En Sıcak Konular

Taha Akyol


Taha Akyol
0 0 0000

Giden sevgiliye gözyaşı



TABUTA sarılıp ağlayan eşler, çocuklar daima bana büyük hüzün verir, boğazım düğümlenir.
Tekirdağ uçağı kazasında da, yine sevgilisini, hayat arkadaşını kaybeden eşler; yine babalarını kaybeden çocuklar...
Bayrağa sarılı tabutu kucaklayıp ağlıyorlar, kaybettikleri sevgilinin saçını okşar gibi tabutu okşuyorlar...
Arkadaşlar da ağlıyor...
İnsan olmamızın en saygıdeğer dışavurumlarıdır bunlar.
Tabutu okşamak, namazını kılıp duasını yapmak, huşu içinde omuzda taşımak, güller, karanfiller atmak, mezarına çiçek koymak, su dökmek, sayılı günlerde kabir ziyareti yapmak...
Halbuki ‘aşırı akılcı’ düşünürsek, nihayet “biyolojik” bir vaka olarak “ölüm” olmuştur ve okşadığımız, tabutun tahtası ile üstündeki bez örtüdür!
Mezar da toprak!
Giden sevgilinin çiçeklerimizden haberi olmayacak ve çiçekler birkaç gün sonra kuruyacaktır zaten!

Sevgiliden kalanlar
Ama hayır, insanız, makine değiliz. İnsan olarak duygularımızı, acılarımızı, sevgilerimizi elbette ifade edeceğiz.
O tabut kuru bir tahta değildir, içinde yatan sevgiliyle özel bir ‘anlam’a sahiptir.
Attığımız çiçekler kuruyacak ama çiçeklerle ortaya koyduğumuz sevgimiz, hasretimiz devam edecektir.
Şehit cenazelerindeki uhrevi hava, şehit mezarlarında anaların özenle dikip her hafta bakım yaptığı çiçekler, mezar taşlarındaki ıstırap ve hasret yüklü yazılar, okunan dualar, dinmeyen gözyaşları insan olmamızın ulvi tablolarıdır.
Tekirdağ mürettebatının cenazesinde de öbür tarafa giden sevgilinin tabutunu kucaklayıp ağlayanlar, tabutu taşırken gözyaşı dökenler, mezarlıktaki toprağı onundur diye bağrına basanlar...
Giden sevgililerle ilgili her şey onun hatırası olarak birden kutsallık kazanıyor. “Bez”in “bayrak” mertebesine yükselmesi gibi...
Kaptan pilot Tahsin Arısan, ikinci pilot Tuygar Özgür, üçüncü pilot Murat Sezer, kabin görevlisi Murat Eskin de maddeten öldüler ama yüksek bir insani değerin simgesi oldular: Kendi hayatları için paniğe kapılmadan, birkaç saniye içinde uçağı beton pistten yumuşak tarlaya kaydırarak 120 yolcunun hayatını kurtardılar; onları rahmetle anıyorum, kahramanlıkları karşısında saygıyla eğiliyorum.

Görev kahramanları
Bütün kurumlar böyle görev kahramanlarını yaşatmalı; anma köşeleri düzenleyerek, adlarını salonlara, binalara, araçlara, projelere vererek, yayınlar yapmalıdır.
Profesyonellik ve görev kahramanlığı yeni nesillere “kurum kültürü” halinde örneklerle aktarılması gereken çok yüksek insani ve manevi değerlerdir.
Son bulgular “mürettebat”ın hiçbir profesyonel hata yapmadığını da doğruluyor.
Uçağı “eğitimdeki pilot” kullanmıyormuş, benzinleri eksik değilmiş, uçağın motoru da düşmemiş. Bu kahraman pilotlar “irticacı olduğu için ordudan atılmış havacılar” da değilmiş!
“Deve” rezaletiyle de kaza arasında bağlantı kurmanın hiçbir “rasyonel” tarafı yok.
Pilotlar Derneği’ne göre, Schiphol Havaalanı’nın uçuş kulesi Tekirdağ’a erken iniş izni vermiş ve Tekirdağ uçağı, üç dakika önce inen bir uçağın yarattığı hava boşluğuna düşmüştü! Kurtarma ekipleri de çok geç gelmişti!
Asıl sırrı karakutu çözecek.
İnsan olmamızın iki özelliği var; duygularımız ve bir de ‘çetrefilli’ olan rasyonelliğimiz. İkisini de ihmal etmeyelim.

milliyet



Bu yazı 992 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 7 Kasım 2011 KCK ve hukuk
    • 30 Temmuz 2011 Afrika kampanyası
    • 29 Temmuz 2011 Stalinist milliyetçilik!
    • 22 Temmuz 2011 AKP’li bakan İnönü’yü övüyor
    • 20 Temmuz 2011 ‘Makas açılıyor’
    • 18 Temmuz 2011 Totalitarizmi eleştirmek
    • 12 Temmuz 2011 Anayasa da böyle yapılır
    • 7 Temmuz 2011 ‘Usta’ kabine
    • 1 Temmuz 2011 CHP Meclis’e
    • 27 Haziran 2011 Anayasa yapmak
    • 7 Haziran 2011 AKP, CHP, MHP uzlaşır mı?
    • 30 Mayıs 2011 Kürt meselesi nereye?
    • 27 Mayıs 2011 Hukuk ve yargı açısından 27 Mayıs
    • 26 Mayıs 2011 Proje savaşı
    • 19 Mayıs 2011 Ergenekon ve PKK
    • 12 Mayıs 2011 Demirel ve CHP
    • 11 Mayıs 2011 MHP
    • 18 Nisan 2011 2023 Vizyonu
    • 2 Nisan 2011 ‘Bizden yana adalet!’
    • 25 Mart 2011 Türkiye’nin rolü?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,643 µs