En Sıcak Konular

Murat Yetkin


Murat Yetkin
0 0 0000

Başbuğ ne diyecek?



ABD Genelkurmay Başkanı Oramiral Michael Mullen, iki gündür Türkiye’de sürdürdüğü temasların amacını Afganistan, Irak ve Irak’taki PKK ile mücadelenin devamı olarak açıkladı. Ziyaretin Karadeniz’de Gürcistan-Rusya gerilimi nedeniyle Montrö rejiminin değişikliği talebiyle olduğu iddialarını yalanladı ve böyle bir talepleri olmadığını ilan etti.
Mullen’in ziyaretini, 2003’deki Irak-tezkere olayıyla dibe vuran ilişkilerden sonra belki bir üst nokta saymak gerekiyor. Mart 2003’deki tezkere olayının ardından bir de Temmuz’da Süleymaniye-çuval krizi patlayıp ilişkiler dibe vurduğunda, dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök bu meselenin uzun yıllar unutulmayacağını söylemişti.
Mesele unutulmuş değil, ancak anlaşılan artık Türkiye ile ABD arasında özellikle de askeri ilişkilerin bir kaç yıl içinde yaralarını sarıp eskisinden de ileri boyutta devamı önünde engel oluşturmuyor.
Bunu nereden mi anlıyoruz? Yalnızca Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker başbuğ’un dün ABD’li muhatabıyla görüşmesinin protokol sürelerini epeyce aşmış olmasından değil. Başbuğ’un 28 Ağustos’ta görevi devralırken yaptığı konuşma da bir fikir verebilir. Şimdiye dek duyduğumuz örneklerin aksine, Başbuğ ABD ile Irak’taki PKK’ya karşı işbirliğini eleştirmek bir yana, ‘mükemmel’ olarak tanımlamıştır. Bu tanımı kullanan ilk Genelkurmay Başkanı olmuştur. Mullen’in ziyareti, ABD ile askerden askere ilişkilerin geldiği boyutu gösteriyor.
Askerden askere ilişkilerde bu gelişmede en önemli aşamanın, geçen yıl Dağlıca saldırısı ardından Başbakan Tayyip Erdoğan’ın 5 Kasım 2007’de ABD Başkanı George Bush ile Beyaz Saray’daki görüşmesi olduğunu söyleyebiliriz. Ankara’da hükümet ve askerin bu konuda kenetlenmesi sonucu sağlanan işbirliği, ABD ile de işbirliğini getirmiş, Meclis’ten alınan izinin verdiği yasal zeminle Irak’taki PKK hedeflerine etkili operasyonlar yapılabilmiştir.
Ama askeri operasyonların etkisinin bir sınırı vardır. Bu sınıra ABD operasyonlarından örnek verebiliriz. En gelişmiş uydu ve diğer istihbarat imkânlaına karşın ABD Afganistan’da ve Pakistan’da El Kaide ve Taliban’la mücadelesinde istediği başarıyı elde edememiştir. Irak’taki PKK için de durum farklı değildir. Artık 2-3 PKK’lının bir araya gelişini dahi izleyip anında müdahale edebileceğimizin söylendiği bir zamanda, Ağustos’un sonlarında, PKK pek çok üst düzey militanını Kandil Dağlarında bir araya getirip 10’uncu Kongre adını verdiği toplantıyı yapabilmiştir.
Geçtiğimiz hafta 11 Eylül’de Başbakan Erdoğan başkanlığında, Başbuğ ve kuvvet komutanlarının katılımıyla yapılan terörle mücadele toplantısında da konuşulan bu PKK toplantısı, diyelim ABD ile işbirliği ne boyutta olursa olsun, askeri güç kullanımının sınırları olduğunu gösteren bir başka örnektir.
Başbuğ, terörizmle mücadelenin yalnızca askeri boyutta yapılmasından yana olmadığını defalarca açıklamış bir komutandır. Bugün Genelkurmay karargâhındaki basın toplantısında bunu tekrarlayacak olmasının beklenmedik bir yanı olamaz.
Ama gözlerin Başbuğ’un üzerine çevrilmesinin asıl nedeni, bu çerçevenin içini nasıl dolduracağının merak edilmesidir. Başbuğ ve kurmaylarının önceki hafta Diyarbakır’da yaptığı temas ve açıklamalar bu konuda yeterli fikir vermemiştir. Çünkü artık toplum, Aralık ayında 30’uncu kuruluş yılını geride bırakacak PKK’nın ‘belinin kırılmak üzere’ olduğu söyleminin, ‘son terörist etkisiz hale getirilene dek’ mücadelenin sürdürüleceği söyleminin fazlasını duymak ihtiyacındadır.
Hazır PKK ile mücadelede uluslararası boyutta üst düzey destek ve işbirliği elde edilmişken , bu fırsat iç barışı sağlamlaştırma yolunda kullanılabilir. Otuz yıldır dağda gezip saldırılarda can alanlara katılımların engellenmesinin yolunun yalnızca gücün değişik kanallardan kullanılmasından geçmediği, bölge insanını Kürt ayrılıkçılığının çekim gücünden geri kazanmanın yolunun yalnızca ekonomik teşviklerden geçmediğinin artık söylenmesi gerekir. Otuz yıldır çekilen acıların herkes için dinmesinin, ülkenin ve insanının enerjisini refaha ve kalkınmaya yönlendirmesinin yolunu hep beraber aramanın zamanıdır.
Orgeneral Başbuğ’un ne söyleyeceği bu açıdan önem taşıyacak

radikal



Bu yazı 1,008 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 22 Mart 2012 İki önemli mesele
    • 15 Mart 2012 Türkiye'nin yeni deniz stratejisi üzerine
    • 23 Aralık 2010 Şahin'den çağrı: Siyasi partiler yasası değişmeli
    • 11 Aralık 2010 Üniversitelerde ikinci 68 mi?
    • 5 Aralık 2010 Ankara'dan Tel Aviv'e: Özür insani-siyasi diye ayrılamaz
    • 21 Kasım 2010 'Diyarbakır'da 3. bir yol açabiliriz'
    • 19 Kasım 2010 'Füze kalkanında mutabakata yakınız'
    • 15 Kasım 2010 2010 model Ecevit çıkışı
    • 7 Kasım 2010 Hem AK Parti hem de CHP'de merkeze açılım
    • 23 Ekim 2010 Bedelli görüşülmedi ama söz siyasetin
    • 18 Ekim 2010 Gül ve Demirel'le dinleme üzerine
    • 3 Ekim 2010 Siyaset sahnesinde bu kez çok güzel hareketler var
    • 30 Eylül 2010 ABD, Irak sınırında güvenlik şeridine destek verdi
    • 26 Eylül 2010 Bilim dünyasına biraz daha ilgi
    • 16 Eylül 2010 CHP'nin hatası ve faturası
    • 11 Eylül 2010 Öcalan 'boykot' dedi, tansiyon yükseldi
    • 30 Temmuz 2010 Kılıçdaroğlu: Geçmişteki yanlışları telafi ediyoruz
    • 25 Temmuz 2010 Orduda değişim
    • 22 Temmuz 2010 Başbakan hesaplaşacaksa madde 35 ve YÖK'ü kaldırsın
    • 20 Temmuz 2010 AB elçisi: Yeni bir İran istemiyoruz

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,782 µs