0 0 0000

Çatlı'nın Çantası

Ergenekon davasının hafta başındaki duruşmasında söz alan Sami Hoştan, Abdullah Çatlı'nın Susurluk kazasında kaybolan çantasının kendisinde olduğunu açıkladı.

Çatlı'nın “sır çantası” yıllardır tartışılıyordu.

Hoştan “kaza” sonrasında olay yerine giden ilk isimlerden birisi…

“Çatlı'nın naaşını Hoştan almıştı. Eşyalarını da ona teslim etmiş olmaları normaldir” diyenler çıkacaktır.

O kadar basit değil…

Çatlı'nın çantası savcılıkta olması gerekirken Hoştan'ın eline geçmiş…

Yetkililer, nasıl geçtiğini bilmiyorlarmış…

Susurluk “kazası” hakkındaki “resmi tez”in yanıltıcı yürüyüşüne salimen devam edebilmesi için bilmemeleri gerekiyor!

Hoştan'ın “kaza” sonrası olay yerine ilk ulaşanlardan birisi olması ne anlama geliyor?

Sami Hoştan, “korumalar” olay yerine intikal ettikten sonra mı geliyor, yoksa onlardan önce mi?

H

Hatırlayalım…

Mercedes'ten bir cephaneliği andırırcasına “devlete ait” silahlar çıkmıştı.

O kimi karanlık hadiselerde kullanılmış silahların “kaza”nın hemen ardından olay yerine gelenlerce Mercedes'in bagajına yerleştirilmiş olduğu günümüzde artık kesinleşmiş bir husustur.

Mercedes'i takip eden araçta bulunan derin simalar “kaza” senaryosunun tamamlayıcı unsuru olarak silahları oraya yerleştirmişlerdi…

Bununla yetinmeyip Çatlı'ya ait kimi özel eşyayı almış olduklarını öngörmek işten bile değildir.

Çatlı'nın çantası “kayıp”tı.

“Kaza” sonrasında olay yerine gelenlerin fazla vakitleri yoktu; korumaların bulunduğu aracın kısa süre sonra olay yerine intikal edecek olması, “işlerini çabuk tutmalarını gerektiriyordu.”

Çatlı ve arkadaşlarına yönelik operasyonu planlayanların en fazla merak ettikleri konu, Mercedes sakinlerinin hayatta kalıp kalmadıkları hususu olmalıydı.

Tam bu noktadaki soru şudur: Çatlı “kaza” anında mı ölmüştür; yoksa “ağır yaralı” iken mi son nefesini vermiştir?

“Kazaya Nihai Müdahale” ekibinin, aracın içinde adeta kaybolmuşçasına sıkışmış vaziyette duran ağır yaralı Sedat Bucak'a yönelemeden gitmek zorunda kalmış oldukları anlaşılıyor.

H

Mercedes'in içindeki isimler haftalardır takip ediliyordu.

Çatlı ve arkadaşlarını yıllardır kullananlar artık onlardan kurtulmak istiyorlardı.

Abdullah Çatlı kontrolden çıkmıştı.

“Kaza” Operasyonu, Susurluk yakınlarında hayata geçirildi.

Ergenekon soruşturması kapsamındaki kimi gelişmeler Susurluk'un yıllarca “kaza” diye tarif edilmesinin ne kadar yanıltıcı olduğunu göstermeye yetti.

Susurluk sanıklarından, eski özel harekatçı Ayhan Çarkın'ın geçen ekim ayında ekranlarda söylediklerini unutmuş olamazsınız:

“-Bizleri kullandılar sonra da bir kenara attılar…

Mercedes'e o kamyon çarpmasaydı başka bir kamyon çarpacaktı! Susurluk kazası tamamen bir Ergenekon operasyonudur.”

yenişafak

Bu yazı 1,106 defa okundu.