En Sıcak Konular

Tamer Korkmaz


Tamer Korkmaz
0 0 0000

Kışlalı metaforu



Mehmet Ali Kışlalı, hem “duayen” bir gazetecidir; hem de “askere en yakın bilinen yazar” pozisyonundadır.

Hükümetleri ve siyasileri hizaya getirmeye çalışan “uyarı”lar yapmayı pek sever; hatta bazen bu uyarılar üstü örtülü “darbe tehdidi”ne kadar varır.

Askerin ne düşündüğünü Kışlalı'dan öğrenmeye çalışan meslektaşlarımızın sayısı hiç de az değildir.

Bu durum “tepeden bakan, nizam veren” Mehmet Ali Bey'in ne dediğini can kulağı ile dinleyenleri hipnotize etmeyi kolaylaştırır.

Kışlalı, “Statüko'nun hala egemen olduğu” fikrini alttan alta işlemeyi sürdürüyor: Böylelikle kimi okuyucularını ve “ağzının içine bakan” meslektaşlarını yanıltmayı başarıyor.

AKP'nin kapatılmaması, Kışlalı'nın işbu illüzyonunu (bir kez daha) berhava etti.

Özellikle son iki yıldır yaşadığımız siyasi gelişmeleri aslında 'Kışlalı Metaforu' üzerinden de okuyabiliriz veya izah edebiliriz.

Kışlalı'nın, Türkiye için geçen yıl “kabus senaryoları” yazan Hudson Enstitüsü'nün “darbe toto” oynamasıyla öne çıkmış mensubu Zeyno Baran'ı “göklere çıkarması” bile (25 Mayıs '07 tarihli yazısı) yeterince aydınlatıcıdır.

Tek başına bu linkin izini sürmek dahi, bizleri Mehmet Ali Bey'in Ergenekon yapılanmasından habersiz olmadığı gerçeğine ulaştırabilir.

Oysa, Kışlalı Milliyet'ten Devrim Sevimay'ın “Askerin içinde hiç Ergenekon diye bir laf duydunuz mu?” sorusuna

“Hiç duymadım, emin olun böyle şeylere pek ilgi duymuyorum” cevabını veriyordu.

Sevimay'ın “Veli Küçük gibi bir ismin sistemin içinden nasıl çıktığı konusunda sizin fikriniz olmazsa herhalde hiçbir gazetecinin olmaz” demesi üzerine Kışlalı'nın verdiği komik ötesi karşılık ise aynen şuydu:

“İlgi saham olmadığına verin. Veli Küçük kimmiş? TSK'nın içinde nedir?”

Kışlalı, o röportajda; Ahmet Taner Kışlalı Suikastı ile Ergenekon arasında bağlantı kurulduğunun hatırlatılması üzerine “Ergenekon olsa ne fark eder ki?” diyordu!

Ayrıca, Sarıkız ve Ayışığı gibi konularla da “ilgilenmediğini” söylüyordu!

Bu cevaplarından dolayı, Kışlalı'nın “ilgisiz, vurdumduymaz” birisi olduğunu düşünenler varsa, böyle bir yorumu onların saflıklarına veririm.

“Askere en yakın bilinen yazar” arzın merkezindeki konulara bu kadar yabancı kaldığına inanabileceğimizi düşünüyor!

Kışlalı, geçenlerde sütununda “Yeterince bilgiye sahip olmadığı için Ergenekon konusunda yazmadığından” söz ediyordu:

Ergenekon örgütü hakkında yazmak Kışlalı'nın hiç mi hiç işine gelmiyor.

Şimdiye kadar ortaya dökülen pek çok bağlantıya, tanıklığa; bunca net kanıt, belge, bilgiye rağmen Ergenekon konusunda yazmaması Kışlalı'nın darbeci örgütü dolaylı olarak kollaması anlamına geliyor.

26 Temmuz'daki köşesinde Eruygur ve Tolon paşaları övmesi bu durumu teyit eder mahiyetteydi.

* * *

Kışlalı'yı en çok rahatsız eden hadise neydi?

Abdullah Gül'ün Çankaya'ya çıkmış olması…

Devlet kurumları Ergenekon'un üzerine kararlılıkla giderken “görmedim, bilmiyorum, ilgilenmiyorum” diyerek darbeci örgütün aleyhinde tek laf dahi etmeyen Kışlalı'nın AKP'nin “kapatılmayışına” da çok üzüldüğünü söylememe gerek var mı?

Üç hadise de, “Statüko”nun Ankara'da hakimiyetini yitirdiğinin göstergesidir:

Kışlalı'nın gizlemeye çalıştığı “büyük sıkıntısı” işte budur.

yenişafak



Bu yazı 1,322 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 18 Eylül 2012 Otuz beşe bakla
    • 24 Ağustos 2012 Arkadakiler
    • 17 Ağustos 2012 ''Düğme''li olsun!
    • 10 Ağustos 2012 Kumpas
    • 3 Ağustos 2012 Yıldızın parladığı o sahne
    • 20 Temmuz 2012 Steril
    • 6 Temmuz 2012 Bir ıslık da biz çalalım!
    • 3 Temmuz 2012 Hava sahamıza giren Wall Street J'eti
    • 5 Haziran 2012 Hayal Teknesi!
    • 15 Mayıs 2012 Büyük Satranç Sahnesi!
    • 8 Mayıs 2012 Hükümete ''Tomahawk'' atmışlardı!
    • 4 Mayıs 2012 Gözlerimiz tamamen kapalı!
    • 24 Nisan 2012 ''ABD Karışmadı'' Yalanı
    • 10 Nisan 2012 Kime, ne lazımmış?
    • 6 Nisan 2012 Şapkanın Altındakiler
    • 20 Mart 2012 Hokus, pokus...
    • 6 Mart 2012 Kafasını koparalım, diyorlardı!
    • 28 Şubat 2012 28 Şubat'ın Balans Ayarları!
    • 17 Şubat 2012 Anahtar
    • 14 Şubat 2012 Hedef tahtası

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,816 µs