En Sıcak Konular

Taha Kıvanç


Taha Kıvanç
0 0 0000

Eyvah ki, ne eyvah!



Eyvah, İlhan Selçuk yine haklı çıkmış... En son 2006 yılı Aralık ayında haklı çıkmıştı Cumhuriyet'in imtiyaz sahibi de olan yazarı; ondan sonra meydana gelen olayları biliyorsunuz... Bu hesaba göre, 2009 yılı da ülkemiz ve insanları için hayli ilginç geçebilir.

2006 yılının aralık ayını hatırlayın.

Genelkurmay internet sitesine e-uyarı beş ay sonra konulacak... Ak Parti'nin yüzde 47 oy oranıyla daha güçlü biçimde iktidara sahip çıkmasına sekiz, Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı seçilmesine dokuz ay kadar bir süre var...

Öyle bir ortamda İlhan Selçuk nereden aklına geldiyse, “Eyvah!.. Haklı çıktık!..” başlıklı bir yazı yazmıştı. Okuyalım: “Türkiye'nin bugünkü hal-i pür melâline baktıkça keyiflenemiyorum... / Söylediklerimiz doğru çıktı.. / Haklı çıktık.. / Ve haklı çıktım.. / Ne yapmalı? / Yazar olarak bunca yıldır yazdıklarımızın haklılığı sergilendi ve kanıtlandı diye doğrularımızın tadını mı çıkaralım?.. / Keyifle geğirelim mi?.. / - Gaarrç... / Yoksa hüzünlenelim mi?.. / Bu gidişle Türkiye'nin sonu çıkmaza saplanır dedik, haklı çıktık!..”

2006 yılı 5 Aralık tarihinde yayımlanan “Eyvah!.. Haklı çıktık!..” başlıklı yazı garip bir biçimde bitiyordu: “Bu gidişle Türkiye'nin sonu çıkmaza saplanır dedik, haklı çıktık!.. / Nice yıl sonra bugün iki kırmızı çizginin arasına sıkışan ülke bölücülükle, dincilikle, borçla harçla, sosyal adaletsizlikle al takke ver külah... / Evet, haklı çıktık... / Geriye kalan acı.. / Hüzün.. / Burukluk.. /Tepki.. // * // Ancak çok iyi biliyoruz ki Türkiye'yi özellikle bu hale düşüren işbirlikçileri ve ortakları medyada ve politikada, hem dışarda hem de içerde gek gek geğiriyorlar.”

O günlerde CHP ile MHP'yi aynı hükümette birleştirecek 'kızıl elma koalisyonu' rüyası görüyordu İlhan Bey. MHP'ye gülücükler dağıtırken, CHP'yi “Ne yani, böyle bir koalisyon olamaz mı?” diye ayıplıyordu. O çabası, sonunda, “Ben işkencecilerimi affettim” noktasına kadar sürükleyecekti kendisini.

O günlere doğru hızla yol alırken, okurlarına, “Eyvah! Haklı çıktık!” diyebiliyordu İlhan Selçuk...

Dün takvimler 3 Ağustos 2008 tarihini gösteriyordu. Günlerden pazardı ve İlhan Selçuk okurlarına yeni bir “Eyvah, yine biz haklı çıktık” yazısı emanet etti. Yazının çatısı Anayasa Mahkemesi'nin Ak Parti hakkında verdiği 'kapatmama kararı' üzerine kurulu. Nasıl haklı çıkmış İlhan Bey ve gazetesi?

Okuyalım: “Anayasa Mahkemesi AKP'nin lâiklik karşıtı eylemlerin merkezi olduğuna karar verdi... / Peki, biz yıllardan beri ne yazıyorduk?.. / Cumhuriyet gazetesi ne diyordu?.. / Dinci medya ne söylüyordu?.. / Liboşlar neyi savunuyorlardı?.. / Yıllardan beri süregelen bir tartışma mahkeme kararıyla noktalandı... / Ne yazık ki biz yine haklı çıktık...”

