En Sıcak Konular

Yahya Bostan



Yahya Bostan
0 0 0000

Pax-Anatolia: Yüzyılın barış projesi



Yıl 2004… Türkiye Kıbrıs’ta bir adım öne geçiyor. Çözümsüzlüğün tarafı ben olmayacağım diyor. Yıl 2006… Türkiye yarım asrı aşan ve artık kronikleşen bir soruna el atıyor… İsrail ve Suriye tarafları Ankara’da gizlice masaya oturuyor. Yıl 2007… Bu kez TBMM dünya barışı için çok olumlu bir fotoğrafa ev sahipliği yapıyor. İsrail Cumhurbaşkanı Peres ile Filistin Cumhurbaşkanı Abbas aynı çatı altında konuşuyor…

Bitmedi… Yıl 2006… Irak’taki Sünniler ve Şiiler Ankara’da buluşuyor… Yıl 2007… Afganistan ve Pakistan aralarındaki sorunların çözümünü Türkiye’nin başkentinde arıyor. Yıl 2008... ABD ile İran arasındaki gerilimin çözümü için Türkiye’nin ismi önplana çıkıyor. Rusya-Gürcistan savaşında Erdoğan’ın Kafkaslar İstikrar Platformu –geleceği net olmasa da- tartışma yaratıyor. Ve son adım: Cumhurbaşkanı Gül, 90 yaşındaki bir sürtüşmeyi ortadan kaldırma iradesini göstermek için Erivan’a gidiyor.

Anlaşılan o ki Türkiye’nin çantasında gerilimlere çözüm olan merhemler bulunuyor. Yıllanmış sorunları ortadan kaldıran ilaçlarımız belki henüz yok, ancak reçetelerimizin bulunduğu diğer ülkelerin Ankara’ya bakışından anlaşılıyor.

İyi hoş da… Ortada hala aşılması gereken önemli bir sorun var. Sorun şu: Diplomatik olarak barış çabalarına katkı sunabilir, gerilimleri kısa vadede ortadan kaldırabilirsiniz. Ancak konjonktür değiştiğinde, taraflar pozisyonlarını yitirdiğinde, hatta belki de iktidarlar değiştiğinde, ne yazık ki kimse bu barış havasının süreceğini düşünemiyor. Diplomatik olarak barış elde edilse bile bu başarı bölgenin gerilim haritasını ortadan kaldırmıyor. Sadece üstünü örtüyor.

Oysa bu haritayı değiştirmek ve geleceğe kalıcı bir barış bırakabilmek için farklı projeler gerekiyor. Tıpkı TOBB’un Filistin’de gerçekleştirdiği Erez sanayi bölgesi gibi… Toplumu, çatışmanın taraflarını ortak bir projede buluşturmak, onları birbirine ‘bağımlı’ hale getirmek gerekiyor.

Türkiye bölgemizdeki ve dünyadaki barışın kilit ismi şüphesiz, ancak bu barışı sürdürülebilir hale getirmek için önemli bir projeye, diğer ülke ve halklara örnek olacak bir sisteme, ‘yeni dünya düzeni’ne sunacağı somut bir katkıya ihtiyacı var.

Dün akşam, Rusya’dan ABD’ye, İsveç’ten Japonya’ya dünyanın çeşitli yerlerinde önemli işler yapmış, Türkiye’nin yarınına kafa yoran bir isimle, Murat Soycengiz’le bunu konuştuk. Türkiye’nin nasıl bir proje ortaya koyabileceğini tartıştık. Pax-Anatolia tanımlaması ve söyledikleri çok ilgimi çekti. Paylaşayım istedim. İşte Soycengiz’in bana anlattıklarından cımbızladığım ‘yüzyılın barış projesi’ ile ilgili önemli detaylar…

- Yeni dünya düzeninden bahsediliyor. Ancak bu dünyanın rüyası yok. İNSAN’a söyleyecek sözü yok.

