En Sıcak Konular

Nuh Gönültaş


Nuh Gönültaş
0 0 0000

Ordunun sessizliği!



AK Parti'ye karşı girişilen darbe denemelerinin başarısız kalması demokrasimiz adına ümit verici.
 
Ordunun sessizliğinde, diğer darbeci kişi ve kurumların bir bir ortaya çıkması ve zaten zayıf ve istikrarsız olan demokrasimizin temeline dinamit koymaya çalışmalarını hayretle ve dehşetle izliyoruz.

Bunların ülkesini ve milletini sevdiğinden şüphe duymaya başlıyor insan!

 İnsan, bunları harekete geçirenin "halkın seçtiğini kabul edememe duygusu" olduğunu düşünüyor.

Bir an için bildiricilerin, darbecilerin, ulusalcıların vs. yapmak istediklerinin yapıldığını, başarılı olduklarını düşünelim:

Evet, AK Parti'yi kapatalım.

Yöneticilerine siyasetten yasak getirelim.

Sonra ne olacak?

Önce yıkalım, gerisini sonra düşünürüz.

Yok öyle... Varsa alternatifiniz söyleyin!

Evet AK Parti gitmelidir, yerine şu şu parti ya da şu koalisyon, veya şu hükümet gelmeli...

Başbakan, a, b, c, yumuşak g olmalı. vb.

Şimdi...

Herkes soruyor, neden ordu sessiz de yargı konuşuyor?

1-Ordu bir kere 27 Nisan'da denedi, ve fakat toplumun her kesiminden ciddi tepki gördü.

2-Türkiye'de ordu her ne kadar müdahaleci de olsa, hiçbir zaman "önce yıkalım, gerisini sonra düşünürüz" anlayışında olmadı. Yani bir alternatif göremediği için sessiz kalmak durumunda.

3-Bir ordu müdahalesi Türkiye'yi dünya liginde çok aşağılara düşürür. Türkiye'ye yazık olur. Hepimiz aynı gemideyiz!

4-Bugüne kadar yapılan darbelerin sonucunda görüldü ki, bir müddet sonra yeniden yasaklanan, kapatılan, kişi ve partiler yeniden iktidara geliyor. Ordunun müdahalesine maruz kalanlar halka mağdur görünüyor.

Ve gelelim en önemli sebeplere:

Bir askeri müdahale Türkiye'nin terörle mücadelesine büyük darbe vurur ve "Kürt meselesi" hiç istenmeyen bir aşamaya girebilir.

Ekonomik ve siyasi istikrar bozulunca yabancı sermaye kaçışı başlar ve ülke ciddi bir ekonomik krize girer...

Evet ordunun sessizliğinin asıl sebebi budur. Başbakan ile Genelkurmay Başkanı arasında yapıldığı söylenen bir mutabakat asla değildir. Türkiye'de artık darbe ihtimali değil en son seçenek hiçbir şekilde seçenek değildir.

Amerika ve Avrupa Birliği AK Parti'nin Yargıtay iddianamesinde iddia edilen içeriksiz yersiz ve düzeysiz bir parti olduğunu düşünmüyor. Her iki güç için de önümüzdeki dönemde güçlü, istikrarlı bir Türkiye kendi çıkarlarınadır!

bugün



Bu yazı 1,074 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 8 Temmuz 2012 Delikli demir ile mertlik arasındaki ilişki...
    • 5 Temmuz 2012 İki arada bir derede ölüm!
    • 28 Haziran 2012 Dessas-ı ehli dünyanın hafiyeleri veya satılık kalemler...
    • 26 Haziran 2012 Kılavuzu NATO olanın...
    • 17 Haziran 2012 Davet ile davete icabet...
    • 5 Haziran 2012 AK Parti celladına gülümserken...
    • 31 Mayıs 2012 Kürtaj emanete ihanettir!
    • 13 Mayıs 2012 28 Şubat dalgaları ve hükümetin kıyıları...
    • 26 Nisan 2012 CHP'nin tarihi en yumuşak yeri...
    • 24 Nisan 2012 Vatana ihanetin yasal dayanağı olur mu?
    • 19 Nisan 2012 Peki, AK Parti iktidarı bin yıl sürecek mi?
    • 17 Nisan 2012 Çevik Bir nefreti, Tayyip Erdoğan sevgisi...
    • 14 Nisan 2012 Adaletin rövanşı...
    • 8 Nisan 2012 İçimizdeki darbeciler yüzünden...
    • 29 Mart 2012 Gazete kapatmak çağ dışı bir çözümdür...
    • 22 Mart 2012 Talimatla akreditasyon olur fakat demokrasi olmaz...
    • 13 Mart 2012 Liderlik cesareti...
    • 8 Mart 2012 Stratfor ve WikiLeaks gazeteciliği!
    • 1 Mart 2012 Bu ülkede 28 Şubatlar bitmez!
    • 26 Şubat 2012 15 yıl sonra yeniden ''şubat soğuğu!''

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,792 µs