Araya bir büyük seçim hezimeti girmiş; bütün çabasını sarf ettiği halde iktidarın oyunu yüzde 35 artırdığı gerçeğini sineye çekmesi gerekmiş... 'Kızıl-elma koalisyonu' kampanyası seçim sandığında MHP'nin işine yaramış; CHP'yi geriletmiş... İlhan Selçuk'un desteğini akıllıca kullanan, Deniz Baykal yüzünden CHP'ye gidemeyen sol oyların bir bölümünü kendisine çekmeyi başaran MHP farklı politikalar izlemeye başlamış: Abdullah Gül'ü cumhurbaşkanı MHP seçtirmiş, üniversitelerde türban yasağı kalksın diye anayasanın iki maddesinin değiştirilmesi tezini de MHP geliştirmiş...

Her zaman haklı çıkan, haklı çıkmaya mahkum İlhan Selçuk'un “CHP'ye veremiyorsanız, oyunuzu ona verin” dediği MHP...

Bu arada İlhan Selçuk ve yakın çevresinin başına gelenleri hatırlatmama bile gerek yok sanıyorum.

Cumhuriyet okurları herhalde dehşete kapılmış, birbirlerine “Acaba yine ne olacak, daha ne hallere düşeceğiz?” diye soruyorlardır dünkü yazısını okuduktan sonra; “Eyvah, yine haklı çıktık...” yazısını...

O yazı da şöyle bitiyor: “Uyarı dincilere değil.. / Lâiklere.. / İslâmcılara değil.. / Atatürkçülere.. / AKP'lilere değil.. / Karşıtlarına.. / Kurnazlara değil.. / Aklını peynir ekmekle yemiş olanlara.. / Liboşlara değil.. / Aydınlara...” Ve şöyle sona eriyor: “Peki, uyarı bir uyanışa yol açabilecek mi?.. / Soruya siz yanıt verin!..”

Madem “Soruya siz yanıt verin!” dileğinde bulundu, kendi cevabımı veriyorum: İlhan Selçuk'un ve Cumhuriyet'in okurları bu soruya cevap vermede acele etmemeli. Yazının üzerinden en az bir, hatta bir buçuk yıl geçmesini beklemeli. Bir sonraki “Eyvah, yine haklı çıktık...” yazısını...

Erken davranır ve haklı çıktıkları için sevinmeye başlarlarsa kendilerini çok daha büyük sıkıntılara sürükleyecek gelişmelerle karşılaşabilirler.

İlhan Selçuk'un övünmelerinin, böbürlenmelerinin kendisine de çevresine de faturası büyük oluyor çünkü.

yenişafak



Bu yazı 1,082 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 17 Eylül 2012 Hem okudum, hem de yazdım
    • 4 Eylül 2012 CIA başkanı neden geldi?
    • 16 Temmuz 2012 Vicdanım buna da elvermiyor
    • 2 Temmuz 2012 Suriye nasıl bir ülke, Suriyeliler nasıl insanlar...
    • 21 Mayıs 2012 Bir geziden ilk notlar
    • 15 Mayıs 2012 ‘Yeni CHP’ nihayet sözcüsünü buldu
    • 16 Nisan 2012 Hangi patron, hangi yönetici, hangi yazar içeri alınır?
    • 23 Mart 2012 Ben demedim, o dedi
    • 13 Mart 2012 Köşemi bugün Cumhurbaşkanı Gül’e bırakıyorum
    • 9 Mart 2012 TR325 kodadlı becerikli uzman...
    • 20 Şubat 2012 ‘Operasyon’ diye ben buna derim
    • 30 Ocak 2012 Davos’ta Türkiye dersi
    • 27 Aralık 2011 Bu yılın Cumhurbaşkanlığı büyük ödülü...
    • 12 Aralık 2011 Ak Parti üzerine hesaplar
    • 9 Aralık 2011 Gül vetoya ne zaman karar verdi?
    • 14 Kasım 2011 Kriz çıkaranlar gidiyor, ama yerlerine gelenler de yabancımız değil
    • 24 Ekim 2011 Kaddafi’nin son demleri...
    • 3 Ekim 2011 Dr. Sallaso’nun kunduzunun izinde
    • 29 Ağustos 2011 Ben meraklı bir insanım, özür dilerim
    • 26 Ağustos 2011 Bütün kepazeliklerin anasını açıklıyorum

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    17,981 µs