- Günümüzde Türkiye bu bölgede farklı bir yaşam tarzının önderi olabilir. Bu gücü var; tarihsel olarak da sosyal olarak da, coğrafi olarak da…

- Osetler ve Abhazlar yüzyıllardır Gürcülerle yaşıyor ve son 15 yıldır birbiriyle savaşıyor. Balkanlar’da 9. yy.dan beri beraber yaşayan halklar birbiriyle savaşıyor. Irak’ta da durum aynı.

- Bir de Anadolu’ya bak. Yıllardır terör var bu ülkede ama hiçbir zaman bu toplumun nefreti birbirine yönelmedi. Biri diğerine öteki demedi.

- Şimdi Ukrayna’da, Kırım’da benzer bir sorun ortaya çıkabilir. Bütün bunlara, bölgedeki halklara Anadolu barışı kaynaklı bir örnek lazım.

- Anadolu 4000 yıldır bölgenin ticaret merkezi. Bölge halkları burada birbirleri ile alışveriş yapıyorlar. Dolayısıyla Anadolu’nun merkez olmasının altında ekonomik bir gerekçe var. Bu ekonomik merkezcilik bir süre sonra o ekonomik ağı koruyacak politik örgütlenmeyi de getiriyor. Politik egemenlik de pax’ı yani barışı getiriyor. Bu barış genellikle bölge halklarının öz iradesi ile oluyor. Bu barış bozulduğunda bölgenin her yeri kan gölüne dönüşüyor. Ticaret duruyor, savaşlar başlıyor… Ta ki yeni bir örgütlenme kurulana kadar.

-  Bu örgütlenmenin temelinde bugün de tekrar ekonomi yatmalı ve bu birlikteliğe biz KOBİ’lerle başlamalıyız ama bu yağmacı, küçük hesaplara odaklanmış bir yaklaşımla olmamalı.

-  Bu ekonomik birliktelik bol bol zengin yaratma olarak görülmemeli. Tam tersine günlük hayatı değiştiren, basit insanın yaşamını mutlu eden bir birliktelik olmalı. Mesela Kars’ta bir hastahane hem Ermenilere hem Gürcülere hem de Azerilere yarar ve bu dört ülkeden bol bol doktor gelir çalışır. Bu çok küçük bir örnek ama buna benzer binlerce proje var. Türk ve Ermeni kobileri ortak yatırım yaparlar Gürcistan’da örneğin. Tabii başta devlet yardımı da olur.

- Bu adım bölgede otoriter yönetimlerin sonunu getirir. Çünkü bölgedeki diktatörlerin alt yapısını oligarklar sağlıyor. Onlara karşı güçlü  ve yaygın tabanlı yapılar kurmak gerekiyor.

- Peki, Türkiye bunu başarabilir mi? Ordusundan başka ikinci bir ihraç malı olabilir mi? Türkiye içinde kendisiyle kavga ettikçe bunu başaramaz, bu örneği ortaya koyamaz. Şu anda başörtüsü gibi iç tartışmalarla bu olmaz.



Bu yazı 2,025 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Ekim 2008 Erdoğan Diyarbakır’ı gözüne kestirdi
    • 21 Ekim 2008 DTP Türkiye’yi kaybetti
    • 26 Eylül 2008 Siyaset işte böyle dinamitlenir
    • 15 Eylül 2008 Büyük İsrail artık bitti
    • 8 Eylül 2008 Pax-Anatolia: Yüzyılın barış projesi
    • 4 Eylül 2008 Başbuğ ne yapıyor?
    • 30 Ağustos 2008 Bölge cehenneme döner mi?
    • 24 Ağustos 2008 Bahçeli Ergenekon’la nasıl mücadele etti
    • 5 Ağustos 2008 Bir devir böyle bitti: Siyaset dışı beklenti çöpe gitti
    • 30 Temmuz 2008 ‘Dünyanın en büyük siyasi projesi’ ne demek?
    • 28 Temmuz 2008 Baykal’ın göremediği…

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,069 µs