • 13 Temmuz 2012 Washington Ankara'yı yavaşlatmaya çabalıyor
    • 27 Haziran 2012 Türkiye karizmasını çizdirmedi...
    • 21 Haziran 2012 PKK, vurdukça devre dışı kalıyor...
    • 25 Nisan 2012 23 Nisan müsamelerinden kurtulamayacak mıyız?
    • 19 Nisan 2012 Böyle subay yetiştirirseniz, Darbe'ye hayret etmeyin
    • 2 Mart 2012 ABD raporu: Ermenistan ile ilişkiler açılmalı...
    • 21 Şubat 2012 Bu defa MİT kazandı, ancak dikkat...
    • 9 Şubat 2012 Bırakın dindar nesli, tablet nesli geliyor...
    • 23 Aralık 2011 Biz neden kızıyoruz, asıl Sarkozy utansın...
    • 15 Aralık 2011 Gül 2014'e kadar Çankaya'da...
    • 10 Aralık 2011 Erdoğan çekildi, partinin haline bakın...
    • 30 Kasım 2011 Başbakan'ın ameliyat sonucu saklanmamalı...
    • 27 Ekim 2011 Devlet ne yapsa, bir türlü yaranamıyor...
    • 20 Ekim 2011 Bu açık bir cinayettir, bir savaş ilanıdır
    • 29 Eylül 2011 PKK vuruyor, ancak kışkırtamıyor...
    • 21 Haziran 2011 Erdoğan'ı tarihe asıl Kürt sorunu geçirir...
    • 22 Nisan 2011 Türkiye, BDP'ye sahip çıktı

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,974 µs