En Sıcak Konular

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta



Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta
0 0 0000

Üşütme mi, soğuk algınlığı mı, nezle mi, ya da ne?



Herkes ‘Sonbaharı bir genç kızla Hisar’larda geçirdim’ diyen Yessarî Asım kadar şanslı değil. Kimimizin burnu akıyor, aksırıyor… kimimizin boğazı ağrıyor… kimimizin öksürmekten ciğerleri sökülüyor… kimimizin sinüziti azmış… kimimiz ateşlenmiş yorgan döşek yatıyor.

Peki ama nedir bu insanların derdi? Neden ‘sonbaharı virüslerle yataklarda geçiriyoruz?’ Üşütme mi, soğuk algınlığı mı, nezle mi, grip mi, ya da ne?

Üşüme ve üşütme farklı şeyler

Önce üşümeden ve üşütmeden başlayalım. Üşüme, soğuğun etkisini hissetmek demek. İnsan kıyafeti ince olduğunda… elleri, ayakları çıplak olduğunda… yağmurda ıslanarak veya hava gerçekten çok soğuk olduğu için üşüyebilir. Üşütmek ise, üşüyüp hasta olmak anlamına gelir. Üşütme sonucu ortaya çıkan bu hastalık tablosu soğuk algınlığı ismiyle de bilinir.

Soğuk algınlığı, bilimsel olarak üst solunum yollarında virüslerin yol açtığı bir enfeksiyon şeklinde tanımlanabilir. Buna İngilizce literatürde ‘common cold’ denir. Burun akıntısı, hapşırma, burun tıkanıklığı, boğaz ağrısı, yanması, gıcık, hafif ateş, kırgınlık… gibi belirtilere yol açar; ancak her hastada belirtilerin tümünün bulunması da gerekmez. 

Nezle, soğuk algınlığı ile eş anlamda kullanılır; ancak  burun akıntısı, aksırma… gibi burunla ilgili belirtilerin ön plânda oldu durumlar için daha uygun bir terimdir. Çünkü, nezle soğuk algınlığı tablosunun elemanlarından sadece biridir. Soğuk algınlığı, burun belirtileri yani nezle olmadan da, mesela kırgınlık, halsizlik, hafif ateş, boğazda yanma ve gıcık… gibi belirtilerle de seyredebilir.

Burada bir parantez açıp nezlenin alerji ile ilgili burun şikayetlerini tanımlamak için de kullanılan bir terim olduğunu hatırlatalım. Yanlış anlamalara yol açmamak için, böyle bir durumda ‘alerjik nezle’ demek daha doğrudur. Sadece nezle dendiğinde, virüslerin sebep olduğu burun iltihabı anlaşılmalıdır.

Soğuk algınlığına üşütme mi sebep olur?

Son günlerde medyada ‘nezlenin üşütme ile ilgisi olduğu gibi yaygın bir kanaat olduğunu, ancak bunların üşütme ile bir ilgisi bulunmadığını’ açıklayan öğretim üyelerinin haberlerini okuyup kafanızın karıştığını biliyorum.

Mesela, Sabah gazetesinde yer alan yazı dizisinde de Esra Tüzün’ ün ‘Soğuk algınlığına üşütmek mi neden olur? sorusuna Prof. Dr. Günnur Deniz tarafından verilen cevap şöyle: ‘Kesinlikle ilgisi yok. Nezle yani halk arasındaki adıyla soğuk algınlığının yaratıcısı virüslerdir ve bunların soğuk almakla, cereyanda kalmakla ilgisi yoktur. 250'den fazla soğuk algınlığı virüs türü bulunmaktadır ve doğrudan temas yoluyla ya da öksürme, aksırma sonucunda havada asılı kalan damlacıklarla çevreye yayılır.’

Soğuk algınlığının üşütme ile hiçbir ilgisinin olmadığının ileri sürülmesi pek de doğru değil. Soğuk algınlığı elbette ‘soğuğa maruz kalmadan’ virüsler aracılığı ile de bulaşan bir hastalıktır, ama aynı zamanda hemen herkesin de yaşamış olduğu gibi ‘üşüterek’ de meydana gelebilir.

Üşütmenin nasıl soğuk algınlığına yol açtığına gelince: Soğuk havaya maruz kaldığımızda burundaki damarların büzüşmesi sonucu kan akımı azalır ve solunum yollarındaki titrek tüycüklü temizleme mekanizması  bozulur. Bu ise, vücut savunmasını bozarak burnumuzda zaten bulunan, ama uyku halinde olan virüslerin çoğalmağa başlamalarına ve hastalık belirtilerinin ortaya çıkmasına neden olur.

Üst solunum yolları viral enfeksiyonu, ya da kısaca ÜSYE

Burada kafa karıştıran durum ‘soğuk algınlığı’ ifadesinden kaynaklanıyor. Bu hastalığa ‘üst solunum yolları –viral- enfeksiyonu’ (ÜSYE) dense, sanırım mesele kalmayacak.

Üst solunum yolları viral enfeksiyonları, üşüterek burunda uyuyan virüslerin uyanıp çoğalmaya başlamasıyla da; hiç soğuğa maruz kalmadan ‘sıcacık bir ortamda’ hasta kişiden alınan virüslerle de ortaya çıkabilir. 

Bilmem anlatabildim mi?



Bu yazı 11,494 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 31 Ekim 2014 Günde 3 bardak süt kemik kırığı ve ölüm riskini artırıyor
    • 14 Mayıs 2013 Akademik sahtekârlık geleneğinin kime ne zararı var
    • 11 Aralık 2012 Yakında ruh hastası olmayan kalmayacak
    • 9 Ekim 2012 Bir Türk tıp alanında Nobel alabilir mi?
    • 3 Ekim 2012 Burun damlaları ile aldatılıyor muyuz?
    • 2 Ekim 2012 Kimi kime şikâyet edelim?
    • 1 Ekim 2012 Türkiye'de mamografi taramaları rezaleti
    • 16 Eylül 2012 Mamografi taramalarına karşıyım
    • 10 Eylül 2012 Modern tıbbın son numarası: Aşırı teşhis
    • 8 Eylül 2012 Mamografi kanser riskini arttırıyor
    • 7 Eylül 2012 Benzer ilaç nedir?
    • 28 Ağustos 2012 Meme taraması saç taramaya benzemez
    • 14 Ağustos 2012 Antibakteriyel ürünlerdeki büyük tehlike
    • 6 Ağustos 2012 Sağlıklı suda hiçbir mikrop olmamalıdır
    • 30 Temmuz 2012 Enerji içecekleri yasaklanmalıdır
    • 23 Temmuz 2012 Damacana mı musluk suyu mu?
    • 10 Temmuz 2012 İlaç tanıtımında bundan iyisi Şam'da kayısı
    • 23 Haziran 2012 Bir sağlık haberi skandalı
    • 13 Haziran 2012 Ot-Çöp tüccarlarından alacağımız dersler de var
    • 17 Nisan 2012 Sönmez gene döndü

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,237 µs