En Sıcak Konular

Emre Aköz


Emre Aköz
0 0 0000

Bu kez de Alperenleri mi kullandılar?



Geçmişi değiştirmemiz mümkün değil elbette. Ancak geçmişi bilmek, bugünü daha iyi anlamamızı ve 'dur' dememizi sağlayabilir.
Çünkü toplumsal yapılar kendini tekrarlar. Dönüşerek yeni ilişki biçimleri yaratmaları uzun yıllar alır.
Bu açıdan bakıldığında, 12 Eylül 1980 darbesinden önce ülkücü hareketin içinde yer alan ve 10 buçuk yıl hapis yatan Avukat İrfan Sönmez'in, Balıkesir'deki eğitim enstitüsünde yaşananlara ilişkin ifşaatları çok önemli.

İşte birkaç satırbaşı:
- "Ecevit'in iktidara gelişiyle birlikte ülkücülerin kaleleri teker teker düşmeye başlamıştı. İşte bu günlerde ülkücüler, yöneticilerin ve komünistlerin baskısı sonucunda Balıkesir Necati Bey Eğitim Enstitüsü'ne giremez olmuşlardı.
Ülkücüler ilde erimeye başlamış ve birliktelikleri baskı sonucunda kırılmıştı. Ülkücü gençler okullara alınmamaya başlayınca bir bir evlerine dönmeye başlamışlardı. Sonuçta çocuklar (...) ailelerine dönüşü seçmişlerdi."
- "Bir gece, Enstitü'de eğitim göremeyen bir grup ülkücü gencin kapısına üniformasıyla Üsteğmen Sırrı Emiroğlu geldi. Gençlere, ' Ben sizin ülküdaşınızım. Size destek olmaya geldim' diyerek içeri girdi. Gece boyu ideolojik sohbetin yanı sıra gençlerin yaşadıkları sorunları bire bir dinleyen Üsteğmen Emiroğlu, istendiği takdirde gençlere her türlü destek verecek güçte olduğunu anlattı.
Gençlerin, ' Bizim gücümüz yok. Silahımız ve destekleyecek kitlemiz yok. Nasıl olur da kalıp mücadele ederiz' sorusuna karşılık Üsteğmen Emiroğlu, ' Bundan sonra biz varız arkanızda. Hemen harekete geçebiliriz. Ses getiren eylemler yapmalıyız. O zaman, kaybedilen güç kazanılır. Silah ise hiç sorun değil. O imkanları hemen sağlayabilirim' dedi."
- "Üsteğmenin ilk teklifi Balıkesir Necati Bey Eğitim Enstitüsü'nün taranmasıydı. Silah sağlanacak, silahlar kendisi tarafından okula sokulacak, gençler ise ellerine tutuşturulan silahlar ile rasgele ateş açacak... Bu plan hemen zaman geçirilmeden devreye sokuluyor ve üsteğmenin sağladığı imkanlar ile okul taranıyor."
- "Bu eylemin hemen ardından, eve dönmeye hazırlanan birçok ülkücü genç, dönme kararından vazgeçerek, mücadele etmeye karar veriyor. Eylemin yankısı sürdükçe ve benzer eylemler yapıldıkça kentte bitme aşamasına gelen ülkücü hareket yeniden diriltiliyor. Hatta karşıt grup ile dengeler sağlanıyor."
- "O üsteğmen, 12 Eylül darbesinden sonra yüzbaşılığa terfi etti." (Vakit, 14 Ağustos)

"Bu işler" işte böyle yapılıyor. Farklı gruplar birbirlerine karşı böyle kışkırtılıyor. Hiç kuşkunuz olmasın, Balıkesir'de bunlar yaşanırken, başkaları da solcu öğrencilerin eline silah tutuşturuyordu.
Bence buna benzer bir senaryo çok yakın tarihlerde uygulamaya konuldu.
MHP Başkanları Alparslan Türkeş ve Devlet Bahçeli ülkücü gençleri sokaktan çekmeye, partiyi kışkırtıcılardan ve suça bulaşmış kişilerden temizlemeye çalıştılar. Genel hatlarıyla başarılı da oldular.
Peki, böyle bir durumda milliyetçi sağdan kim kullanılabilirdi?
Sanırım Büyük Birlik Partisi sempatizanı ve Alperen Ocakları çevresinde kümelenen bazı gençleri hedef aldılar.
Ağlarına düşenleri kanlı eylemlere sürdüler.
Ergenekon Operasyonu, 1980 benzeri bir uçuruma düşmekten Türkiye'yi kurtarmış olabilir.

sabah



Bu yazı 1,034 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 23 Ağustos 2012 Yeni Anteplere dikkat!
    • 28 Haziran 2012 Suriye aynı zamanda Rusya'dır!
    • 21 Haziran 2012 Bunlar bizi kandırıyor
    • 23 Mayıs 2012 Tek emperyalist ABD mi?
    • 15 Mayıs 2012 Silivri izlenimleri (1)
    • 10 Mayıs 2012 Başkanlık sistemi: Valiyi halk mı seçecek?
    • 6 Mayıs 2012 Aşk olmadan meşk olur mu?
    • 3 Mayıs 2012 Çelişik mesajlar kafa karıştırıyor
    • 27 Nisan 2012 27 Nisan'ın da hesabı sorulacak mı?
    • 24 Nisan 2012 Stalinci olmak suç mu, değil mi?
    • 3 Nisan 2012 PKK'nın vesayet aracı KCK
    • 16 Mart 2012 Aleviler neden Sivas'ı 'yaptıranları' görmek istemez?
    • 9 Mart 2012 Hani kadınları eve kapatacaklardı?
    • 22 Şubat 2012 Seçilmişler, atanmışların kulu değil... Ya seçenler?
    • 16 Şubat 2012 Krizler bitmeyecek
    • 14 Şubat 2012 O ajanlara bir de böyle bakın
    • 10 Şubat 2012 2014 kavgası
    • 8 Şubat 2012 Kemalistler ve İsrail lobisi
    • 5 Şubat 2012 Müsamere kardeşliği
    • 25 Ocak 2012 Kemalistlerin baba kompleksi

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,878 µs