Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un 27 Ekim’de Bakanlar Kurulu’na bilgi vereceği açıklaması dün Başbakanlık değil, Genelkurmay tarafından yapıldı. Yakın dönemde örneği olmayan bu adımın, Orgeneral Başbuğ’un Başbakan Tayyip Erdoğan’dan talep edildiği anlaşılıyor.
Başbakan ile Genelkurmay Başkanı en son 21 Ekim’de Çankaya Köşkü’ndeki Milli Güvenlik Kurulu’nda bir araya gelmişlerdi. Başbuğ ve kuvvet komutanları o toplantıda MGK üyesi bakanlar ile de görüşmüşlerdi. O zaman, Başbuğ’u bütün bakanlar kuruluna sunum yapması gerektiği fikrine iten ve Erdoğan’ın da bunu kabul etmesini sağlayan gelişme ne olmuştur?
MGK toplantısında Irak ve PKK konularının, Irak Kürtleriyle, özellikle Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani ile temas kurulma dâhil konuşulduğu bilgisi var. Ancak MGK toplantısında, ‘Doğu ve Güneydoğu’daki eylemlerin 29 Mart 2009 yerel seçimleriyle ilgili siyasi boyutunun üzerinde fazla durulmamış olduğu bilgisi de var. Oysa işin bu boyutuna son yapılan ve İçişleri altında koordinasyon yapısının konuşulduğu genişletilmiş güvenlik toplantısında değinilmişti. O toplantıda, DTP’nin PKK’nın toplumsal gerilimi tırmandırma siyaseti çizgisine bağlı olarak yerel seçimlere kadar gerilimi yüksek tutabileceği konuşulmuştu. Aynı çerçevede PKK’nın silahlı, DTP’nin de kitlesel eylemliliği tırmandırmaya çalışacağı saptanmıştı.
Öte yandan, Başbakan Erdoğan’ın Orgeneral Başbuğ’dan gelen bu talebe ‘Bana anlatmanız yetmiyor mu?’ demek yerine, olumlu yanıt vermesi de önemli bir ayrıntıdır. Yakın dönemde ilk kez bir hükümet başkanı, kabinesini genelkurmay başkanının hitabına açmaktadır. Doğrusu ne Genelkurmay Başkanı Başbuğ’un doğrudan bakanlar kurulunun MGK’ya katılmayan üyelerine hitabına, ne de Başbakan Erdoğan’ın bakanlarına güvenlik ihtiyaçlarını bir de askerin ağzından duyurmaya ihtiyacı vardır. Pazartesi günkü bakanlar kurulunda Başbuğ ve kadrosunun Erdoğan ve bakanlarına, Erdoğan ile ve örneğin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile başbaşa görüşmelerinde konuşulandan daha mahrem bilgiler vereceğini düşünmek bile saflık olur.
Bütün bunlardan dolayı bu ilginç teması hem içeriye, hem dışarıya yönelik bir halkla ilişkiler faaliyeti olarak küçümsemek de doğru olmaz.
Ama bu ilginç temasın gerekçeleri konusunda şunlar söylenebilir:
1- Orgeneral Başbuğ, daha göreve başlamadan önce mücadelenin kitle desteği boyutuna fazladan önem vereceğini belli etmişti. Medya ile ilişki cephesini genişletmesi, Genelkurmay’ın ağırlığı olan yazar ve televizyoncularla yakın ilişki kurmaya başlaması, sivil toplum kuruluşları ve düşünce kuruluşlarıyla ilişkinin derinleştirilmesi çabaları bunun işaretleri. Başbuğ, bu telkifi Erdoğan’a götürürken, böyle bir adımın halkın Kürt ayrılıkçılığı ve PKK ile mücadelenin içinde bulunduğu aşamanın ciddiyetini daha iyi anlamasına yardımcı olacağını düşünmüş olabilir. Bakanlar kurulunun, askerin üst kademesini onların talebiyle konuk etmesi dünyanın her yerinde ortada olağandışı bir durum olduğuna işaret eder.
2- Başbuğ ve onun teklifini kabulle Erdoğan, içeriye ve dışarıda konuyla ilgili herkese, bu konuda, yani PKK ve Kürt ayrılıkçılığı ile mücadelede birlikte hareket ettikleri mesajını bir kez daha ve görsel olarak vermiş olacaklar. Bu mesajın muhatapları arasında Irak Kürt yönetiminden PKK’ya, ABD’den Rusya’ya ve İran’a, CHP’den MHP’ye ve AB’ye herkes bulunuyor.
3- Bu toplantı, İçişleri Bakanlığı bünyesinde kurulması kararlaştırılan yeni iç güvenlik koordinasyon yapılanmasının sağlıklı işlemesi açısından da bir fırsat olarak değerlendirilebilir. Başbakan ve Genelkurmay Başkan’ının birlikte irade beyanıyla, bu alandaki en büyük sorun olan istihbarat paylaşımının aksaması sorununa el atılması, belki de bu sorunun aşılmasını getirebilir. Ne de olsa Başbakan MİT’in, İçişleri Bakanı Emniyet İstihbaratının, Genelkurmay Başkanı da Jandarma İstihbaratı’nın yürütme amiri konumundalar.
Ama bu temasın asıl amacının durumun ciddiyetini ve askerin hükümetin siyasi
direktifiyle ve onunla birlikte hareket ettiğini ele güne anlatmak olduğunu söylemek mümkün. Gerçekten ilginç bir temas olacak.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle