En Sıcak Konular

İsmail Küçükkaya


İsmail Küçükkaya
0 0 0000

Cumhurbaşkanı'nın masasındaki hazin tablo



Büyük vizyondan fiyaskoya
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bir önceki hafta Tanzanya'ya gitmişti. Seyahat başlamadan önce Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği ile temas kuran Tanzanyalı bir grup, 'Sayın Gül'le ülkemizde tanışmak isteyenler var. Bunlar, Türk devletinin bursuyla Türkiye'de üniversite okumuş kişiler' demişler. Gezi planlamasına tanışma programı ilave edilmiş. Cumhurbaşkanı ile görüşenlerden birisi Tanzanya Savunma Bakanı'ymış, diğerleri de yine etkili görevlerdeki Tanzanyalılar.
Gül, bir zamanlar üniversitede okuyan ve şimdi Türkiye aşığı olan, önemli mevkilere gelmiş bu kişilerle karşılaşınca hem şaşırmış hem de sevinmiş. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mustafa İsen, Tanzanya dönüşünde YÖK başta diğer kurumlar temas kurmuş ve 'devlet bursuyla okuyanlar' hakkında ayrıntılı dokümanlar istemiş. Üç-dört gün önce Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e iletilen o raporlarda, 'büyük vizyondan fiyaskoya' diye tanımlayabileceğim hazin bir tablo yatıyor. Gül'ün de üzüldüğünü ve İsen'e, 'Hemen detaylı bir çalışma yapın. Nerede sorun çıkmış, çözüm nasıl bulunur?' diye talimat verdiğini öğrendiğim tablo şunu söylüyor:
39 bİn öĞrencİden sadece 8 bİnİ mezun olabİlmİŞ
Rahmetli Özal'ın büyük vizyonuyla başlayan ve Demirel'in Orta Asya hassasiyetiyle üst noktaya çıkan, bugüne dek tüm hükümetler tarafından sahip çıkılan 'devlet bursu ile yabancı öğrenci okutma' projesi 1992'de start almış. O günden bu yana 39 binin üzerinde yabancı öğrenciye Türkiye Cumhuriyeti imkanları ile burs verilmiş. Listede Türk Cumhuriyetleri ve Balkanlar olmak üzere, Afrika dahil bütün dünyadan öğrenciler yer alıyor. Türkiye'nin tanıtımı ve uzun vadeli etkinliği bakımından hayati bir fırsat olan bu öğrencilerden sadece 8 bini mezun olabilmiş. 31 binden fazlası üniversite programlarını tamamlayamadan Türkiye'den ayrılmak zorunda kalmış. Başarı yüzdesi çok düşük. Bence bu 'bürokratik fiyasyo'dan başka bir şey değil. Parti ayrımı gözetmeksizin devletin liderlerinin desteklediği bu büyük vizyon projesi, uygulamadaki aksaklıklar yüzünden istenen hedeflerin çok uzağında kalmış. Raporlardaki yüksek lisans ve doktora yapan öğrencisi sayısı komik. Mesela bütün bu öğrenciler içinde sadece 146 öğrenci doktora yapabilmiş. Oysa bürokrasi ne yapıp edip, sistemin aksayan yönlerini bulmalı, öğrencilerin başarılı olabilmesi için çareler üretmeliydi.

Mezun olan 8 bin öğrencinin de izi yok
Cumhurbaşkanı Gül ve Çankaya Köşkü bürokratları arasındaki bu konudaki toplantıda gündeme gelen ikinci soru işareti çok daha üzüntü verici. Bürokrasi, devletimizin kıt imkanlarından ayırdığı paralarla okuttuğu yabancı öğrencilerden mezun olan 8 bininin de nerede olduğunu, hangi pozisyonda bulunduğunu bilmiyor, iletişim numaralarına sahip değil. Bu kişiler aslında Türkiye gibi bir ülkenin 'soft power/yumuşak güç' anlamında en önemli avantajı olabilir. Eminim onların çoğu zaten Türkiye'nin elçisi gibi çalışıyorlardır ama böylesine bir imkan organize bir şekilde değerlendirilse daha iyi olmaz mı?

