En Sıcak Konular

Emre Aköz


Emre Aköz
0 0 0000

G.Kurmay 'nahoş' sorulara hazır mı?



Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ, dün medya temsilcileri ile bir araya geldi. Şimdilik iki noktaya değinelim:
1) Bundan sonra cuma günleri, medyanın savunma muhabirlerine özet bilgiler verilecek. Başbuğ, savunma muhabiri olmayan kuruluşlardan en kısa zamanda buna bir çözüm getirmelerini istedi.
Bu önemli bir konu: Çünkü ekonomi, sivil siyaset, spor gibi alanlarda medyanın uzmanlaşma seviyesi fena değil. Ama askeriye Türkiye'de önemli bir aktör olmasına karşın benzeri bir uzmanlaşmayı savunma konularında göstermiyoruz.
Halbuki "savunma", sadece jeopolitik tehditler açısından değil, ekonomik açıdan da incelenmesi gereken bir alan. Silahlanma için harcanan devasa miktarda para, sivil otorite tarafından denetlenmiyor.
Bu yapılmadığı sürece "Türkiye bir hukuk devletidir" denilemez.
Savunma alanında uzmanlaşmış az sayıdaki gazeteciden biri olan Lale Sarıibrahimoğlu, dünkü yazısında şöyle diyordu: "Geçenlerde Sayıştay görevlileri, Anayasa'nın 160'ıncı maddesinin kendilerine verdiği yetki ve sorumlukla, TSK'nin kullandığı devlet mallarını denetlemek istediklerinde, bir askeri binaya alınmadılar." (Today's Zaman)
Ayrıca eski GK. Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt'ın hedef aldığı TESEV tarafından hazırlanan savunma almanağında da yine Sarıibrahimoğlu'nun imzası vardı.
Ancak üst düzey komutanların ağzından, "Bizi ancak millet denetler" gibi cümleler çıkabiliyor.
İyi de zaten millet bu denetlemeyi, Meclis ve dolayısıyla Sayıştay aracılığıyla yapamayacak mı? O halde sorun ne?
Demek istediğim şu: Konusunun uzmanı olan bir savunma muhabiri, ciddi sorular yöneltmeye başladığında, suratlar asılabilir.
Buna gerçekten hazır olup olmadıklarını merak ediyorum. Akreditasyon barajıyla, uzmanları salonun dışında tutup çaylaklarla toplantı yapacaklarsa; o başka!

Gelelim ikinci konuya:
Bin kere duyduğumuz bir sözü, Başbuğ bir kez daha dile getirmiş: "Bizi siyasetin içine çekmeye çalışmayın."
Hep merak etmişimdir; mesela bir sözlük cini, "laiklik ve irtica" kelimelerini dilden silse; bizim askerler nasıl konuşur?
Herhalde atacakları nutukların uzunluğu en azından yarıya iner.
Bu "siyasete çekilmek" ve "siyaset üstü olmak" gibi iddialarla kurulan söylem de, "laiklik" ve "irtica" ile aynı kaderi paylaşıyor: Gerçek değil!
Herhalde koca kurum, kaşarlanmış üç beş sivil politikacının, bir iki gazetenin çağrısına uyarak siyasete müdahil olmuyor.
İşin aslı şu: Bazen toptan, bazen de bir bölümüyle, TSK siyasete müdahale ediyor.
367'nin Anayasa Mahkemesi'nde kabul edilmesi ve böylece Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanı olmaması için 27 Nisan 2007'de yayınlanan e-muhtırayı veren kim?
"Lahika-1" de denilen, Eylül 2007 tarihli "Eylem Planı" hangi kurumun bünyesinde hazırlandı? Sivil siyasetçileri kim fişledi?
Başbuğ eğer bu sözle, komutanlar için "Güzel konuşuyorlar ama başka şeyler yapmak gerekir" diyen CHP Başkanı Deniz Baykal'a mesaj gönderiyorsa o başka.
Yoksa bizim ordu, cumhuriyet kurulduğundan beri öyle ya da böyle siyasetin içindedir. Bunu hepimiz biliyoruz; değil mi?

sabah



Bu yazı 1,044 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 23 Ağustos 2012 Yeni Anteplere dikkat!
    • 28 Haziran 2012 Suriye aynı zamanda Rusya'dır!
    • 21 Haziran 2012 Bunlar bizi kandırıyor
    • 23 Mayıs 2012 Tek emperyalist ABD mi?
    • 15 Mayıs 2012 Silivri izlenimleri (1)
    • 10 Mayıs 2012 Başkanlık sistemi: Valiyi halk mı seçecek?
    • 6 Mayıs 2012 Aşk olmadan meşk olur mu?
    • 3 Mayıs 2012 Çelişik mesajlar kafa karıştırıyor
    • 27 Nisan 2012 27 Nisan'ın da hesabı sorulacak mı?
    • 24 Nisan 2012 Stalinci olmak suç mu, değil mi?
    • 3 Nisan 2012 PKK'nın vesayet aracı KCK
    • 16 Mart 2012 Aleviler neden Sivas'ı 'yaptıranları' görmek istemez?
    • 9 Mart 2012 Hani kadınları eve kapatacaklardı?
    • 22 Şubat 2012 Seçilmişler, atanmışların kulu değil... Ya seçenler?
    • 16 Şubat 2012 Krizler bitmeyecek
    • 14 Şubat 2012 O ajanlara bir de böyle bakın
    • 10 Şubat 2012 2014 kavgası
    • 8 Şubat 2012 Kemalistler ve İsrail lobisi
    • 5 Şubat 2012 Müsamere kardeşliği
    • 25 Ocak 2012 Kemalistlerin baba kompleksi

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,283 µs