En Sıcak Konular

Sami Kohen


Sami Kohen
0 0 0000

Türkiye şimdi nasıl görünüyor?



SORUNUN yanıtı açık: Daha istikrarlı, daha demokratik, daha güvenilir... Evet, Anayasa Mahkemesi’nin AKP ile ilgili kararının ardından, dış dünyada yapılan değerlendirmeler bu yönde.
Son haftalarda yabancı diplomatik çevrelerde ve dış basında ifade edilen kaygılar hatırlandığında, bu “imaj düzelmesi”nin önemi daha iyi anlaşılır.
Şimdi yabancılar da, Türk halkı gibi, öne sürülen “felaket senaryoları”nın gerçekleşmemiş olmasından memnun ve umutlu.
Diğer bir deyişle, bu kararın en olumlu yanı, korkulan siyasal kriz, ekonomik istikrarsızlık, sosyal çalkantılar gibi olumsuzlukları bertaraf etmesidir. Yani bir “negatif” koşulun önlenebilmesinden bir “pozitif” sonuç çıkmış bulunuyor...
Tabii hepimizin dileği ve umudu, bu sonucun kazandırdığı ivmenin sürdürülebilmesidir.
Öyle olursa, “Financial Times” gazetesinin, bunun sadece bir “mola”dan ibaret olacağı yönündeki karamsar tahmini de yanlış çıkacaktır...

Belirsizlik yerine istikrar
1 - Dış basında ve yabancı diplomatik çevrelerde Anayasa Mahkemesi’nin kararının “anlam ve önemi” üzerinde yapılan değerlendirmeleri, biz burada üç noktada toplayacağız.
Herkes bu kararın Türkiye’de istikrara hizmet ettiği konusunda hemfikir. Mahkeme Başkanı Haşim Kılıç’ın (CNN gibi bazı yabancı haber kanalları tarafından canlı olarak yayımlanan) açıklaması, özellikle Batı başkentlerinde bir “oh” dedirtti. (Avrupalı Parlamenter Joost Lagendijk’in kullandığı terim de bu)...
Kuşkusuz dış dünyada Türkiye’nin bir “belirsizlikler diyarı” yerine, yönetimi, düzeni oturmuş “istikrarlı” bir ülke görünümünü tekrar kazanması, çok önemli.
Amaa... Bunun “bir günlük bir görüntü” olmaması gerek. Yabancılar da, Türkiye’de istikrarın devam etmesi ve demokratik sürecin aksamaması için, “siyasal ve toplumsal uzlaşma”yı zorunlu görüyor. İşte “Guardian” gazetesinin tavsiyesi: “Eğer AKP merkezde bir parti ise, daha geniş bir siyasal çıkarlar koalisyonu oluşturmalı”...
Bu tavsiyeye katılan diğer birçok Avrupa gazetesi, Anayasa Mahkemesi’nin başta AKP olmak üzere, Türkiye’deki siyasal güçlere bu konuda ciddi bir uyarıda bulunduğunu ve herkesin bundan ders alması gerektiğini belirtiyor.

Sürtüşme yerine uzlaşma
2 - Fakat açıkçası, daha şimdiden bu kararın siyasetin ve toplumun çeşitli kesimlerinde, farklı algılandığını ve bu kez kararın da uyuşmazlığa yol açtığını görüyoruz.
Kararın “dış boyutu”nun ağırlık noktası, kuşkusuz AB’den gelen sesler... Herkes, hatta dönem başkanı olarak Fransa da bundan memnun...
Amaa... Bu daha çok bir rahatlamanın ifadesi. Yani AB bir sıkıntısının atlatılmasından memnun; ancak şimdi Türkiye’den beklentileri var. Hatta bu beklentileri (bir dizi reform, daha esnek politikalar gibi) hemen gündeme getirmek niyetinde. Komisyon yetkilileri ilk tepkilerinde bu mesajları açıkça verdiler bile...
3 - Aslında bunlar Türkiye’nin çok önce gerçekleştirmesi gereken reformlar. Şimdi bunları ciddi şekilde ve uyum içinde ele almanın zamanı... Olli Rehn’in dediği gibi bunun için diyalog ve uzlaşma şart...
Birçok Batılı gözlemci kararın sonucunu, Türkiye’de demokrasinin bir başarısı olarak görüyor ve bunun “İslam ile demokrasi”nin pekâlâ bağdaşabileceğini gösterdiğini belirtiyor. “Times”a göre bu, Müslüman ülkelerde de “laik hukuki sistem içinde” demokrasi ile İslamın uyum içinde faaliyetini sürdürebileceğini kanıtlayan “hayati ve yararlı bir mesaj”...
Tabii bunda “laik” vurgusu önemli. Türkiye’nin ayrıcalığı da bu zaten...


milliyet



Bu yazı 1,003 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 3 Ocak 2012 Rusya ile ''kazan-kazan''
    • 20 Aralık 2011 Irak’taki boşluğu kim dolduracak?
    • 23 Eylül 2011 BM’nin Filistin sınavı
    • 18 Ağustos 2010 Tabular yıkılırken...
    • 6 Ekim 2009 Yorgo’nun dönüşü
    • 6 Mayıs 2009 Şimdiki öncelik Kafkasya
    • 7 Nisan 2009 Obama’dan çarpıcı mesajlar
    • 24 Şubat 2009 Araplar neden birleşmez?
    • 20 Ocak 2009 Obama neyi ne kadar değiştirecek?
    • 23 Aralık 2008 Ortadoğu’da domino oyunu
    • 19 Aralık 2008 Stratejik önem yetmez!
    • 4 Kasım 2008 Sürpriz olur mu?
    • 10 Ekim 2008 Kriz neleri ne kadar değiştirir?
    • 3 Ekim 2008 ABD’de “part-time” sosyalizm!
    • 19 Eylül 2008 Livni ile barış olur mu?
    • 16 Ağustos 2008 İran’la ilişkilerde ince ayar
    • 1 Ağustos 2008 Türkiye şimdi nasıl görünüyor?
    • 10 Temmuz 2008 Neden İstanbul?
    • 22 Şubat 2008 Sarkisyan'dan beklenen...
    • 20 Şubat 2008 Castro gitti ama Castroizm sürüyor

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,965 µs