En Sıcak Konular

Mahir Kaynak


Mahir Kaynak
0 0 0000

Üçüncü hamle



Son günlerde AKP ve onun liderine yönelik eleştirilerin dozundaki artış kadar bu eleştirilerin geçmişte destekleyenlerden gelmesi ne anlama geliyor? Obama gibi geldiler Bush gibi oldular sözünün bir özdeyişe dönüşmesi ve eğer Erdoğan cumhurbaşkanı, Gül başbakan olsaydı bu sıkıntıların yaşanmayacağı iddiası parti içinde daha başarılı bir yönetim arayışının mı yoksa siyasi bir projenin ifadesi mi?

Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde yaptığım bir televizyon programında şunları söyledim: Sorun cumhurbaşkanının kim olacağı değil başbakanlık koltuğuna kimin oturacağıdır. Taraflardan biri Erdoğan’ı cumhurbaşkanı yaparak yönetimin Gül’e geçmesinden yana diğeri ise bunun tam tersinin olmasını istiyor. Bu durum kişisel bir sorun değil siyasal bir tercihtir. Çünkü bu ikili arasında ideolojik farklılıklar olmasa da siyasi açıdan farklı uygulamaları olacaktır. Bu farklılık ülke sınırlarını aşan ve dünyayı ilgilendiren boyuttadır.

Birinci hamle Erdoğan’ın başbakan kalmasıyla sonuçlandı ama mücadele sona ermedi. AKP’nin kapatılma davası bu partiyi ve onun ideolojisini tasfiye etmekten çok birinci hamlede başarılamayanı ikinci bir hamleyle gerçekleştirmekti. Eğer parti kapatılırsa yönetimden uzaklaştırılmış olan Erdoğan’ın yerine bir başkası geçecek ama parti sadece ismi değişerek, mağdur konuma düştüğü için daha da güçlenerek iktidarını sürdürecekti. Bu yönde gayret sarf eden başka siyasi partiler de vardı.

AKP kapatılmayınca proje gerçekleşemedi ama mücadele sona ermedi. Üçüncü hamle partiyi destekleyen yazar ve aydınların Erdoğan’ın izlediği politikaları eleştirmesi, üslubunu yadırgaması, devlet kurumlarıyla ahenk içinde olmasının eleştirilmesi biçiminde başlatıldı. Askerle siyaset kurumu arasındaki yakınlaşma, bazı politikalarda sağlanan uyum teslimiyet olarak kabul edildi. Parti devletle halk arasındaki ayrışmadan güç alıyordu ve yakınlaşma misyonun terki anlamına geliyordu. Oysa bu çatışma ülkemizin kronik sorunuydu ve çözülmediği sürece siyasete her türlü müdahale mümkün olabiliyordu.

AKP aynı ideolojiyi paylaşmayan ama söylemlerinden ve demokratikleşme politikalarından yaralanan liberal aydınların desteğini sağlamıştı. Bunların AKP’ye desteği kendi hedeflerine ulaşmalarına faydalı olmasıyla sınırlıydı. AKP’ye ideolojik yakınlığı olan bazı yazarlar ise liberal söylemleri kendi ideolojilerinden daha fazla benimsemeye başladılar.

Üçüncü hamle dışarıdan değil destekçilerden geldiği için daha tehlikeli olabilir. Eğer beklentiler gerçekleşmiyorsa aynı yerde kalmanın bir anlamı kalmadı diye düşünebilirler.

Bu durumda kitleyi de peşlerinden sürüklemeleri gerekir ve bunu yolları vardır. Bu amaca yönelik olup olmadığını henüz kestiremediğim bir olay ilgimi çekti. CHP çarşaflı kadınları partisine törenle üye yaptı. Acaba liberallerle dindarların buluşmaları için yeni bir adres mi aranıyor?

Birinci ve ikinci hamleler nispeten kolay atlatıldı. Üçüncü hamlenin akıbeti hakkında henüz bir tahminde bulunamıyorum.

star



Bu yazı 1,178 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 5 Ağustos 2012 Yeni değil
    • 1 Temmuz 2012 Dünden bugüne
    • 13 Mayıs 2012 Yönlendirme
    • 14 Nisan 2012 28 Şubat
    • 8 Nisan 2012 Dış güçlerin rolü
    • 25 Mart 2012 Kürt sorunu
    • 11 Mart 2012 İstihbarat operasyonu
    • 4 Mart 2012 Zayıf yanımız
    • 19 Şubat 2012 Ekonomik kriz
    • 12 Şubat 2012 Suriye’de neler oluyor?
    • 29 Ocak 2012 Görüntü ve gerçek
    • 1 Ocak 2012 Siyaset ne işe yarar?
    • 25 Aralık 2011 Kim seçilecek?
    • 23 Ekim 2011 Ekonominin geleceği
    • 16 Ekim 2011 Ülkenin gücü
    • 17 Temmuz 2011 Karşı tarafın rolü
    • 10 Temmuz 2011 Yeni Osmanlıcılık
    • 25 Haziran 2011 Bakış açısı
    • 19 Haziran 2011 Değişen muhalefet
    • 11 Haziran 2011 Darbeyle hesaplaşmak

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,346 µs