En Sıcak Konular

Ahmet Kekeç


Ahmet Kekeç
0 0 0000

Atatürk sizi tekzip ediyor



Her bir işlerini Atatürk’e dayandıran, neredeyse ‘Atatürk’süz cümle kuramayan arkadaşlar, Atatürk’ün ‘Ortadoğu’ hakkında ne düşündüğünü biliyor mu?

Mesela, Ortadoğu’yu kana bulayan mahut devletin eleştirilmesini bile Türkiye’nin ‘güvenlik sorunu’ haline getiren ‘bidon kafagiller taifesi’ bu işlerden haberdar mı?

Başyazar konunun detayına vakıf mı?

Hariciyemizin mümtaz emekli müsteşarı Onur Öymen, bir tür ‘dokunma yanarsın’ yaklaşımının ürünü olan Ortadoğu’ya duyarsız kalma politikasının Atatürkçülüğe aykırı olduğunu fehmedebilmiş mi?

Bilmiyorum...

Sanmıyorum da...

Fakat, Mustafa Kemal Atatürk’ün, milli mücadele safahatında bir ‘Türk-Arap karşıtlığı’ yaratarak Ortadoğu’yu denetimi altında tutmaya çalışan ve istikbaldeki terör devletine zemin hazırlayan ‘ehl-i salip muhasebe’yi iyi okuduğunu çok çok iyi biliyorum.

Bunu nereden mi biliyorum?

Bu ‘tehlike’ye karşı ‘Türkiye-Suriye-Irak Federasyonu’ fikrini ortaya atmış olmasından...

Resmi tarihimiz bundan söz etmez...

Resmi tarihçilerimiz bu gerçeklikten köşe bucak kaçar...

Hele Kemalistler?

Hele Türkiye’yi, Filistin konusunda ‘ABD-İsrail’ ekseninde tavır almaya zorlayan 28 Şubat icazetli Türk entelijansiyası?

Hele Mustafa Kemal’i Pol Pot’un sülbünden gelmiş sıradan bir ‘bozkır devrimcisi’ sayıp, Atatürkçülüğü ‘Misak-ı Milli çerçevesinde Kemalist bir teokratik düzen kurmak’ şeklinde anlayan, onun ‘Düvel-i muazzamaya karşı, gerekirse Hatay’a gidip çete reisi olurum’ sözündeki tarihsel yükümlülüğü kavramaktan aciz seçkinci oligarşi?

Hele ‘Çılgın Türk’ yazarları?

Hele akademisyenler?

Hiçbiri Mustafa Kemal’in (muhtemelen imparatorluk alışkanlıklarından tevarüs ettiği) bu yönü üzerinde durmaz.

Hiçbiri ‘kutsal kitap’ saydıkları ‘Nutuk’u, hadis külliyatı niyetine edindikleri ‘Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri’ni incelememiştir.

Hiçbiri, Türkiye İş Bankası’nın latinize ettiği TBMM gizli celse zabıtlarından konuyla ilgili görüş ve düşünceleri okumamıştır.

Bakalım 24 Nisan 1920’de Meclis’te yapılan gizli oturumda, bizzat Mustafa Kemal’in ağzından, ‘Türk, Arap ve İslám halkları dayanışması’ fikriyatına nasıl bir açılım getirilmiş:

‘...maddi ve manevi kuvvetler karşısında bütün cihan ve Hıristiyan politikasının en şiddetli hırslarla ‘Haçlılar Savaşı’ yapmasına karşı, sınır dışından bize yardımcı olacak, birer ‘dayanak noktası’ oluşturacak kuvvetleri düşünmek zorunluluğu da olağandı. (....) İşte, açıkça söylememekle beraber, gerçekte bu dayanak noktasını aramaktan geri durmadık. Elbette selamet ve necat için tek kaynak İslámlık aleminin kuvvetleri olmuştur. İslámlık alemi birçok noktalardan ulusumuzla, devletimizin geleceğiyle yakından olağanüstü ilgilidir. (Bize) dinsel bağlantıları olmakla ve ‘bu cihetle’ bütün İslám áleminin bize yardımcı ve destekçi olduğunu zaten kabul ediyoruz...’

Bu satırları, ‘Atatürk, istikbaldeki İsrail devletine karşı olduğu için bu öneriyi ortaya atmıştır’ şeklinde yorumlayanlar da var.

Farketmez...

Her bir işlerini Atatürk’e dayandırmayı alışkanlık haline getirmiş çevreler, niçin Ortadoğu’daki gelişmelere seyirci kalmamamız gerektiğini fehmetsinler, káfi...

Bu da kısa günün kárı olur.

star



Bu yazı 1,025 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 26 Eylül 2012 Balyoz ve empati
    • 5 Temmuz 2012 Hükümeti ve cemaati çökertecek tek isim
    • 26 Haziran 2012 Ben olsam bu gazetecileri sürerdim cepheye
    • 20 Haziran 2012 Bu yazıyı Kürt kardeşlerim okusun
    • 4 Haziran 2012 Nerede bu inek?
    • 28 Mayıs 2012 Kana kan istermiş!
    • 14 Mayıs 2012 ‘Kes zırvalamayı’
    • 1 Mayıs 2012 Menderes de cami yıktırmış... Ne utanmaz adamlarsınız siz!
    • 20 Nisan 2012 Erol Özkasnak
    • 12 Nisan 2012 Suriye’yle savaşa mı giriyoruz?
    • 10 Mart 2012 ‘Zavallı Başbakan’
    • 29 Şubat 2012 Paşa niçin kendini öptürmedi?
    • 27 Şubat 2012 Bizi yormayın kardeşim
    • 17 Şubat 2012 Siz kimi kandırıyorsunuz?
    • 3 Şubat 2012 Rezil olmaya doymadınız mı?
    • 1 Şubat 2012 İyi ki sivil vesayet varmış, şerrinizden korunuyoruz
    • 19 Ocak 2012 Denktaş’ı diriltmek mi?
    • 14 Ocak 2012 Hangi gazeteciler valiz hazırlıyor?
    • 12 Ocak 2012 Kozinoğlu hakkında korkunç karartma
    • 2 Ocak 2012 İlan ediyorum: Hiç yüzleri kızarmayacak!

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,536 µs