En Sıcak Konular

Bülent Korucu


Bülent Korucu
0 0 0000

Kılıçdaroğlu'na seçim kaybetme tüyoları



CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayı Kemal Kılıçdaroğlu stratejisini kaybetme üzerine kurmuş gibi. Genel Başkan Deniz Baykal'ın ondan kurtulmak için aday gösterdiği iddiaları ile ilgili değilim. Kılıçdaroğlu'nun ilk haftaki performansına bakarak bu sonuca ulaşıyorum.
Kendisine yardımcı olmak için seçimi nasıl kaybedebileceğine dair ipuçları vermek istiyorum.

1) CHP'nin değil, bir medya grubunun adayı intibaı oluşturacak şekilde davranmaya devam etmeli. Kılıçdaroğlu, aday adaylığı sürecinden itibaren Doğan Grubu'nun açık desteği ile yürüyor. Böylece seçimi en kısa ve acısız şekilde kaybedebilir. Girdiği bütün seçimlerde yenilme başarısı(!) göstermiş bir gruptan bahsediyoruz. Örnek isterseniz 1994 yerel seçimlerini ve en yakın 22 Temmuz genel seçimini inceleyebilirsiniz. Tayyip Erdoğan, kazandığı 94 seçimlerinde üçüncü bile olamaz gösteriliyordu. 22 Temmuz seçimlerinde ise kendilerinin anket duayeni Tarhan Erdem'in anketini bile alaya almaktan çekinmediler. Bu yolla kaybetmek garanti olduğu gibi, acısız olması da diğer faydası! Sandıklar açılana kadar sizi galip ilan edecekleri için, bir hayal âleminde yaşar ve gerçeği 'hücceten' öğrenirsiniz. Sayın Kılıçdaroğlu iyi yoldasınız, devam edin.

2) Proje değil kavga muhtevalı bir kampanya dönemi geçirmeye çalışın, kesin kaybedersiniz. Yerel seçimde kaybetmenin en kestirme yollarından biri "projem yok, onun için umudumu, çıkaracağım gürültü ve marazanın büyüklüğüne bağladım" mesajını güçlü şekilde vermektir. İnsanlar merkezî yönetimde cidalden bir nebze hoşlanır ve prim verir. Ancak, yerel seçimlerde doğrudan kendine dokunan hizmetleri önceleyerek tercih kullanır. Kemal Bey, arşivinizdeki dosyalar size yeter, proje hazırlama zahmetine katlanmayın.

3) Hele bu kavgayı birileri adına verdiğinizi gösterebilirseniz, başarı şansınız yüzde 100 olur. Seçmen kendine hizmet üretecek insanı seçmek ister, bir grup veya kliğin operasyonel elemanına oy vermez. Destekçiniz gruba söyleyin, "bu cansiperane destek nedendir?" istifhamını artıracak şekilde bağıra bağıra size oynadıklarını tekrarlasınlar. Kemal Bey, bunu sağlarsanız sandıktan mağlup çıkacağınıza garanti verebilirim.

4) Sayın Kılıçdaroğlu, rakibiniz Kadir Topbaş'ı değil, Başbakan Erdoğan'ı hedef almaya devam edin. Anketler ve siyasi analistleri az konuda mutabıktırlar. Erdoğan'ın karizmasının partisinden ve herhangi bir partiliden yüksek olduğu tespiti bunlardan biridir. Hele İstanbul söz konusu olunca bu gerçek daha belirginleşir. Erdoğan'ı hedef alırsanız seçimi kaybetmeniz kolaylaşır. Sandığı kürsü olarak kullanmak dışında amacınız olmadığını, Erdoğan'ı yıpratmak dışında kaygı taşımadığınızı da anlatırsanız, olur biter.

5) Kemal Bey, tekaüt memur pozlarından asla vazgeçmeyin. İstanbul'un memurları bile Ankara'dan farklıdır. Ankara esintileriniz ile İstanbul'u kesin kaybedersiniz. Şöyle caddeyi gören bir pencereden İstanbulluları seyredin. Mesela kravatını sizin gibi bağlayan kaç kişi görebilirsiniz? Nutuklarınızı tamamlayan imajınızla İstanbul'da seçim kaybetmeye adaysınız.

6) Üçlü yönetim meselesine de vurgu yapmakta fayda var. İstanbul'un iki başlı yönetim modelinden fena halde ağzı yandı. Kemal Bey, siz bunu geliştirip üçe çıkarıyorsunuz. Her yere üçlü olarak çıkın, seçmenin tüylerinin diken diken olacağını ve sizden en hızlı şekilde uzaklaşacağını göreceksiniz.

20 yıldır İstanbul'da yaşayan ve 5. yerel seçimi gazeteci sıfatıyla takip eden biri olarak bu tavsiyeleri yapıyorum. Faydalanacağınızı umuyorum.

NOT: Haftaya 'Kadir Topbaş nasıl oy kaybeder?' sorusuna cevap olacak ipuçlarını yazacağım.

zaman



Bu yazı 1,023 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 28 Eylül 2012 Emri verenle alan bir olur mu?
    • 11 Eylül 2012 Siyasette sonuçsuz arayışlar
    • 4 Eylül 2012 PKK'yı kim cesaretlendiriyor?
    • 3 Ağustos 2012 Özkök Paşa'nın tarihî tanıklığı
    • 31 Temmuz 2012 Kılıçdaroğlu, koltuğunu sağlamlaştırdı
    • 27 Temmuz 2012 Anketler ne diyor?
    • 6 Temmuz 2012 Ahmet Şık, Ahmet Şık'ı yalanlıyor
    • 26 Haziran 2012 Karayılan söyledikleri mi kaçırdıkları mı?
    • 15 Haziran 2012 Özal'ın ölümü aydınlanacak mı?
    • 22 Mayıs 2012 Anayasanın dili
    • 11 Mayıs 2012 Başkanlık Türkiye'de uygulanabilir mi?
    • 8 Mayıs 2012 CHP'de yerel seçim mücadelesi
    • 4 Mayıs 2012 AİHM, mahkemeyi ibra etti
    • 17 Nisan 2012 Balyoz'da acı fren!
    • 27 Mart 2012 Balyoz'a ABD'den destek gelmiş!
    • 16 Şubat 2012 MİT tartışmasındaki toz bulutu
    • 8 Şubat 2012 Dindarların talebi özgürlük
    • 3 Şubat 2012 CHP'liler dama oynuyor
    • 31 Ocak 2012 CHP'de anomali doğumun yan etkileri
    • 20 Ocak 2012 Mahkeme aslında 'örgüt var' diyor

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,421 µs