En Sıcak Konular

Mümtaz'er Türköne


Mümtaz'er Türköne
0 0 0000

Yarın bayram



Bazen bir ağız dolusu küfür rahatlatır insanı. Hak etmiştir karşınızdaki. Ama küfür daima daha galiz küfürleri getirir. Kazanç susmaktadır. Din, sabrı tavsiye eder.
Allah'a havale edeceksiniz. Yoksa küfür karanlıkta kalmaktır. Zifiri karanlıkta. Yegane gerçeğin aydınlığına ulaşamamaktır. "Elfaz-ı galiza ve müstehcene" diyor eskiler, bizim bugün küfür dediğimiz sözlere. Allah'ın elçisi vasıtasıyla bildirdiği hakikati reddetmektir küfür. Aydınlık dururken karanlıkta kalmayı seçmektir. Küfretmek, karşınızdakini anlamadan, anlamak için hiçbir gayret göstermeden sadece kendinizi rahatlatmaktır.

Yarın bayram. Ağız dolusu küfrettiklerimiz başta olmak üzere, içimizden "hay senin gibi adamı..." diye başlayıp yarım bıraktığımız öfkenin muhataplarını bile anlamak için çaba harcamanın zamanı. "Neden?" diye sormalıyız. Bu soruyu ayan beyan görünenler için bile tekrarlamalıyız. Karşımızdakine bir mazeret aramalıyız. Öfkenin perdesini kaldırıp onu anlamak için gayret sarf etmeliyiz. Kafa yormalı, sormalı, emek harcamalıyız. Ağız dolusu küfürle bıraktığımız yerin ötesinde kim bilir belki de çok güzel biri duruyordur. Kızgınlığımız ve öfkemiz onun eseri değildir. Belki de aynı yanlışın kurbanlarıyız. Kim bilir?

Yarın bayram. Ama Türkiye sıkıntılı bir döneme giriyor. Ne zaman rahatladı ki, diye sormanın anlamı yok. Yarın dünü aratacak. Daha çok kâr peşinde koşan, kazanma hırsıyla her şeyi tüketenler yarına farklı bakmalı. Evine ekmek götüremeyen babalar çoğalacak. Daha çok kârın zamanı değil. Açlar çoğaldıkça kazandığınız para yük olmaya başlar. Hesaplar yeniden görülmeli. Yapacağınız kârı değil, kaç ocakta kaç tencerenin kaynadığını hesaplayacaksınız.

Yarın bayram. İktidar hırsı ile yanıp tutuşanların önünde kıran kırana geçecek bir seçim var. Kırarak, dökerek alınan her zafer bu ülkeye çok şey kaybettirdi. Nezaketin, zarafetin, asaletin gücüne inanmanın zamanı. Siyaseti kısır bir kavga zannedenler ve ellerindeki her şeyi zorlayarak rakibini alt etmeye çalışanlar hiçbir devirde daim olmadı. Barışın dilini konuşanlar, huzuru vaat edenler her zaman kazandı. İnsana değer verenler, siyaseti insana hizmet bilenler hâlâ hafızalarda.

Yarın bayram. Her partiden heyetler karşılıklı ziyaretlerde bulunacaklar. Siyaseti nezaketin içine yerleştirecekler. Bayramın dili, siyasete bir rahat soluk aldıracak. Bunalıyoruz. Toplum olarak bu rahat nefeslere ihtiyacımız var.

Yarın bayram. Eli kanlı canilerin bile, bir yerlerde bayram yapan sevdikleri olmalı. Onların da soracak soruları olmalı. Şiddet kime ne kazandırdı? Yakarak, yıkarak, öldürerek kim nereye vardı? Ya şiddete kurban verdiğimiz binlerce can? Değer miydi?

Bu topraklarda kavga etmek için her zaman bir sebep bulundu. Kavga için bir sebep, barış için bin sebebi unutturdu. Sadece öfkesine teslim olanlar, geride kendileri için bile yaşamak için bir sebep bırakmadı.

Dünyanın en zor coğrafyasında yaşayabilmek sabır işi, gönül işi, akıl işi olmalı.

Bayram bize, öfkemize teslim olup kaybettiklerimizi; sabredip kazandıklarımızı hatırlatmalı.

Yarın bayram. Bayramlar hep barış çağrısıdır. Tokların açın halinden anladığı, zalimin bir an durup mazlumları gördüğü, öldüresiye nefret edenlerin kinlerini soğuttuğu birkaç gün.

Yarın Kurban Bayramı. Kurban ettiklerimiz bize helal kılınan hayvanlar. Nefsimize, öfkemize, hırsımıza kurbanlar aramak yerine bizi Yaradan'a kulluk vazifemizi yerine getiriyoruz.

Bayramın getirdiği barışın bize, bizden sonra geleceklere kazandıracaklarını; kavganın kaybettireceklerini topluca muhasebeden geçirmenin tam zamanı.

 zaman



Bu yazı 900 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Eylül 2012 Bu sefer çözülecek mi?
    • 16 Eylül 2012 Din eğitiminde devlet tekeli kalkıyor
    • 14 Eylül 2012 Siyaset, artık dine alet edilmiyor!
    • 13 Eylül 2012 CHP, PKK ile müzakere yapabilir mi?
    • 9 Eylül 2012 Merkez Sağ'ın son noktası
    • 7 Eylül 2012 Başbakan sertleşmekte haklı mı?
    • 28 Ağustos 2012 Hükümet haklı çıktı
    • 26 Ağustos 2012 Kawa ve Ergenekon
    • 24 Ağustos 2012 Terör sorunu ayrışıyor
    • 17 Ağustos 2012 Hem şiddet üreten, hem barış isteyen bir örgüt
    • 16 Ağustos 2012 'Paralel devlet'in iflası
    • 12 Ağustos 2012 Kürt, Türk, Alevî ve Sünni olmak
    • 10 Ağustos 2012 Yangını kim söndürecek?
    • 5 Ağustos 2012 Ordulaşan partiler ve partileşen ordular
    • 22 Temmuz 2012 Davutoğlu haklı çıkarsa?
    • 17 Temmuz 2012 'Hücre yenilenmesi'
    • 29 Haziran 2012 ÖYM'leri kaldırması için hükümete yetki verdiniz mi?
    • 24 Haziran 2012 Türkiye savaşa girer mi?
    • 21 Haziran 2012 Teröre teslim olmak
    • 19 Haziran 2012 Çözüme yakın mıyız?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,091 µs