En Sıcak Konular

Mustafa Ünal


Mustafa Ünal
0 0 0000

CHP'nin Sevigen kriterleri



CHP, seçim stratejisini yolsuzluk dosyaları üzerine oturttu ama iddialar partideki isimlere uzandığında duymazlıktan veya görmezlikten gelmeyi yeğliyor. Oysa bir partinin yolsuzlukla mücadeledeki samimiyeti, rakibinin açıklarını dedektif titizliğiyle araştırmasından ziyade ucu kendilerine dokunduğunda en acımasız kararı almasıyla ölçülür.

Ötekini suçlamak, rakibini itham altında bırakmak kolay, peki içe dönük iddiaların hiç mi önemi yok?

Gazete manşetlerine taşınan rant odaklı Mehmet Sevigen tartışmasına CHP yönetiminin tepkisini ele alalım... Sevigen'e gelmeden bazı belediye başkan adaylarına da dikkat çekebilirsiniz. Edirne Belediye başkan adayı Hamdi Sedefçi sözgelimi... Halihazırda belediye başkanı... Bir yıl önce büyük bir yolsuzluk operasyonunun hedefi oldu. Bir süre tutuklu kaldı, tutuksuz yargılanmak üzere bırakıldı.

Şu an ağır cezada yargılanıyor. İddianameye yansıyan suçlar; ihaleye fesat karıştırmak, çete kurmak, memura rüşvet... 50 yıldan daha fazla hapis cezası isteniyor. Adı yolsuzluk dosyalarına giren sadece Sedefçi değil, başka örnekler de var. Her birinin yargı süreci devam ediyor. Kuşkusuz iddia, suçun sabit olması anlamına gelmiyor. Henüz mahkeme kararı oluşmuş değil. Belki beraat, belki ceza ile neticelenecek.

Seçim stratejisini yolsuzlukla mücadele konseptine oturtan ve bu yoldan iktidar partisini köşeye sıkıştırmayı hedefleyen bir partinin daha dikkatli davranması gerekmez mi? Haklarındaki iddialar nedeniyle yargılanan isimlerin adaylığına geçit veren CHP, doğrusu ilginç bir görüntü sergiliyor.

Manşetlerden düşmeyen CHP'li Mehmet Sevigen hakkındaki iddialar da öyle yenilir yutulur cinsten değil. AK Parti'den Şaban Dişli'nin durumuna benzetenler var. CHP'nin İstanbul örgütü ve belediye başkan adayı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Sevigen istifa etmeli' diyerek açıkça tavır koydu. Aynı fotoğraf karesine girmekten kaçıyorlar. Sevigen, İstanbul milletvekili. Acaba yarın seçim bölgesindeki çalışmalara katılabilecek mi? Kılıçdaroğlu ile kol kola esnaf ziyareti yapabilecek mi?

İddialar üzerine Sevigen ise basının karşısına geçti, 'Yaptıklarımda suç yok ama etik de değil.' dedi ve istifaya yanaşmadı. Dün partinin önemli ismi Ali Topuz, sert tepki gösterdi. Sevigen'le ilgili iddiaların her seçimde gündeme geldiğine dikkat çeken Topuz, her defasında bunların parti yönetimi tarafından görmezden gelindiğini söyledi. Şu sözler onun: 'Çok üzülüyorum, çok utanıyorum. Sevigen, istifa ettirilmelidir. Bu da yetmez partiden uzaklaştırılmalıdır.'

Topuz, yalnız değil, parti içinde Sevigen'in derhal istifa etmesi gerektiğini söyleyenlerin sayısı epey fazla. CHP lideri Deniz Baykal ise onlar gibi düşünmüyor. CHP lideri 'Ortada kanıt yok, dolayısıyla istifa etmesi gerekmez.' dedi. Sevigen'le ilgili bant kaydı ortaya çıkarsa gereğini yapacağı taahhüdünde bulunmayı da ihmal etmedi.Peki, CHP'nin gündeme taşıdığı yolsuzluk dosyaları kanıt ve delil içeriyor mu, tartışılır. Büyük bölümü iddialardan ibaret... Ve bunlar yasalara göre suç mu? 'CHP dosyalarının ne kadarı yargıya taşındı?' sorusuna 'hepsi' cevabı verilebilir mi? Hayır. CHP'nin Sevigen kriterleri rakiplerine de uygulanacak mı? Sanmıyorum...

Sevigen istifa etmeli mi? Aslında iddiaları, mahkeme kararı gibi müeyyideye dönüştürmek doğru değil. Eğer Sevigen'e CHP'nin kriterleri uygulanacaksa istifa etmesi gerekiyor. Yoksa, CHP sözcülerinin yolsuzluklar konusunda söyledikleri bundan sonra inandırıcı olmaz.

Rakipleri hakkındaki en küçük iddiayı büyüten, iş yapan hemen herkesi zan altında bırakmaktan çekinmeyen bir partinin yolsuzluktan yargılanan isimleri aday yapmasını nasıl yorumlamak lazım? Karşı partili yapınca istifadan başka seçenek öngörmeyen bir partinin aynı işi kendi içinden biri yapınca 'etik değil ama suç da yok' diyerek geçiştirmeye kalkması doğru bir davranış biçimi midir? Kararı siz verin.

zaman



Bu yazı 1,051 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 26 Eylül 2012 Balyoz duruşu
    • 23 Eylül 2012 'Balyoz' yok sayılamaz
    • 19 Eylül 2012 Menderes'in kabrinde bir CHP lideri
    • 5 Eylül 2012 İki görüşme...
    • 29 Ağustos 2012 Çiçek'in çıkışı
    • 1 Ağustos 2012 Tutukluluk avantaja dönüşmemeli
    • 29 Temmuz 2012 Rüya gibi
    • 25 Temmuz 2012 Suriye nelere gebe?
    • 18 Temmuz 2012 CHP değişir mi?
    • 1 Temmuz 2012 Davutoğlu ile Suriye...
    • 27 Haziran 2012 Cevap, yeri ve zamanı geldiğinde...
    • 20 Haziran 2012 Dağlıca yine dağladı
    • 17 Haziran 2012 7+5 senaryoları
    • 13 Haziran 2012 Kürtçe derste tarihî adım
    • 8 Haziran 2012 İyimser hava
    • 30 Mayıs 2012 'Hassas ve gerilimli iş'
    • 23 Mayıs 2012 Meclis'te Erdoğan barışı
    • 18 Mayıs 2012 Rota başkanlık sistemi
    • 16 Mayıs 2012 Tutuklu vekillere yasayla tahliye yok
    • 9 Mayıs 2012 28 Şubat'ın dalga boyu

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,951 µs