Köşk'ün beyin takımı şimdi bu konu üzerinde çalışıyor. Genel Sekreter Mustafa İsen önündeki raporları okuyor, analizler yaptırıyor, ilgilileri dinliyor ve bu konuda yeni politikaları uygulamak için alternatif çözüm önerileri hazırlatıyor. Sonra da Cumhurbaşkanı Gül'e iletilecek ve Gül'ün direktifleri yolunda devlet bursuyla yabancı okutma projesi yeni bir yörüngeye oturtulacak.

İşte Gül'ün seyahat programı
Çankaya Köşkü'nde şu anda Gül'ün yeni seyahat programı hazırlanıyor. Salı günü İran'a gidecek olan Cumhurbaşkanı, ay içinde AB Başkenti Brüksel'i ziyaret edecek. Çek Cumhuriyeti'nden sonra nisanda Türk Cumhuriyetleri'nden Tacikistan ve Kırgızistan seyahatleri yapılacak. Kısa zaman içinde Suriye'ye gidilecek. Sonra yeni bir Afrika ziyareti daha düşünülüyor. Gül, Orta Asya ve Kafkaslar, Ortadoğu ve Afrika arasında denge gözetiyor. Avrupa ve ABD ise belli aralıklarla, ağırlıklı olarak 'uluslararası zirve tercihleri' dönemlerinde ziyaret programına alınıyor. 
Bütün bu temasların siyasi yönü ve sonuçları bir yana...
Ben ağırlıklı olarak ekonomik sonuçları önemsiyorum.
Moskova ve Tataristan dönüşü, iki işadamı aramış ve 'Cumhurbaşkanı'nın ziyaretinden sonra buralarda hava çok değişti. Projelerimizin imzaları peş peşe atılıyor' demişlerdi. Geçen gün öğrendim, Gül, Dedeman'ın Suriye'deki üç otel özelleştirmesini alması için devreye girmiş ve başarılı olunmuş.
Tekfen'in Tataristan'daki rafinerisi bir anda hızlanıvermiş. TAV gibi uluslararası başka pek çok şirketi örnek gösterebilirim. Moskova'da Efes Pilsen'e verdiği desteği ve CHP'nin en sivri dilli, diplomat milletvekili Onur Öymen'in oğlunun şirketine sağladığı moral desteği de hatırlayınca diyorum ki; 'Siyaset ayrı bir konu. İktidarlar gelir geçer. Türk işadamlarının gücünün artması önemli. Ekonomik krizin pençesindeki bir dünyada Gül doğruyu yapıyor, işadamlarımıza uluslararası arenada yardım ediyor. İkili ilişkilerini işadamları için devreye sokuyor.'

akşam



Bu yazı 1,032 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 12 Haziran 2012 ABD denklemin neresinde?
    • 27 Nisan 2012 Siyaset neden dine tutuldu?
    • 11 Nisan 2012 İşte baş döndüren Suriye diplomasisi
    • 1 Nisan 2012 Türk futbolunu kurtarma paketi
    • 5 Mart 2012 İşte önümüzdeki 6 ayın yol haritası: Başbakan'ın 'tek devlet' stratejisi
    • 13 Şubat 2012 Oslo üzerinden MİT krizi analizi...
    • 6 Şubat 2012 Kimlerin uzun tutukluluğu bitiyor?
    • 21 Kasım 2011 Türkiye bölünür mü büyür mü?
    • 23 Mayıs 2011 MHP neden hedef tahtasında?
    • 18 Nisan 2011 'Doğu Çözümü'
    • 11 Nisan 2011 Başbakan'ın liste stratejisi
    • 17 Mart 2011 Başbakan'dan 'askerle diyalog' yorumu: 'Çok yakın çalışıyoruz'
    • 28 Şubat 2011 Erbakan'dan sonra Türk siyaseti
    • 21 Şubat 2011 Seçimin sürprizi ne olabilir?
    • 4 Şubat 2011 Başbakan Erdoğan'ın planı
    • 5 Ocak 2011 2011'de nasıl bir MHP?
    • 22 Kasım 2010 CHP ile MHP arasını açmalı
    • 13 Ekim 2010 Sarı Lacivert'in Doğu açılımı
    • 16 Ağustos 2010 Şehitlerimiz ve referandum...
    • 13 Mayıs 2010 Operasyona açık siyaset

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,379 µs